9 Aralık 2023 Cumartesi

İHLÂSLI OLMANIN FAZİLETİ


 

قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : طُوبَى لِلْمُخلِصِينَ أُولَئِكَ مَصَابِيحُ الْهُدَى تَنْجَلِي عَنْهُمْ كُلُّ فِتْنَةٍ ظَلْمَاءَ. (هب)

رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : كيم علم أؤكرنمك إيجن بر يوله كيررسه الله تعالى ( صالح عمله موفق قلارق ) اونه جنت يولونى قولايلاشترير . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:  “Kim ilim öğrenmek için bir yola girerse Allâhü Teâlâ (sâlih amele muvaffak kılarak) ona Cennet yolunu kolaylaştırır.”

(Sünen-i Tirmizî)

Hicrî:  26   Cemâziyelevvel    1445  Fazilet Takvim

 

 

İHLÂSLI OLMANIN FAZİLETİ

 

Mülk Sûresi’nin 2. âyet-i kerîmesinde -meâlen-: “Allâhü Teâlâ, hanginizin amelce daha güzel olduğunu imtihan için ölümü ve hayatı yarattı.” buyurulmuştur. Bu âyet-i kerîmede, “amelce daha güzel”den maksat, hanginizin daha ihlâslı ve amellerinde daha doğru olduğu manasıdır. İhlâs, kişinin amelini yalnız Allah rızası için yapması; amelinin doğru olması da Peygamber Efendimizin (s.a.v.) sünnet-i seniyyesine muvâfık olmasıdır. Zira ameller ihlaslı olur fakat doğru olmazsa kabul olunmaz. Doğru olur fakat ihlaslı olmazsa yine makbul olmaz. Ne zaman ki amel hem doğru hem de ihlâslı olursa işte o zaman makbul olur.

Âlimler, karşılaştıkları zaman birbirlerine şu üç şeyi söyleyerek nasihat ederler, uzakta olanlara ise mektup göndererek bu nasihatleri hatırlatırlardı. Bu nasihatler:

Kim gizli hâllerini ıslah eder, düzeltirse Allâhü Teâlâ da onun âşikâr, görünürdeki hâllerini ıslah eder.

Kim kendisiyle Allâhü Teâlâ arasını ıslah ederse (Allâh’ın rızasına uygun amel işlerse), Allâhü Teâlâ da onun, insanlarla arasındaki hâllerine kâfîdir, yardımcı olur.

Kim âhiret işlerine ihtimam gösterirse Allâhü Teâlâ da onun dünya işlerine kâfîdir.

Fudayl bin Iyâz’dan (rah.) şöyle rivâyet olundu: “Amellerin en hayırlısı; gizli olan, şeytanın vesvesesine en çok mâni olan ve riyâdan en uzak olandır (yani ihlâs ile yapılanıdır).”

Hasan-ı Basrî Hazretleri şöyle buyururdu: “Muhakkak her bir kimsenin insanlardan ayrı kalıp Rabb’ine ibadet ve tâatle geçireceği vakti olmalıdır.” Ailesine de “Bu vakitlerde birisi gelip beni sorarsa ‘O, şu anda bir ihtiyacı ile alâkadar oluyor.’ dersiniz.” buyururdu.

İbn-i Mesud radıyallâhü anh’in evlatlarından birisi şöyle dedi: “İbadetlerini ve dualarını ihlasla; yalnız Allah rızası için yapan, gözünün gördüğü dünyalık şeyler kalbini meşgul etmeyen, kulağının işittiği şeyler onu Allâhü Teâlâ’yı zikirden alıkoymayan, başkasına verilen dünyalık şeylerden dolayı nefsinde üzüntü duymayan kimselere müjdeler olsun.”

Hicrî:   26  Cemâziyelevvel   1445  Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder