2 Aralık 2023 Cumartesi

AZİZ MAHMUD HÜDÂYÎ (K.S.)


 

قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : مَنْ نَظَرَ فِي الدِّينِ إِلَى مَنْ فَوْقَهُ وَفِي الدُّنْيَا إِلَى مَنْ تَحْتَهُ كَتَبَهُ اللهُ صَابِرًا شَاكِرًا. (هب)

رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر :  دينى حصوصلرده كندسندن أؤستون اولانلره ، دنيالق حصوصلرده ده كندسندن آشاغيده اولانلره بقان كمسي الله تعالى ، صبرأدن و شكره دنلردن يازديرر . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:  “Dînî husûslarda kendisinden üstün olanlara, dünyalık husûslarda da kendisinden aşağıda olanlara bakan kimseyi Allâhü Teâlâ, sabreden ve şükredenlerden yazdırır.”

(Beyhakî, Şabü’l-Îmân)

Hicrî:  17  Rebîulevvel    1445  Fazilet Takvim

 

 

AZİZ MAHMUD HÜDÂYÎ (K.S.)

 

Anadolu’da yetişen evliyanın büyüklerinden olan Aziz Mahmud Hüdâyî (rah.) Hazretleri, 1541 (H. 948) senesinde Şereflikoçhisar’da doğdu. 1628 (H. 1038)’de İstanbul’da vefat etmiş olup kabri Üsküdar’dadır.

Genç yaşta tefsir, hadîs, fıkıh ve diğer ilimleri tahsil ederek zâhirî ilimlerde yüksek bir pâyeye ulaştı. 33 yaşında iken Bursa’ya gelerek 3 sene müderrislik yaptıktan sonra Bursa kâdısı tayin edildi. Bu sırada gördüğü bir rüyâ ve evliyadan bir zâtın kerâmeti üzerine tamamen tasavvufa yöneldi, Üftâde Hazretlerine intisâb etti. Üstâzına olan bağlılığı, hizmetindeki ihlâs ve samimiyetiyle pek kısa zamanda manevî mertebeleri aşarak kemâle erdi, şeyhinden irşâda icâzet aldı. Üftâde Hazretlerinin emriyle Sivrihisar ve Bursa’da halkı irşâd ile meşgul oldu.

Şeyhinin vefatından sonra, önce Trakya’ya, oradan da Şeyhulislâm Hoca Sadeddin Efendi vasıtasıyla İstanbul’a geldi. Küçük Ayasofya Camii tekkesinde halkı irşâda başladı. Bu arada Fâtih Câmii’nde talebelere, tefsir, hadîs ve fıkıh dersleri veriyordu. Burada, âlimlerden devlet adamlarına kadar uzanan geniş bir muhiti oldu. Bu sırada Üsküdar’da, şimdiki dergâh ve türbesinin bulunduğu yeri satın alarak dergâhını inşâ ettirip oraya yerleşti.

İnsanlara, Allâh’ın emir ve yasaklarını anlatıp talebe yetiştirmekle meşgul oldu. Halkın her tabakasından insan, onun dergâhına gelirdi. Devrin padişahları; Sultan Üçüncü Murad Han, Birinci Ahmed Han, İkinci Osman Han ve Dördüncü Murad Han, onun nasihatlerinden istifade ettiler.

Uzun ve bereketli bir ömrün ardından 1628 senesinde 87 yaşında vefat etti. Kıymetli eserler kaleme almıştır, bazıları şunlardır: Nefâisü’l-Mecâlis, Tecelliyât, Dîvân-ı İlâhiyyât, Vâkıât, Tezâkir-i Hüdâyî, Hulâsatü’l-Ahbâr

Sultan Üçüncü Murad Han’ın vefatı üzerine Aziz Mahmud Hüdâyî (k.s.) Hazretleri dünyayı şöyle tasvir etmiştir:

Yalancı dünyâya aldanma yâ hû,

Bu dernek dağılır, dîvân eğlenmez.

İki kapılı bir virânedir bu.

Bunda konan göçer, mihmân eğlenmez...

Hicrî:   17  Rebîulevvel   1445  Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder