18 Şubat 2013 Pazartesi

İLK MÜSLÜMANLARIN ÇEKTİKLERİ EZİYETLER




Hadîs-i Şerîf: “Allah korkusundan ağlayan kimse, sağılan süt memeye dönmedikçe cehenneme girmez. Allah yolunda (iken bulaşan) hiçbir toz ile cehennemin dumanı bir araya gelmez." (Hadîs-i Şerîf, Sünen-i Tirmizî)
Hicrî: 08 Rebîulahır 1434   •Fazilet Takvim

İLK MÜSLÜMANLARIN ÇEKTİKLERİ EZİYETLER


Resûl-i Ekrem Efendimiz’i (s.a.v.) tasdik edip İslâm dinini kabul eden ashâb-ı kiramdan birçokları bu uğurda pek çok eziyetler çekmiş, birçok maddî mahrumiyetlere katlanmış, dinleri uğrunda mallarını, canlarını fedadan çekinmemişlerdi. Hattâ, bizzat Resûlullah aleyhisselam dahi birçok eziyetlere mâruz kalmış, hiçbir peygamberin görmediği ezâ ve cefâya uğramış; bunlara sabr ile, metanet ile katlanmış, yüksek peygamberlik vazifesini harikulade bir azim ile ve hakkıyla îfaya muvaffak olmuştur.

Kölelerden ilk evvel müslüman olan Bilâl-i Habeşî müslüman olunca görmediği eziyet kalmamıştır. Müşrikler, bu muhterem zâtın boynuna ip takmışlar; onu çocukların ellerine vererek sokaklarda, kızgın kumların üzerinde dolaştırmışlar, kendisini bayıltıncaya kadar dövmeye devam etmişlerdi; fakat, Hz. Bilâl bu eziyetlere katlanıyor “Allah birdir, Allah bir!” diye dininde sebat ediyordu.

Kendisini nihayet Hz. Ebûbekir Hazretleri satın alarak âzât etmiştir. Dinindeki bu sebat ve metanetin mükâfatıdır ki, onun mübarek ismi asırlardan beri bütün ümmet tarafından bir hürmetle yâd olunup durmaktadır. Radıyallâhu teâlâ anhüm.

İslâmiyet’i kabul eden zâtlardan bir kısmı da gördükleri eziyet yüzünden vatanlarını terkederek Habeşistan’a hicrete mecbur kalmışlardı. Bunlardan, evvelâ on bir erkek ile dört kadın, sonra da seksen iki erkek ile yirmi kadın hicret etmiştir. Peygamberimiz’in muhterem kerîmeleri Hazret-i 

Rukiyye ile kocası Hazret-i Osman da bu ilk hicret edenlerdendir.

Habeşistan hükümdarı Necâşî bu muhacirlere çok hürmet etmiş, yer göstermiş, sonra kendisi de İslâmiyet'i kabul etmişti. 

BEYİT:

Baş eğmeziz edânîye dünyâ-yı dûn içün
Allâh’adır tevekkülümüz i'timâdımız.
(Bâkî)
Yani: Biz Allâh’a tevekkül ve itimad ederiz.
Sefil dünya için sefillere baş eğmeyiz.
Hicrî: 08 Rebîulahır 1434   •Fazilet Takvim


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder