Abbas : Keskin bakışlı, sert bakan, arslan, gazanfer.
Abdülalî: Alî’nin kulu.
Alî, Esmâ-i hüsnâdan, yüceler yücesi.
Abdülalîm: Alîm’in kulu.
Alîm, Esmâ-i hüsnâdan, gizli açık, geçmiş ve gelecek her şeyi ezelî ve ebedî ilmi ile çok iyi bilen.
Abdülazîm: Azîm’in kulu.
Azîm, Esmâ-i hüsnâdan, büyüklükte benzersiz.
Abdülazîz: Azîz’in kulu.
Azîz, Esmâ-i hüsnâdan, mağlup edilemeyen,hep galip olan
Abdülbâkî: Bâkî’nin kulu.
Bâkî, Esmâ-i hüsnâdan, varlığı ebedî olan.
Abdülbâri: Bâri’nin kulu.
Bârî, Esmâ-i hüsnâdan, herşeyi kusursuz en güzel yaratan.
Abdülcebbâr: Cebbâr’ın kulu.
Cebbâr, Esmâ-i hüsnâdan, dilediğini yapan ve dilediğini yaptırmaya gücü yeten, kuvvet ve kudret sahibi olan.
Abdülcelîl: Celîl’in kulu.
Celîl, Esmâ-i hüsnâdan, celâl ve azamet sahibi.
Abdülehad: Ehad’ın kulu.
Ehad, yegâne tek olan, varlığının evveli olmayan Rabbimiz.
Abdülfettâh: Fettâh’ın kulu.
Fettâh, Esmâ-i hüsnâdan, her türlü sıkıntıları gideren zorlukları çözen ve kolaylaştıran.
Abdülgaffâr: Gaffâr’ın kulu.
Gaffâr, Esmâ-i hüsnâdan, günahları affeden, affı pek çok olan.
Abdülgafûr: Gafûr’un kulu.
Gafûr, Esmâ-i hüsnâdan, acıması, affı çok olan.
Abdülganî: Ganî’nin kulu.
Ganî, Esmâ-i hüsnâdan, ihtiyaçsız, sonsuz zengin.
Abdülhâdî: Hâdî’nin kulu.
Hâdî, Esmâ-i hüsnâdan, irşad eden, hidayet veren.
Abdülhak: Hakk’ın kulu.
Hak, Esmâ-i hüsnâdan, varlığı hiç değişmeyen, hakkı ortaya çıkaran.
Abdülhakîm: Hakîm’in kulu.
Hakîm, Esmâ-i hüsnâdan, her şeyi hikmetle yaratan.
Abdülhâlık: Hâlık’ın kulu.
Hâlık, Esmâ-i hüsnâdan, yaratan, yoktan var eden.
Abdülhalîm: Halîm’in kulu.
Halîm, Esmâ-i hüsnâdan, ceza vermekte ve intikam almakta, kudreti olduğu hâlde acele etmeyen, hilm sahibi.
Abdülhamîd: Hamîd’in kulu.
Hamîd, Esmâ-i hüsnâdan, her türlü hamd ve senaya lâyık olan, övülen.
Abdülhay: Hayy’in kulu.
Hay, Esmâ-i hüsnâdan, Ezelî ve ebedî bir hayat ile diri.
Abdülkâdir: Kâdir’in kulu.
Kâdir, Esmâ-i hüsnâdan, herşeye gücü yeten.
Abdülkerîm: Kerîm’in kulu.
Kerîm, Esmâ-i hüsnâdan, keremi bol, karşılıksız veren.
Abdülkuddûs: Kuddûs’un kulu.
Kuddûs, Esmâ-i hüsnâdan, her eksiklikten uzak.
Abdullah: Allah’ın kulu.
Allah, Esmâ-i hüsnâdan her ismin vasfını ihtiva eden zatının adı.
Abdüllatîf: Latîf’in kulu.
Latîf, Esmâ-i hüsnâdan, lütfeden, her şeye vâkıf.
Abdülmâcid: Mâcid’in kulu.
Mâcid, Esmâ-i hüsnâdan, keremi ihsanı bol.
Abdülmecîd: Mecid’in kulu.
Mecîd, Esmâ-i hüsnâdan, zatı şerefli ihsanı sonsuz.
Abdülmelik: Melik’in kulu.
Melik, Esmâ-i hüsnâdan, hükümdar, kâinâtın sâhibi.
Abdülmennân: Mennân’ın kulu.
Mennân, ihsânı bol olan Rabbimiz.
Abdülmuhyî: Muhyî’nin kulu.
Muhyî, Esmâ-i hüsnâdan, ihyâ eden, dirilten.
Abdülmü’min: Mü’min’in kulu.
Mü’min, Esmâ-i hüsnâdan, iman nurunu veren.
Abdülvâhid: Vâhid’in kulu.
Vâhid, Esmâ-i hüsnâdan, tek ve eşsiz olan, zatında, sıfatlarında, işlerinde ortağı ve benzeri, dengi bulunmayan.
Abdülvâsi: Vâsi’nin kulu.
Vâsi, Esmâ-i hüsnâdan, ilmi ile her şeyi ihata eden.
Abdülvehhâb: Vehhâb’ın kulu.
Vehhâb, Esmâ-i hüsnâdan, karşılıksız nimet veren.
Abdünnâfi: Nâfi’nin kulu.
Nâfi, Esmâ-i hüsnâdan, menfaat verici şeyler yaratan.
Abdünnâsır: Nâsır’ın kulu.
Nâsır, yardım eden, yardım edenlerin en hayırlısı olan Rabbimiz.
Abdürrahîm: Rahîm’in kulu.
Rahîm, Esmâ-i hüsnâdan, ahirette sadece müminlere rahmet edecek olan.
Abdürrahmân: Rahmân’ın kulu.
Rahmân, Esmâ-i hüsnâdan, dünyada dost düşman, mümin kâfir, fark gözetmeden her mahlûka acıyan ve ihsan eden.
Abdürraûf: Raûf’un kulu.
Raûf, Esmâ-i hüsnâdan, çok acıyan, şefkatli.
Abdürreşîd: Reşîd’in kulu.
Reşîd, Esmâ-i hüsnâdan, irşada muhtaç olmayan.
Abdürrezzak: Rezzak’ın kulu.
Razzak, Esmâ-i hüsnâdan, her varlığın rızkını veren.
Abdüssamed: Samed’in kulu.
Samed, Esmâ-i hüsnâdan, hiçbir şeye ihtiyacı olmayan, herkesin muhtaç olduğu merci.
Abdüsselâm: Selâm’ın kulu.
Selâm, Esmâ-i hüsnâdan, zevalsiz, kederlerden salim
olan, tehlikelerden kullarını selâmete çıkaran, cennetteki bahtiyar
kullarına selâm eden.
Âbidin : İbadet edenler, kulluk yapanlar.
Adnan : Üstün insan.
Affan : Çirkin şeylerden kaçınan, iffetli, namuslu.
Âgah : Bilgili, basiretli, haberdar, uyanık.
Âhi : Arkadaş, dost, cömert, yiğit.
Ahmed : Çok övülmüş, beğenilmiş.
Ahmer : Çok kırmızı, kıpkırmızı.
Alâeddîn : Dinde yüce, şerefli, büyük olan.
Âlemşah : Cihanın padişahı, âlemin hükümdarı.
Alican : Cana yakın, kanı sıcak içtenlikli, candan.
Âlişah : Padişahlığı büyük olan hükümdar.
Âlişan : Şan ve şerefi yüce olan, namı yüksek.
Alişir : Arslan Ali.
Alkame : Acılık, acı tat, acı hıyar.
Alpaslan: Korkusuz, yiğit, güçlü, kuvvetli.
Alper: Cesur asker, yiğit asker.
Alperen: Hem din adamı hem komutan olan yiğit.
Altemur: Demirin korlaşmış kırmızı hâli.
Âmir : İmâr eden, emreden, komutan.
Ammâr : Mamûr eden, bir yeri bakımlı hâle getiren.
Amr : Uzun müddet yaşamak, uzun ömürlü olmak.
Arslan : Güçlülük sembolü yiğit, cesur.
Aşkın: Aşmış, ileri, üstün, çok ziyade, fâik, seçkin.
Ata: Baba, dede, yaşlı ve tercübeli, bilgili adam.
Atacan: Babacan hoşgürülü.
Atahan: Han soyundan gelen.
Atakan: Ata kanından gelen.
Atalay: Tanınmış, ünü yaygın.
Atâullah : Allahın hediyesi, bahşişi, ihsanı, lütfu.
Attâr : Güzel koku satan, miskçi.
Avşar: Çevik, ava meraklı.
Ayhan: Işıklı hükümdar.
Aykan: Kanı parlak ve canlı.
Aykut: Armağan, mükâfat, ödül.
Aytekin: Ay gibi tek ve biricik olan, çok değerli.
Aytuna: Parlak suları olan tuna.
Aytimur: Ay gibi parlak demir.
Ayvaz: Eskiden konaklarda ayak işlerini gören uşak.
Babacan: Cana yakın, güvenilir, kalender, olgun, anlayışlı.
Baha : Değer, kıymet, fiyat, güzellik, zariflik, üstünlük.
Bahadır : Yiğit, cesur, kahraman, çengaver, dilaver.
Behâeddîn : Dinin değerlisi, üstünü, kıymetlisi.
Behaullah : Allah katında değerli ve kıymetli olan.
Bala: Çocuk, yavru, küçük.
Bârân : Yağmur.
Barbaros: Kırmızı sakallı.
Barış: Sulh, kırgınlıkların uzlaşması.
Battal : Kahraman, cesur, çok büyük.
Batu: Güçlü, kudretli.
Bayhan: Zengin han.
Bayram: Sevinç ve eğlence günü.
Bedir : Dolunay, ayın on dördü. Ayın ondördü gibi güzel.
Bedirhan: Padişahın en iyisi, en güzel ve sevimlisi.
Bedreddin : Dinin sevimli zatı.
Behcet : Sevinçli, güler yüzlü, şirin.
Behlül : Çok gülen, hayır sahibi, cömert.
Behnan : İyi huylu, güler yüzlü, güleç, herkesçe sevilen.
Behram : Merih yıldızı.
Behzat : Soyu güzel, doğuştan asil.
Bekir : Herşeyin evveli, ilk çocuk. Genç, taze.
Bektaş: Akran, eş, benzer.
Berkan: Şakıma, parıldama.
Berkem: Tahkim edilmiş [sağlamlaştırılmış] kale.
Berkin: Güçlü, sağlam.
Bertan : Şafak yemişi.
Beyhan: Padişahların beyi, hükümdarların üstünü.
Beşer : İnsan.
Beşir : Müjdeleyen, iyi haber getiren.
Bîcan : Cansız, ruhsuz, fedâî.
Bilal : Su, ıslaklık, ıslatan.
Bilgehan: Derin bilgi sahibi hakan.
Bişr : Güler yüzlü.
Buğra : Erkek deve, hindi, aslan.
Burak : Peygamber efendimizin Mirâcda bindiği at.
Burhan : Delil, sağlam delil, hakkı bâtıldan, doğruyu eğriden ayıran.
Burhaneddin : Dinin delili, hak yolu gösteren kimse.
Bülent : Yüksek, yüce, uzun.
Bünyamin : Hz. Yusufun öz kardeşi.
Cafer : Çay, dere, küçük akarsu.
Câbir : Cebreden, gâlip gelen, sağlam olan.
Can : Ruh. Aziz, sevgili. Gönül. Hayat. Kuvvet, kudret.
Candar : Silahlı asker.
Caner : Can dostu.
Cânib : Yan, taraf, yön.
Cârullah : Allaha yakın olan, Allah dostu.
Celâl : Azâmet, şeref, kemâl ve ikrâm sâhibi.
Celâleddin : Dinin azametlisi, ulusu, büyüğü.
Çelebi : Efendi, görgülü ve ince insan.
Cem : Hükümdâr, şah.
Cemal : Yüz güzelliği. Çirkinliği gideren, vekar
sahibi olan ve Allahü teâlâya şükretmek için Onun nimetini gösteren,
çirkinliğe, başkalarının iğrenmelerine hakaret etmelerine sebep olacak
şeyleri yapmayan, yok eden.
Cemaleddin : Dinin güzeli, dinin cemali.
Cemali : Yüzü güzel olan, güzellik sahibi.
Cenab : Büyük, şerefli
Cerrah : Yaralayan, ameliyat yapan, operatör doktor.
Cevat : Çok cömert, eli açık, çok çok ihsan eden.
Cevdet : Güzel, kusursuz, cömert, büyük, olgun.
Cevheri : Cevher sahibi.
Cezmi : Azimli, kararlı.
Cezzar : Kasap, can yakıcı, zâlim, gaddar.
Cihad : Din uğrunda düşmanla savaşan.
Cihandar : Cihana hâkim olan hükümdar.
Cihangir : Cihanın büyük bir bölümünü ele geçiren.
Civan : Genç, taze, delikanlı.
Cihanşah : Dünyanın padişahı, cihanın hükümdarı.
Cumhur : Halk topluluğu.
Cübeyr : Küçük kahraman, küçük yiğit.
Cüneyt : Küçük asker, askercik.
Dâhî : Üstün zekalı, son derece zeki, anlayışlı.
Dâî : Duâ eden, duâcı, davet eden, hak dine çağıran.
Dânâ : Çok bilen, bilgili.
Dâniş : Bilgi, bilme, biliş, ilim.
Dânişmend : Bilgili, âlim.
Dâver : Doğru ve insaflı olan, âdil hükümdar.
Derviş : Allah için alçak gönüllüğü kabul eden.
Dilhan : İçten, gönülden söyleyen.
Dilaver : Yiğit, yürekli, erkek.
Doğan : Atılgan ve yiğit.
Durmuş : Son olması istenilen çocuklara verilen ad.
Dülger : Kapılanların kaba ağaç ve tahta işlerini yapan kimse, marangoz.
Ecehan : Hanların başı, hükümdarların reisi.
Ecmel : En güzel, en yakışıklı.
Ecvet : En cömert, varını yoğunu dağıtan. En iyi olan.
Edhem : Kara donlu ve yağız at.
Efe : Batı anadolu yiğidi, kahraman, zeybeklere denir.
Efendi : Terbiyeli, kibar, anlayışlı.
Efken : Atıcı, yıkıcı.
Eflah : Tamamıyle kurtulan, en çok talihe kavuşan.
Eflatun : Açık mor. Leylak ile erguvan arası bir reng.
Egemen : Hâkim.
Ekmel : En olgun, en kâmil, kusursuz, mükemmel.
Ekrem : Çok cömert, çok eli açık, iyiliksever, keremi lütfu çok olan, şeref sahibi.
Elvan : Renkli, renk renk.
Emced : Çok şerefli, pek onurlu ve haysiyet sâhibi.
Emîr : Bir kavmin, şehrin başı, reîsi.
Emre : Aşık, dost, büyük erkek kardeş. Beylerbeyi.
Enbiya : Nebi.
Enes : İnsan.
Engin : Çok geniş, uçsuz bucaksız, açık deniz, umman.
Enver : Çok nurlu, çok ışıklı, çok parlak, en güzel.
Ercan : Er canlı, korkusuz, yiğit.
Ercümend : Muhterem, şerefli, itibarlı, haysiyetli.
Erdal : Erken yeşeren dal, bir ağacın en kalın dalı.
Erdem : Fazilet. İyilik etmede, kötülükten çekinmede kararlı.
Erdoğan : Doğuştan yiğit.
Ergun : Sert başlı, oynak ve hızlı giden at, terbiye görmemiş kısrak.
Erhan : Yiğit hakan, kahraman hükümdar.
Erkam : Rakamlar, isimler.
Erkan : Esaslar, direkler, reisler.
Erkin : Bağımsız hareket eden.
Erman : Arzusu, isteği olan.
Erol : Sözünde duran er.
Ersin : İsteğine kavuşsun, muradına ersin.
Ertan : Erken, gün doğma zamanı.
Ertuğrul : Temiz, yürekli, doğru insan.
Erva : Çok güzel, son derece cesur ve yiğit.
Esat : Çok uğurlu ve mutlu.
Esed : Arslan, gazanfer, cesur, kahraman.
Esved : Siyah, esmer.
Etem : Kusursuz, noksansız.
Evliya : Keramet sahibi, ermiş.
Evran : Baht, büyük yılan. Ölçülü, endamlı, yakışıklı.
Ezgi : Nağme, makam, hava.
Ezrak : Mavi, gök renkli. Su gibi saf ve temiz olan.
Eşfak : En çok şefkatli olan.
Eşref : En çok şerefli, itibarı en çok yüksek olan.
Fazlı : İyilik, fazilet, erdem, lütuf.
Fahreddin : Dinin büyüğü, dinde övülmeye layık.
Fâlih : İsteğine kavuşan, başaran. Çiftçi.
Fâris : Yiğit, mert, binici, at yetiştiricisi.
Faruk : Hak ile batılı ayıran, bu işte mahir olan.
Fasih : Güzel, düzgün ve açık konuşan, iyi söz söyleme kabiliyetinde olan.
Fatih : Fetheden, zapteden, aşan.
Fatin : Zeki, anlayışlı.
Faysal : Kesin hüküm ve karar sahibi. Keskin kılıç.
Fazlullah : Allahü teâlânın lütfu, fazlı. Üstün ve değerli
Feda : Kurban olma, gözden çıkarma.
Fedai : Canını esirgemiyen, can vermeye hazır.
Feramuz : Şanlı, şerefli, ün kazanmış.
Feramuş : Unutma, hatırdan çıkma, unutulan.
Ferhan : Sevinçli, neşeli, ferahlı, şen, memnun.
Ferhat : Sevinç, neşe sahibi, gâlib, üstün.
Feridüddin : Dinin en üstün, din bakımından eşsiz ve benzersiz olan.
Feridun : Tek, eşi ve benzeri olmıyan, kıymetli cevher.
Ferman : Emir. Padişahların tarafından verilen emir.
Ferruh : Uğurlu, kutlu, mübarek, yüzü nurlu, aydınlık.
Fethullah : Allahın fethi müyesser kıldığı.
Fettah : Fetheden, her türlü müşkülleri kolaylaştıran.
Feyyâz : Feyz, bereket ve bolluk veren.
Feyzullah : Allahü teâlânın feyzi.
Fuat : Kalp, yürek, gönül.
Fudayl : Faziletli, erdemli.
Furkan : Vahiy, iyi ile kötü, doğru ile yanlış arasındaki farkı gösteren şey.
Fuzuli : Fazla, anlamsız, yersiz, fazîletli.
Gazanfer : İri arslan, korkusuz insan, yiğit, cesur, yürekli, kahraman.
Gazi : Gaza eden, savaştan sağ ve muzaffer dönen, din uğrunda savaşan.
Gevheri : Elmas gibi, pırlanta gibi temiz insan, asaletli, değerli, kuyumcu.
Gıyas : Yardım, yardım eden, bir şeyin aslına ulaşma.
Gıyaseddin : Dinin yardımcısı, dinin yayılmasına yardımı dokunun zat.
Giray : Kırım hanı. Müstehak, layık.
Gizay : Gizli olan.
Gökdal : Yeşil dal.
Göker : Havacı.
Gökmen : Mavi gözlü, sarışın.
Gökmete : Mavi gözlü mete.
Gülbay : Gösterişli gül.
Gürbüz : Toplu, güçlü dinç erkek. Gösterişli delikanlı.
Gürhan : Hanlar topluluğu.
Gürkan : Delikanlı.
Habbab : Seven, sevgili, dost.
Habil : Yumuşak ve temiz huylu. [Hz. Ademin oğlu.]
Hacib : Kapıcı, kapıcı başı.
Hacı : Hacca giden, kâbeyi ziyaret eden.
Hafi : Güleryüzlü, çok ikramcı, gizli.
Hafid : Torun.
Hakan : Türk hükümdarı.
Hakem : Hüküm veren, haklı ve haksızın ayrılmasında aracılık eden.
Hâkî : Hikâye eden, anlatan.
Hakkı : Doğru olan, irfan sahibi, insaflı.
Haldun : Devamlı, sürekli, yaşlanıp ihtiyarlamayan.
Hâlet : Durum, takdir.
Halîfe : Birinin yerine geçen kimse.
Halil : Dost, sevgili, samimi dost, içten arkadaş.
Haluk : İyi ve güzel huylu, geçim ehli, İslama yakışır.
Hamdullah : Allahü teâlâya hamdeden.
Hamza : Arslan, heybetli, azametli.
Han : Devlet reisi, hakan veya hakana bağlı hükümdar.
Hanefi : İstikamet üzere olan, Hanefi mezhebinden.
Hani : Yumuşaklık ve vekar sahibi.
Hasan : Güzel, iyi, hoş.
Haseki : Hükümdarların hizmetlerine tahsis edilen.
Hasibi : Cömert, hayırhah.
Hasin : Kuvvetli, metin, sağlam, muhafaza eden.
Hassan : Çok çok güzel, iyiliği hoşgörülüğü çok olan.
Hâtem : Mühür, üstü mühürlü yüzük, son, en son.
Hattâb : Çok güzel söz söyleyen, en güzel konuşan, vaz ve nasihatı berecen. Oduncu.
Hatip : Hitabeden, güzel söz söyleyen.
Hayali : Hayal eden, gerçeklerden uzak olan.
Haydar : Arslan. Cesur, yiğit, kahraman.
Hayrani : Hayran olan.
Hayreddin : Dinin hayırlısı.
Hazım : ihtiyatlı, basiretli, gözü açık, hazımlı.
Haşim : Ezen, parçalayan. Hürmet ve ikram eden.
Haşmeddin : Dinin büyüğü, heybetlisi, dinin haşmeti.
Haşmet : Heybet ve ihtişam sahibi. Tevazu gösteren.
Hızır : Yeşil. Hıdır da denir.
Hicabi : Mahcup, utangaç, hâyâlı, edepli, terbiyeli, perdeli, nâmuslu, iffetli.
Hilmi : Yumuşak huylu, sabırlı, vakarlı, sakin.
Himmet : Lütûf, gayret. Bütün kuvvetiyle mukaddes
değerlere bağlanan. Bir evliyânın, tasarrufu ile birisini koruması,
yardım etmesi.
Hişam : Hayâ eden, utanan.
Hud : Büyük, çok hürmet eden.
Hulusi : Halis, saf, samimi, candan, içi temiz.
Hurşid : Güneş, afitab, hûr, mihr, şemse.
Huzeyfe : Küçük testici, çömlekçi çırağı.
Hüccet : Senet, vesîka, delîl.
Hüdâvendigâr : Hükümdâr, sultan, âmir, hâkim.
Hüdaverdi : Allahın hediyesi.
Hüdayi : Hüdânın kulu.
Hümayun : Mübarek, mutlu, padişaha olan.
Hüsameddin : Dinin keskin kılıcı.
Hüseyin : Küçük güzel, küçük sevgili.
Hüsrev : Padişah, hükümdar, sultan.
İhsan : Hakkından fazlasını veren.
İhvan : Sadık, samimi, candan dostlar.
İkrime : Kerem sahibi, cömertlik yapan.
İlhami : İlham sâhibi, kalbine ilahi düşünce doğan.
İlhan :Hükümdar, hakan.
İlker : İlk erkek çocuk.
İmadeddin : Din direği, devleti ayakta tutan.
İmam : Nümune, rehber, önder, başkan.
İmdat : Yardım.
İnayetullah : Allahın lütfu, ihsanı.
İshak : İbranice gülen, neşelenen.
İskender : Doğuya ve batıya hakim olduğu için Zülkarneyn denilen zat.
İslâm : Müslümanlık, Hakka teslimiyet, itaat ve inkıyat, birbirinin iyiliğini isteme.
İsmâil : Allahü teâlâya çok ibâdet eden.
İzzet : Değer, şeref, kudret, hürmet ve ikram sahibi.
İşcan : İş yapmayı seven, çalışkan kimse.
Kaan : Kağan. Hanların hanı, şahinşah.
Kabil : Kabul eden, istidatlı, önde ve ileride olan.
Kadem : Ayak, adım.
Kâdir : Tükenmez güç ve kudret sahibi.
Kadı : Hüküm, karar ve hakimlik.
Kahraman : Yiğit, cesur, bahadır.
Kaid : Rehber, kumandan, reis.
Kalender : Dünyadan el etek çekip boş dolaşan derviş.
Kamran : İsteğine kavuşmuş, mutlu, bahtiyar.
Kasım : Taksim eden, bölen, dağıtan, bahşeden.
Kays : Sıkıntı, kıtlık, mağrur tavır.
Kâzım : Öfkesini, gazâbını Allah rızası için yenen.
Kemal : Olgunluk, bilgi ve fazilet sahibi.
Kemaleddin : Dinin olgun kişisi.
Kerameddin : Dinin kerameti.
Keramet : Kerem, ihsan, evliyada görülen harika.
Kerami : Soylu, şerefli.
Kerem : Asalet, izzet ve şeref sahibi. Cömert, eli açık.
Keremşah : Çok cömert, çok eli açık, çok suylu.
Keşşaf : Keşfeden, sırları çözen, gizlileri açığa çakıran.
Kılıç : İki yüzü keskin eski bir silâh.
Kıymet : Değer, baha, bedel, onur, itibar, makbul oluş.
Kiram : Soyu temiz olanlar, şerefli ve cömert olanlar.
Korkut : Büyük dolu tanesi.
Kuddusi : Mukaddes, ulvi, pak.
Kutman : Hayırlı.
Kutbuddin : Dinin kutbu, dinin ulusu.
Lala : Çocuğun eğitimiyle görevlendirilen bakıcı.
Levent : Boylu boslu, yakışıklı, çevik, sıhhatli, yiğit.
Levni : Renkli, boyalı.
Mahdum : Hizmet edilen, evlat.
Mahmud : Övülmüş, medhedilmiş, sena edilmiş.
Mahmur : Sarhoş, uykulu, baygın gözlü.
Murat : İstek, arzu, maksat. Seçilmiş kimse
Mazhar : Nail olan, şereflenen, bir iyiliğe kavuşan.
Memun : Korkusuz, tehlikesiz, sağlam, emin.
Mecdeddin : Dinin büyüğü.
Mecnun : Deli, divâne, delice seven.
Medeni : Kentli, şehirli, görgülü.
Mert : Sözünün eri, yiğit, bahadır.
Mestan : Mest olmuş, bayılmış..
Metin : Sağlam, dayanıklı.
Mevlânâ : Efendimiz, sâhibimiz.
Mir : Amir, kumandan, bey, vali, hükümdar.
Miraç : Merdiven, yükselen, yükseklere çıkan kimse.
Mirkelam : Kibar konuşan, hoş sohbet, sohbet adamı.
Mirza : Hükümdar soyundan gelen, beyzade.
Mithat : Medhetme, övme.
Muammer : Uzun ömürlü, ömür süren, yaşayan, talihli.
Muaz : Sığınan, korunan, sarılan.
Muhammed : Yerde ve gökte çok övülen, Allahü
teâlânın ve büyük varlıkların medhine mazhar olan. Cenâb-ı Hakkın
habîbi, gelmiş ve gelecek bütün varılkların, her bakımından en üstünü,
âlemlere rahmet olarak gönderilen iki cihânın efendisi son peygamber.
Muharrem : Haram kılınmış, dinen yasak edilmiş.
Muhibbüddin : Dini seven, dindar.
Muhtar : Seçilmiş, seçkin.
Muhterem : Saygıdeğer, sayın, kıymetli, şerefli.
Muhteşem : Görkemli, göz kamaştıracak büyüklükte, güzellikte olan.
Muhyiddin : Dini ihya canlandıran.
Muktedi : İktida eden, tâbi olan, uyan.
Muktedir : iktidarlı, gücü yeten.
Muktefi : İktifa eden, izinden takib eden, örnek tutan, birine uyan.
Murat :Arzu, istek, istenilen.
Murtaza : Razı olunan, beğenilen, seçkin.
Mus’ab : Güçlü, dayanıklı, zorlu.
Muslih : Islah eden, düzelten.
Mustafa : Saf hale getirilmiş, süzülmüş, güzide.
Mutahhar : Temizlenmiş, mübarek.
Mutasım : Günahtan çekinen, eliyle tutan, yapışan.
Muteber : Kadri bilinen, kıymeti takdir edilen.
Mutemed : Kendisine itimat edilen, güvenilen.
Mutlu : Halinden, memnun, mesut, bahtiyar.
Muttalib : Taleb eden, isteyen.
Mübarek : Bereketli, feyizli, kutlu, uğurlu, hayırlı, mutlu, beğenilen, anlamına.
Mübeşşir : Müjdeci, hayırlı haber verip sevindiren.
Mücteba : Seçilmiş, seçkin, kıymetli.
Müjdat : İyi haber, müjdeli haber.
Mükerrem : Şerefli, muhterem, hürmete erişmiş.
Mülayim : Yumuşak huyl, medenice hareket eden.
Mümtaz : İmtiyazlı, üstün tutulmuş, seçkin, seçilmiş.
Müren : Akarsu, nehir, ırmak.
Mürsel : Gönderilmiş, yollanmış, nebi.
Müşir : İşaret eden, yol gösteren, mareşal.
Müzdad : Artmış, çoğalmış, uzun.
Nabi : Haberci, haber veren.
Nasreddin : Dine yardım eden.
Nasrullah : Allahü teâlânın yardımı.
Nebi : Haberci, haber getiren, peygamber.
Necat : Kurtuluş, selamet.
Necati : Kurtulan, selâmete eren.
Neccar : Dülger, marangoz, doğramacı.
Necdet : Kahraman, yiğit, efe.
Necih : Başarılı, galip, muzaffer.
Necmeddin : Dinin yıldızı.
Nefi : Kazançlı, kârlı.
Nejat : Soy nesil, nesep, tabiat.
Nesim : Hoş ve mülayim.
Neşat : Sevinç, neşe, keyif.
Neşet Yetişen, ileri gelen, doğan.
Nevfel : Deniz, derya.
Nevzat : Yeni doğmuş çocuk.
Nihat : Tabiat, huy, yaratılış, bünye, karetker.
Nijad : Soy.
Nimetullah : Allahın lutfu, ihsanı.
Niyazi : Yalvaran, yakaran, niyaz eden, dua eden.
Nizam : Düzen, usul, tertip, yol, kaide, sıra, dizi.
Nizameddin : Dinin nizamı, düzeni.
Nuaym : Hayat güzelliği, refah.
Nûh : Rahat, ağlayan, inleyen.
Numan : Refah, konfor.
Nureddin : Dinin nuru.
Nurullah : Allahın nûru.
Nusret : Yardım, başarı, üstünlük, zafer, galebe, fetih.
Nüzhet : Neşe, sevinç, eğelence, temizlik, ferahlık.
Oğuz : Doğru, sağlam, güçlü, genç.
Oğuzhan : Oğuzların hükümdarı.
Okan : Anlayışlı, kavrayışlı.
Oktay : Hiddetli, kızgın, sinirli.
Onur : Şeref, izzetinefs.
Orhan : Şehrin hakimi.
Osman : Peygamberimizin damadı, 3. halifenin adı.
Ozan : Halk şairi, geveze.
Ömer : Diri, canlı, yaşayan hayat süren. İkinci halife.
Önder: Lider, şef, reis.
Özer : Özü er, yiğit.
Özhan : Padişah soyundan gelen.
Özkan : Temiz kanlı, soylu kandan olan.
Pertev : Parlak, ışık.
Peyami : Haberci.
Poyraz : Kuzey doğudan esen soğuk, yel.
Raci : Rica eden, yalvaran, ümitli, dileyen.
Racih : Tercih edilen.
Rafet : Merhamet etme, acıma, esirgeme.
Ramazan : Çok sıcak olan, yakan, günahları yakan.
Ramiz : İşaret koyan, işaretle konuşan.
Rauf : Pek esirgeyen, çok merhamet eden.
Recai : Rica eden, dua eden, Allahü teâlâya yalvaran.
Recep : Mübârek, muazzam, muhterem; kıymetli.
Refiuddin : Dinin yükseği.
Reha : Kurtuluş, halas.
Reis : Baş, başkan.
Resül : Yeni bir kitap ile gönderilen peygamber, elçi.
Reşat : Hak yolunda yürüme, doğru yol.
Reşid : akıllı, iyi ve olgun.
Rifat : Yükseklik, yücelik, büyük rütbe.
Rüçhan : Üstünlük, üstün olma.
Rükneddin : Dinin temel direği.
Rıdvan : Razı, memnun. Cennetin kapısındaki melek.
Rızâ : Kadere râzı olan. Tasavvufta irâdenin yok edilmesiyle elde edilen makam.
Sadeddin : Dinin mübarek kişisi.
Sadreddin : Dinin önderi, lideri.
Sadullah : Allahü teâlânın saadeti.
Sadun : Uğurlu olan, uğur getiren.
Safa : Saf, berrak, temiz, kedersiz, gönlü şen.
Saffet : Saf, halis, temiz. Hile ve dubaradan uzak olan.
Safiyyuddin : Dinde temiz kimse.
Safvan : Saf, halis.
Sakıp :Tesirli, parlak, delip geçen.
Salahaddin : Dine bağlı, dini düzgün.
Sâman : Servet sahibi, zengin, rahat, dinç, düzenli.
Sancar : Saplar.
Sebati : Sabırlı, kararlı.
Sedat : Doğru ve haklı olan.
Selam : Barış, rahatlık, sonu hayırlı ve iyi çıkma.
Selami : Barış, huzur ve selamet sahibi.
Selçuk : Sel gibi akan.
Selman : Barışçı, sulhçu.
Serdar : Asker başı, kumandan, komutan, reis.
Serhat : Sınır boyundaki asker.
Sertaç : Başa konan taç.
Server : Baş, reis, seyyid, bir topluluğun ileri geleni.
Sevban : Elbiseli, giyinmiş, kuşanmış.
Seyfeddin : Dinin kılıcı, dinin askeri.
Seyfi : Kılıç kuşanmış, asker.
Seyfullah : Allahın kılıcı, askeri.
Seyhan : Çizgili elbise. Akarsu.
Seymen : Çiftlik bekçisi.
Seyyid : Efendi, bey, Hz.Hüseyinin soyundan gelen.
Sezâi : Layık, uygun, münasib.
Sezgin : Sezen sezici, duygulu, hassas.
Sinan : Mızrak, süngü.
Sirac : Lamba, ışık, güneş, ay.
Siraceddin : Dinin kandili.
Siyami : Oruçlu, kendini kötülüklerden men eden.
Soner: Bir işte son yardımı yapan.Son olması istenen.
Suheyb : Arkadaşcık, küçük arkadaş.
Sunullah Allahın kudreti, meydana getirdiği varlığı.
Sühâ : Yıldız adı.
Süreyya : Yıldız topluluğu.
Sürûri : Sevinçli, neşeli.
Şaban : Aralık, fâsıla.
Şabi : Cemaat ehli.
Şadan : Sevinçli, keyifli, neşeli, bahtiyar.
Şahap : Alev, ateş parçası, akan yıldız.
Şahin : Kısa ve kanca gagalı kuş.
Şahbaz : Bir cins akdoğan.
Şahinalp : Şahin gibi yiğit.
Şahsüvar : Usta binici, çok iyi ata binen.
Şâfi : Şefaat eden, şifa veren.
Şecaeddin : Dinin kahramanı, dinin yiğidi.
Şehlevent : Uzun boylu, yakışıklı genç.
Şekîb : Sabırlı, tahammüllü.
Şemseddin : Dinin güneşi.
Şemsî : Güneş gibi parlıyan.
Şener : Neşeli, şen erkek.
Şerafeddin : Dinin şereflisi.
Şeref : Asil, yüksek, şanlı, şöhretli atalara sahip olmak.
Şevket : Büyüklük, kudret ve kuvvetten doğan haşmet.
Şeyban : Saçlarına ak düşmüş, ihtiyar, yaşlı.
Şihab : Cesur, parlak yıldız, kıvılcım.
Şihabeddin : Dinin parlak yaldızı.
Şinasi : Tanıyan, tanıyıcı, bilen, anlayan.
Taceddin : Dinin tacı.
Taci : Tacı olan.
Tahsin : Kale gibi sağlamlaştırma. İyilik eden.
Tâib : Tevbe eden, pişman olan.
Taki : Günahtan kaçınan, dinine bağlı.
Takiyeddin : Dinine bağlı, günahtan kaçan.
Talat : Yüz, surat, çehre, dindar.
Talha : Bir zamk ağacı.
Tamer : Tam erkek.
Taner : Şafak gibi canlı erkek.
Tanju : Çinlilerin Türk imparatorlarına verdikleri isim.
Tarkan : Dağınık, perişan.
Tarık : Sabah yıldızı, zühal yıldızı, parlak yıldız.
Tayfun (Çince) : Korkunç fırtına, rüzgar.
Tayfur : Uçan, yükselen. Hz. Bayezid-i Bistaminin ünvanı.
Taylan : Uzun boylu.
Tayyar : Uçan, uçucu uçma kabiliyeti olan.
Tekin : Uğurlu, hayırlı.
Tekinalp : Uğurlu, hayırlı, yiğit.
Temel : Asıl, esas.
Tevfik : Uygun getirme, Allahın yardımına kavuşma.
Timur : Demir gibi sağlam.
Timurtaş : Demir ve taş gibi sağlam.
Tufan : Afet, felaket, çok şiddetli yağmur.
Tuğrul : Gagası ve pençesi güçlü kuş.
Tuğtekin : Uğurlu tuğ.
Turan : Cesur atılgan, yiğit.
Turanşah : Cesur Türk hükümdarı.
Turgay : Küçük kuş, sığırcık.
Turgut : Belde, yerleşme merkezi, mesken, konut.
Turgutalp : Kahraman turgut.
Turhan : Tuğrası olan padişah.
Ubade : Kul, köle.
Ubeydullah : Kulcağız, kölecik.
Uğuralp : Uğurlu yiğit, kahraman.
Uluğbey : Büyük bey.
Ünal : Ünlü, namlı.
Üsame : Bir arslan cinsi.
Vahab : Vehhabın bozulmuş şekli. Çok hibe eden, ihsan eden.
Vahideddin : Dinin tek ve eşsiz siması.
Vakkas : Savaşçı, okçu.
Vakur : Ağırbaşlı, temkinli.
Vâlâ : Yüksek, yüce.
Varol : Çok yaşa.
Vecdi : İlahi aşka dalan, vecde gelen, kendinden geçen.
Vecihi : Bir kavmin büyüğü.
Vedat : Sevme, sevgi, dostluk
Vefa : Sözde durma, sevgi ve dostluğu sürdürme.
Veliyyullah : Allahın velisi, dostu.
Veliyyüddin :Dinine bağlı, dinin velisi.
Veysî : Fakir, yoksul.
Veysel : Üveys’den bozma.
Yahya : Canlı, hayat süren.
Yalçın : Çıplak, sarp, dik.
Yâsin : Bir sûre.
Yaşar : Hayatta, canlı.
Yaver : Yardım edici, imdada koşan.
Yavuz : Yaman, korkusuz.
Yekta : Tek, eşsiz, benzersiz, yalın, tek kat.
Yener : Üstün gelen.
Yıldırım: Gök gürültüsü ve şimşekle gelen elektrik akımı?
Yılmaz: Korkusuz, yılmayan, sebatkâr.
Yusuf : Hüzün, ek, ilave.
Yücel : Yükselmiş.
Zafer : Maksada ulaşma, barışma, düşmanı yenme.
Zâfir : Zafer kazanan, üstün gelen.
Zamir : Yürek, iç, vicdan.
Zekai : Çabuk anlayışlı, keskin zekalı.
Zeyd : Artan, çoğalan.
Zeynel : Süslü.
Zeynelâbidin : İbadet edenlerin süsü.
Zeyneddin :Dinin süsü.
Zeyyât : Zeytinci, zeytin.
Ziyaeddin : Dinin nuru.
Ziver : Süs, zinet ehli.
Ziya : Işık, aydınlık, nur.
Ziyad : Fazlalık, çokluk, bolluk.
Zuhurî : Kendiliğinden ortaya çıkan.
Zübeyr : Akıllı.