19 Temmuz 2024 Cuma

TIBB-I NEBEVÎDEN: BAŞ AĞRISI


 

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : مَا مِنْ مُؤْمِنٍ يُصِيبُهُ صُدَاعٌ فِي رَأْسِهِ أَوْ شَوْكَةٌ فَتُؤْذِيهِ أَوْ مَا سِوَى ذٰلِكَ مِنَ الْأَذَى إِلَّا رَفَعَهُ اللهُ بِهَا يَوْمَ الْقِيَامَةِ دَرَجَةً أَوْ كَفَّرَ عَنْهُ بِهَا خَطِيئَةً. (مسند الشاميين)

رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : مؤمنه إصابت أديب ده أذى ورن ، باشنداكى بر آغرى ويا بر ديكن وياحوط بونلريك خارجنده أذى ورن هر شيدن دولاي ألبتده الله تعالى ، قيامت كونى اونون دره جسنى آرترير و بونلرى ، اونون كوناحنه كفارت قلار . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:  “Mümine isâbet edip de ezâ veren, başındaki bir ağrı veya bir diken veyahut bunların hâricinde ezâ veren her şeyden dolayı elbette Allâhü Teâlâ, kıyâmet günü onun derecesini artırır ve bunları, onun günahına keffâret kılar.”

(Taberânî, Müsnedü’ş-Şâmiyyîn)

Hicrî:    13  Muharrem  1446  Fazilet Takvim

 

TIBB-I NEBEVÎDEN: BAŞ AĞRISI

 

Baş ağrısı, başın bir kısmında yahut tamamında olur. Baş ağrısının sebepleri çoktur.

Baş ağrısı, sinüslerin iltihapla dolu olmasından olur. Mide dolgunluğundan; hazımsızlığından veya kanın vücudun bir yerine toplanmasından olabilir. Şiddetli, sert, ânî hareketlerden de olabilir. Gam, keder ve açlıktan olabilir; kusmaktan, uykusuzluktan ve çok konuşmaktan da olabilir. Hâricî sebeplerden de baş ağrısı olabilir. Mesela başa darbe almaktan veya ağır bir şey taşımaktan yahut çok soğuk ve sıcak havalardan ve sulardan olabilir.

Ashâb-ı Kirâm’dan Büreyde (r.a.) buyurmuştur ki:

“Fahr-i Âlem sallallâhü aleyhi ve sellem Hazretlerinin bazen başının bir tarafı ağrır, bir iki gün devam ederdi.” demiştir. Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem, vefat etmeden önceki son hastalığında hutbe için minbere çıktıklarında mübarek başı sarılmıştı. Bundan, baş ağrısında, başı sıkıca sarmanın faydalı olduğu anlaşılır.

Sahîh-i Buhârî’de İbn-i Abbâs Hazretlerinden şöyle rivayet edilmiştir: “Fahr-i Âlem sallallâhü aleyhi ve sellem Hazretleri, baş ağrısı için bir kere ihram bağlanmış iken mübarek başından hacamat eyledi.” Bazı rivayetlerde ise “Mübarek başının ortasından (tepesinden) hacamat etti!” diye buyurulmuştur.

 

BİR TABİR: SEKERÂT-I MEVT

 

Sekerât: “Sekra” kelimesinin cem’i, yani çoğuludur. Sekerât, insan ile aklı arasına perde olan hâllerdir ki umumiyetle sarhoş edici içkilerin tesiri hakkında kullanılır. Şiddetli öfke, elem hakkında da kullanılır.

Kâf Sûresi’nin 19. âyet-i celîlesinde şöyle buyurulmuştur -meâlen-: “Ve ölüm sekerâtı hakkıyla gelince, ‘İşte bu, kendisinden kaçtığın şeydir.’ denilecek.”

Ölümün sekerâtı, aklı gideren şiddetidir. İbnü’l-Arâbî (rah.) Hazretleri demiştir ki: “Allâhü Teâlâ, hikmeti icabı, ölüm hâlini ve ruhun çıkmasını kimine hafif, kimine de şiddetli kılar. Kâfirde şiddetli olması ona azâb içindir. Müminde şiddetli olması, günahlarına keffâret yahut makamının yükseltilmesi içindir.”

Hicrî:    13 Muharrem  1446  Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder