ALLÂHÜ TEÂLÂ’NIN HUZURUNA ÇIKMAYA HAZIRLANMAK LÂZIMDIR

قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : : يَا أَيُّهَا النَّاسُ ‏ ‏تُوبُوا إِلَى اللَّهِ قَبْلَ أَنْ تَمُوتُوا.(ه)

رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : أى إنسانلر ! أؤلمه دن أؤنجه ، ( إشلديكينز كونحلردان دولاي اللهه ) توبه أدينز . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:  “Ey insanlar! Ölmeden önce, (işlediğiniz günahlardan dolayı Allâh’a) tevbe ediniz.”

(Sünen-i İbn-i Mâce)

Hicrî:  04   Cemâziyelâhir    1445  Fazilet Takvim

 

 

ALLÂHÜ TEÂLÂ’NIN HUZURUNA ÇIKMAYA HAZIRLANMAK LÂZIMDIR

 

İmâm Gazâlî kuddise sirruh Hazretleri, el-Mevâiz isimli eserinde şöyle yazmıştır:

Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurmuşlardır ki: “Size, biri konuşan, diğeri susan iki vâiz bıraktım. Konuşan, Kur’ân-ı Azîmüşşân’dır. Susan ise ölümdür.” Bu ikisinde, nasihat talep eden için kâfî öğüt vardır. Bunlardan öğüt almayana, başka şey fayda vermez.

Allâhü Teâlâ, Kur’ân-ı Azîmüşşân’da sırf dünyayı sevene ve isteyene Cehennem’i vaat etmiştir. Ölümden sonra sana yoldaş olmayan her şey dünyadan sayılır. Öyle ise dünya sevgisini kalpten çıkarmak lâzımdır.

En hoşuna giden bir şeyi, ölümüne yahut hastalığına sebep olacak diyerek senden meneden bir doktoru hemen dinlersin. Ya âhiretin ebedî azâplarından seni sakındıran Rabb’ini, onun yüce kelâmını niçin dinlemezsin. Bu nasıl bir imandır!

Susan vâize, yani ölüme gelince, Cenâb-ı Hak -meâlen-: “De ki: haberiniz olsun ki o kaçıp durduğunuz ölüm, muhakkak başınıza gelecektir. Sonra gaybı da âşikâreyi de bilene döndürüleceksiniz. Artık O da size neler yaptığınızı haber verecektir” (Cuma Sûresi, âyet 8) buyurmuştur. Öyle ise ölüme hazırlık gerekir.

Kişi, en azından dünya için çalıştığı kadar âhireti için de çalışmalıdır. Bir insanı memnun etmeye çalıştığı kadar bile olsa Rabb’inin rızasını kazanmaya çalışmaması nasıl uygun olur? Bu kimse, insanlardan utandığı kadar olsun Rabb’inden utanmaz mı?..

Âhiret saadeti, ancak takvâ ile kazanılır. Takvâ ise Cenâb-ı Hakk’ın haram kıldıklarından sakınmaktır. Bütün hayırların aslı ve esası takvâdır. Öyle ise kişi takvâ sahibi olmalı, Allah’tan korkmalı ve kendini, Allâhü Teâlâ’nın huzuruna çıkmaya hazırlamalıdır. Gaflet etmeyip Allâh’ın haklarını ve kul haklarını, hayatında iken gücü yettiğince edâ etmelidir.

Hicrî:   04  Cemâziyelâhir   1445  Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"