قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : إِذَا أَحَبَّ اللهُ عَبْدًا حَمَاهُ الدُّنْيَا كَمَا يَظَلُّ أَحَدُكُمْ يَحْمِي سَقِيمَهُ الْمَاءَ. (ت)
رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : سزدن برينزيك ، ( صودان ضرار كوره بله جك بر ) حصطسنى صودان قورودوغى كبى ، الله تعالى ده بر قولونى سوديكى زمان ، اونى دنيا ( آرضولرينه دالمق ) دان محافظه أدر . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Sizden birinizin, (sudan zarar görebilecek bir) hastasını sudan koruduğu gibi, Allâhü Teâlâ da bir kulunu sevdiği zaman, onu dünya (arzularına dalmak)dan muhafaza eder.”
(Sünen-i Tirmizî)
Hicrî: 04 Muharrem 1446 Fazilet Takvim
DÜNYA HAYATI
Dünya hayatı, esasında kötülenmiş olmayıp tamamen bir hikmet icabı yaratılmıştır. Kötülenmiş olan, dünya hayatını Allâhü Teâlâ’nın razı olduğu şeylere değil de Şeytan’a itaate ve nefsin arzularına sarf etmektir. Cenâb-ı Hak, Hadîd Sûresi’nin 20. âyet-i kerîmesinde dünya hayatının vasıflarını şöyle beyan buyurmuştur:
1- “Dünya hayatı, bir oyundan ibarettir.” Oyun ise, çocukların işidir ki bu da onları gerçekten çok yorar. Bu yorgunluğun da neticede hiçbir faydası yoktur.
2- “Dünya hayatı, bir eğlencedir.” Eğlence de gençlerin yaptığı bir şeydir. Çoğu zaman eğlencenin nihayetinde de geriye ancak hasret ve pişmanlık kalır. Zira akıl sahibi bir kimse, görür ki eğlence bittikten sonra malı elinden gitmiş, ömrü tükenmiş, lezzetler sona ermiş, fakat bunlar yok olmakla birlikte nefsinin onlara olan meyli ve hasreti daha da artmıştır. Bu şekilde, birçok zarar ve ziyan bir araya gelmiş olur.
3- “Dünya hayatı, bir süsten ibarettir.” Çünkü süslenmekten maksat, çirkin olan şeyi güzel göstermek ve noksan olan bir şeyi tamamlamaya çalışmak demektir. Hâlbuki dünya, yok olmak üzere yaratılmıştır. Öyleyse sırf dünya için çalışmamalı, âhirete yönelmelidir.
4- “Dünya hayatı, yok olacak birtakım şeylerle övünmekten ibarettir.” Bu övünme de ya nesep cihetinden veya güç, kuvvet ve çok yardımcıya sahip olmak cihetinden olur. Hâlbuki bunların tamamı fânîdir.
5- “Dünya hayatı, malları biriktirme ve evlat edinme yarışından ibarettir.” İbn-i Abbâs radıyallâhü anhüma buyurdu ki: “Kişi, malını, Allâhü Teâlâ’nın razı olmayacağı yerlerden toplar, o mal ile evliyâullâha karşı böbürlenir ve o malı yine Allâhü Teâlâ’nın razı olmayacağı yerlere sarf eder. Bunlar ise, üst üste yığılmış zulmetler gibidir.
Binâenaleyh dünyaya gelen her insan, mutlaka bu beş kısımdan birisine mübtelâ olur. O hâlde bunlara karşılık mutlaka âhireti imar edecek şeyler yapmak gerekir.
Hicrî: 04 Muharrem 1446 Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder