22 Temmuz 2024 Pazartesi

ARKADAŞLIKTA DİKKAT EDİLECEK BAZI HUSÛSLAR


 

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : مَنْ عَادَ مَرِيضًا أَوْ زَارَ أَخًا لَهُ فِي اللهِ نَادَاهُ مُنَادٍ أَنْ طِبْتَ وَطَابَ مَمْشَاكَ وَتَبَوَّأْتَ مِنَ الْجَنَّةِ مَنْزِلًا . (ت)

رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : كيم بر حصطي ويا الله إيجن سوديكى قردشنى زيارت أدرسه ، بر ملك ، اونه شويله ندا أدر : نه إي يابطن ، يورودوكون يول نه حوش ، ( بو زيارتله ) جنت ، ده كندينه بر كوشك حضرلاديك . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:  “Kim bir hastayı veya Allah için sevdiği kardeşini ziyaret ederse, bir melek, ona şöyle nidâ eder: Ne iyi yaptın, yürüdüğün yol ne hoş, (bu ziyaretle) Cennet’te kendine bir köşk hazırladın!”

(Sünen-i Tirmizî)

Hicrî:    16  Muharrem  1446  Fazilet Takvim

 

ARKADAŞLIKTA DİKKAT EDİLECEK BAZI HUSÛSLAR

 

Fikrinde, dininde, ilminde, güzel ahlâkında fazilet sahibi, sâlihler arasında yetişmiş kimse ile arkadaşlık kurmalıdır.

Bir hata yapacağın zaman seni ikaz edip mâni olan, doğru görüşü ile sana yardımcı olup yol gösteren, içi dışına uyan kimseyi dost edinmelidir.

Kötü kimse ile dostluk edilmez. Kötü kimse, panzehri bulunmayan zehirli yılan gibidir. Böyle kimseler, sırf bir şeyden korktuklarından yahut bir şey umduklarından dolayı seninle arkadaşlık ederler.

Bir kimse ile arkadaşlık kurmadan evvel hâlini araştırmalıdır. Bir kimsenin hâlini anlamanın en sıhhatli yolu, öfkelendiği zaman ne yaptığına bakmaktır. Öfkelendiğinde sana insaflı davranmayan kimsenin arkadaşlığına güvenilmez.

Lokman Hakîm, oğluna şöyle nasihat etmişti: “Ey oğul! Bir kimseye bak, eğer öfkelendiği vakit sana insaflı davranıyorsa arkadaşlık kur. Yoksa onu terk et.”

Edepsizliğin en ileri derecesi, kendisi vefasız olmasına rağmen başkasından dostluk ummak, riya ile işlediği ameli için sevap beklemektir. Vefasız kimseyle arkadaşlık kurmakta ve kadrini bilmeyene iyilik etmekte hiçbir fayda yoktur. Amelsiz ilimde hayır olmadığı gibi, vefa olmayan dostlukta da hayır yoktur.

Hakîkî dostluk; hiçbir menfaat beklenmeyen ve küçük sebeplerden dolayı hemen bozulmayandır. Tâbiînden Yunus bin Ubeyd’in (rah.) başına bir musibet geldi. Kendisine, yakın dostu olan İbn-i Avf’ı kastederek “Senin yanına uğramadı mı?” diye sordular da “Dostluğuna güvendiğimiz bir din kardeşimizin, yanımıza gelmemesi, bu dostluğumuza zarar vermez.” dedi.

Kişi, kardeşlerine ezâ ve cefâ etmemelidir. Eğer böyle bir hâl zuhur ederse de gidermenin çaresine bakmalıdır. En hafif bir eziyeti bile küçük görmek münasip olmaz. Zira küçük görülen şey, birikerek büyük hâle geliverir.

Hicrî:    16 Muharrem  1446  Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder