قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : إِنَّ اللهَ فَرَضَ فَرَائِضَ فَلاَ تُضَيِّعُوهَا وَحَرَّمَ حُرُمَاتٍ فَلاَ تَنْتَهِكُوهَا. (قط)
رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : محقق الله تعالى ، بر تقم شيلرى فرض قلدى ، ساقن اونلارى ( ترك أدرك ) ظاي أتمين . بر تقم شيلرى ده حرام قلدى ، ساقن اونلره ده ياقلاشماين . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Muhakkak Allâhü Teâlâ, birtakım şeyleri farz kıldı, sakın onları (terk ederek) zâyi etmeyin. Birtakım şeyleri de haram kıldı, sakın onlara da yaklaşmayın.”
(Sünen-i Dârekutnî)
Hicrî: 23 Muharrem 1446 Fazilet Takvim
İNSANLAR BEŞ SINIFTIR
Tâbiîn’in büyüklerinden Hasan-ı Basrî rahimehullâh şöyle buyurdu: “İnsanlar bu dünyada beş sınıftır:
1- Âlimler: Peygamberlerin vârisleri olan âlimler.
2- Zâhidler: Yol gösterici olan zâhidler.
3- Gaziler: Allâh’ın kılıçları olan gaziler.
4- Tüccarlar: Allâh’ın emîn kulları olan tüccarlar.
5- Padişahlar: Halkın çobanları mesabesindeki idareciler.
Âlim, tamahkâr olur ve mal toplayıcı olursa kime uyulur?
Zâhid, dünya peşinde olursa kiminle hidayet yolu bulunur?
Gazi, cihâdını Allah rızası için ihlâsla değil de riya ile nam kazanmak için yaparsa -ki riyâkârın ameli makbul değildir- din düşmanlarına kim karşı çıkar, kim zaferler kazanır?
Tüccar, hain olursa mal husûsunda kime güvenilir?
Padişahın kendisi kurt olursa onun sürüsü olan halkı, kim kollayıp gözetir?
Vallâhi insanları helâk edenler, ancak yağcı/dalkavuk âlimler, dünyaya meyleden zâhidler, riyâkâr gaziler, hain tacirler, zalim idarecilerdir. Bu gibiler hakkında da Hak Teâlâ -meâlen-: “…Yakında o zulmedenler, nasıl büyük bir felakete (ebedî azâba) yuvarlanacaklarını bileceklerdir.” (Şuarâ Sûresi, âyet 227) buyurmuştur.
BAKLA, BAKLAVA GİBİ OLUR
Bazı çocuklar yemek seçtiklerinde, anneleri üzülür. Ya bazı yemekleri çok sevip, bazılarını ise yemeyen büyüklere ne demeli...
Kimi et yemez, kimi soğan, kimi de pırasa. Böyle nazlı kimselere çoğu zaman şöyle nasihatler yapılır.
“Sen, hiç aç kalmamışsın anlaşılan. Üç dört gün bir şey yeme bakalım, o hiç sevmediğin bakla, sana baklava gibi gelir.”
Tarihte nüktedân kimselerin bu mevzuda bazı sözleri meşhurdur.
Keçecizâde Fuad Paşa’ya, bir gün hangi yemekten hoşlandığı sorulur. Fuad Paşa şu cevabı verir:
“Tok iken hiçbirinden... Aç iken hepsinden...”
Hicrî: 23 Muharrem 1446 Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder