5 Şubat 2013 Salı

EDEP




Hadîs-i Şerîf: “Kur'ân-ı Kerîm'in haram kıldığını helâl sayanlar Kur'ân-ı Kerîm'e iman etmemiştir." (Hadîs-i Şerîf, Sünen-i Tirmizî)
Hicrî: 24 Rebîulevvel 1434   •Fazilet Takvim


EDEP


Edep, insanı utanılacak hallerden koruyan nezih bir huy ve melekedir. Haya, nezâket, zarâfet hep edeptendir.

Dinde de edep, farz, vacip ve sünnetlerden başka islamın teşvik ettiği, güzel gördüğü şeylerdir ki mendup denir. Mesela namazda rukû ve secde tesbihlerini üçden fazla okumak ve gücü yetenin Resûlullah Efendimiz için de kurban kesmesi gibi.

Ebû Ali ed-Dakkak (k.s) demiştir ki: "Kul ibadeti ile Cennete, tâatindeki edebiyle de Allâhü Teâlâ'ya ulaşır.

İlim, edeble anlaşılır, amel, ilimle sahih olur, hikmete amelle erilir.”

Abdullah b. Mübarek (k.s) demiştir ki:

“Dinin edeblerini hafife alan kimse, sünnetlerden mahrum kalmakla cezalanır.
Sünnetlerde tenbellik eden kimse farzlardan mahrum kalmakla cezalanır.
Farzları tenbellik edip gevşek davranan kimse de marifetten mahrum kalmakla cezalanır.”

Enes b. Mâlik (r.a) buyurmuştur ki:

"Amelde edeb(e riâyet etmek), onun kabulünün alâmetidir.”

“BİZİM EN BÜYÜK DÜŞMANIMIZ NEFSİMİZDİR”

Sultan İkinci Mahmud Han’ın Kaptan Paşa’ya yazdığı bir Hatt-ı Hümâyûnu:

Kaymakam Paşa ve Kaptân-ı Deryâm!

Ben yüzümü, gizliyi ve sırları bilen Allâh’a yönelttim. Benim ondan başka yardımcım yoktur. Müslümanlarda çalışkanlık yok ve bu tembellik beni hayrete düşürüyor. Yerin ve göklerin yaratıcısı olan Cenâb-ı Allah bizlere yardım etsin. Bu dünyâya gelmenin gâyesi, nefs-i emmareye tâbi olmak değil, ancak ve ancak “Ben insanları ve cinleri sâdece bana ibâdet etsinler diye yarattım.” Âyet-i kerîmesinin mânâsıyla amel etmek içindir. Bizim en büyük düşmanımız nefsimizdir. Hâlâ nefsimize karşı zafer kazanamadık. Ne zaman nefsimize gâlip gelirsek, din düşmanları da ancak o zaman mağlup olur. Allah ıslah eylesin. Âmîn.   Hatt-ı Hümâyûn 525/25611
Hicrî: 24 Rebîulevvel 1434   •Fazilet Takvim



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder