8 Temmuz 2024 Pazartesi

ALLÂHÜ TEÂLÂ’YA MUHABBETİN BAZI ALÂMETLERİ

 

قَالَ اللّٰهُ تَعَالَى : قُلْ اِنْ كَانَ اٰبَٓاؤُكُمْ وَاَبْنَٓاؤُكُمْ وَاِخْوَانُكُمْ وَاَزْوَاجُكُمْ وَعَشِيرَتُكُمْ وَاَمْوَالٌ اقْتَرَفْتُمُوهَا وَتِجَارَةٌ تَخْشَوْنَ كَسَادَهَا وَمَسَاكِنُ تَرْضَوْنَهَٓا اَحَبَّ اِلَيْكُمْ مِنَ اللّٰهِ وَرَسُولِهِ وَجِهَادٍ فِي سَبِيلِهِ فَتَرَبَّصُوا حَتّٰى يَأْتِيَ اللّٰهُ بِاَمْرِهِ وَاللّٰهُ لَا يَهْدِي الْقَوْمَ الْفَاسِقِينَ. (سورة التوبة، ٢٤)

الله تعالى شويله بيوردى ( مئالا ) : ده كى : أكر بابالرينز ، اوغوللرينز ، قردشلرينز ، أشلرينز ، قبيلنز ، ألينزه كجرديكنز ماللر ، كساد ( اوغراماسن ) دن قورقتوغونز بر تجارت و حوشونوزه كتمكته اولان مسكنلر سزه ، الله دان ، رسولندن و اونون يولنده جهاددن دها سوكلى إيسه ، آرتق الله ، يك أمرى ( عذابى ) كلنجيه قدار بكلينز .الله ، فاسقلر كوروحونى هدايته أردرمز . "

Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu -meâlen:  “De ki: Eğer babalarınız, oğullarınız, kardeşleriniz, eşleriniz, kabileniz, elinize geçirdiğiniz mallar, kesâd(a uğramasın)dan korktuğunuz bir ticaret ve hoşunuza gitmekte olan meskenler size, Allah’tan, Resûl’ünden ve Onun yolunda cihâddan daha sevgili ise, artık Allâh’ın emri (azâbı) gelinceye kadar bekleyiniz. Allah, fâsıklar güruhunu hidâyete erdirmez.”

(Tevbe Sûresi, âyet 24)

Hicrî:    02  Muharrem  1446  Fazilet Takvim

 

ALLÂHÜ TEÂLÂ’YA MUHABBETİN BAZI ALÂMETLERİ

 

Herkes, Allâhü Teâlâ’ya muhabbet ettiğini iddia eder. Bu iddianın ne kadar doğru olduğu ise ancak alâmetleriyle anlaşılabilir. Allâhü Teâlâ’ya olan muhabbetin alâmetlerinden bazıları şunlardır:

  • Allâhü Teâlâ’nın emirlerini tutmak, yasakladıklarından sakınmaktır. Zira herkes, sevdiğinin sözlerine itaat eder. Kâmil bir muhabbet, bunu gerektirir. Cenâb-ı Hakk’ı seven bir kimse nasıl olur da onun mukaddes emirlerine, nehiylerine riâyetkâr olmaz.
  • Allâhü Teâlâ’yı zikretmeye ve Kur’ân-ı Mübîn’i okumaya devam etmektir. Geceleri uyanarak teheccüd namazı kılmak ve seher vakti uyanık bulunarak Cenâb-ı Hakk’a münâcâtta bulunmaktır.
  • Ölümden korkmamaktır. Ölüm, hakikatte bir vuslat; muhabbet duyulana kavuşma sebebidir. Bu sebeple irfân ehli, ölümden korkmaz. Fakat bu vuslata hazırlıklı olmalıdır. İnsanlar henüz hayatta iken ibadet ve itaate devam etmelidir ki; bu âlemden öbür âleme günahlar ile kirlenmiş bir hâlde gidilmesin. Zira Allâhü Teâlâ -meâlen-: “Sana ölüm gelinceye kadar Rabb’ine ibadet et.” (Hicr Sûresi, âyet 99) buyurmuştur.
  • Allâhü Teâlâ’nın sevdiklerine muhabbet ve hürmet göstermektir. Her insan; sevdiği zâtın, sevdiklerini de sever, onlara karşı kalben bir husûmet beslemez. Artık nasıl olur da insan, Cenâb-ı Hakk’ın sevdiklerini sevmez, onlara karşı muhabbet ve hürmet hissetmez!
  • Resûlullah (s.a.v.) Efendimize tâbi olmak, onun sünnetlerine riâyet etmek ve kendisine candan muhabbette bulunmaktır. Allâhü Teâlâ, şöyle buyurmuştur -meâlen-: “(Ey Habîbim!) De ki: Eğer siz, Allâh’ı seviyorsanız, hemen bana uyun ki Allah da sizi sevsin ve günahlarınızı bağışlasın...” (Âl-i İmrân S., âyet 31)

Niyaz edelim ki: Allâhü Teâlâ Hazretleri, bizlere gafletten uyanmayı nasip etsin, bizleri muhabbetinden ayırmasın, Resûl-i Ekrem’ine itaat ve ittibâ eden Ehl-i Sünnet zümresinden uzak düşürmesin, kalplerimizi hidayetten ve feyzinden bir an mahrum bırakmasın. Âmîn.

Hicrî:    02 Muharrem  1446  Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder