Hadîs-i Şerîf,: Ebû Hüreyre (r.a.) buyurdu ki:
“Resûlullah (s.a.v.) bana ‘Lâ havle velâ kuvvete illâ billâhi'l-aliyyi'l-azîm’ sözünü çok söyle. Çünkü o, cennet hazinelerinden bir hazinedir.” buyurdu.
(Hadîs-i Şerîf, Sünen-i Tirmizî)
“Resûlullah (s.a.v.) bana ‘Lâ havle velâ kuvvete illâ billâhi'l-aliyyi'l-azîm’ sözünü çok söyle. Çünkü o, cennet hazinelerinden bir hazinedir.” buyurdu.
(Hadîs-i Şerîf, Sünen-i Tirmizî)
Hicrî: 15 Rebîulahır 1434 •Fazilet Takvim
HAZRET-İ ŞUAYB ALEYHİSSELÂM
Hz. Şuayb (a.s.), Allâhü Teâlâ tarafından Medyen ve Eyke ahalisine
peygamber olarak gönderildi.
Dili tatlı ve sözü tesirliydi. Fakat kavmi
iman etmediler. Allâhü Teâlâ, Eykelileri buluttan ateş yağdırarak,
Medyenlileri de büyük bir gök gürültüsüyle helâk etti.
Hz. Şuâyb (a.s.), kendisine iman edenlerle Mekke-i Mükerreme’ye gitti. Ondan sonra vefâtına dek ibâdetle meşgûl oldu.
EĞER ŞÜKREDERSENİZ NİMETLERİMİ ARTIRIRIM
Tâbiînin büyüklerinden müctehid Süfyân-ı Sevrî Hazretleri, Cafer-i Sâdık Hazretleri’ne;
“Bana bir hadis nakletmedikçe buradan ayrılmayacağım.” dedi. Cafer-i Sâdık Hazretleri buyurdu ki,
Ben sana hadis rivâyet edeceğim.
“Allâhü Teâlâ sana bir nimet ihsan ettiğinde o nimetin bekasını ve
devamını arzu edersen, Allâhü Teâlâ’ya çokça hamd ve şükret. Zira Allâhü
Teâlâ kitabı Kur'ân-ı Kerîm’de
وَإِذْ تَأَذَّنَ رَبُّكُمْ لَئِن شَكَرْتُمْ لأَزِيدَنَّكُمْ وَلَئِن كَفَرْتُمْ إِنَّ عَذَابِي لَشَدِيدٌ
(meâlen);“...Eğer siz (nimetlerime) karşı şükrederseniz, size olan nimetlerimi arttırırım. Ve eğer nankörlük ederseniz şüphe yok ki benim azabım pek şiddetlidir.”
(İbrâhim Sûresi, âyet 7) buyurmuştur.
وَإِذْ تَأَذَّنَ رَبُّكُمْ لَئِن شَكَرْتُمْ لأَزِيدَنَّكُمْ وَلَئِن كَفَرْتُمْ إِنَّ عَذَابِي لَشَدِيدٌ
(meâlen);“...Eğer siz (nimetlerime) karşı şükrederseniz, size olan nimetlerimi arttırırım. Ve eğer nankörlük ederseniz şüphe yok ki benim azabım pek şiddetlidir.”
(İbrâhim Sûresi, âyet 7) buyurmuştur.
Eğer rızkında azalma olursa, çokça istiğfar et. Zira Allâhü Teâlâ kitabı Kur'ân-ı Kerîm’de
فَقُلْتُ اسْتَغْفِرُوا رَبَّكُمْ إِنَّهُ كَانَ غَفَّارًا
(meâlen);“Rabbinizin mağfiretini isteyin, istiğfar edin. Çünkü o, bir Gaffâr (mağfireti çok, tevbe edenleri daima mağfiret edici, çok affedici)dir.
يُرْسِلِ السَّمَاء عَلَيْكُم مِّدْرَارًا
Bol hayır ile üzerinize semâyı (yağmuru) salsın
وَيُمْدِدْكُمْ بِأَمْوَالٍ وَبَنِينَ وَيَجْعَل لَّكُمْ جَنَّاتٍ وَيَجْعَل لَّكُمْ أَنْهَارًا
ve size mallar ve oğullarla imdât eylesin ve sizin için cennetler yapsın, sizin için ırmaklar yapsın.”
(Nûh sûresi, âyet 10-11-12) buyurmuştur.
فَقُلْتُ اسْتَغْفِرُوا رَبَّكُمْ إِنَّهُ كَانَ غَفَّارًا
(meâlen);“Rabbinizin mağfiretini isteyin, istiğfar edin. Çünkü o, bir Gaffâr (mağfireti çok, tevbe edenleri daima mağfiret edici, çok affedici)dir.
يُرْسِلِ السَّمَاء عَلَيْكُم مِّدْرَارًا
Bol hayır ile üzerinize semâyı (yağmuru) salsın
وَيُمْدِدْكُمْ بِأَمْوَالٍ وَبَنِينَ وَيَجْعَل لَّكُمْ جَنَّاتٍ وَيَجْعَل لَّكُمْ أَنْهَارًا
ve size mallar ve oğullarla imdât eylesin ve sizin için cennetler yapsın, sizin için ırmaklar yapsın.”
(Nûh sûresi, âyet 10-11-12) buyurmuştur.
Ya Süfyân! Sultandan ve başkasının yaptığı bir şeyden üzüntüye
düşersen, ‘Lâ havle velâ kuvvete illâ billâh’ duâsını çok oku. Zira o,
sıkıntıyı açan bir anahtar ve cennet hazinelerinden bir hazinedir.”
Hicrî: 15 Rebîulahır 1434 •Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder