قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : يَا أَبَا هُرَيْرَةَ تَعَلَّمُوا الْفَرَائِضَ وَعَلِّمُوهَا فَإِنَّهُ نِصْفُ الْعِلْمِ وَهُوَ يُنْسَى وَهُوَ أَوَّلُ شَيْءٍ يُنْزَعُ مِنْ أُمَّتِي. (هـ )
رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : أى أبى هريرة ، ( علمى ) فرائضى أؤكرنينز و اونى ( إنسانلره ( أؤكرتنز ) . جونكى او ، علميك ياريسيدر . بو علم ، ( أهميت ورلمديكى إيجن ) اونوطولاجقدر . أمتمدن إلك جقاريلب قالديريله جق اولان علم ، بودور . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Ey Ebû Hüreyre, (ilm-i) ferâizi öğreniniz ve onu (insanlara) öğretiniz. Çünkü o, ilmin yarısıdır. Bu ilim, (ehemmiyet verilmediği için) unutulacaktır. Ümmetimden ilk çıkarılıp kaldırılacak olan ilim, budur.”
(Sünen-i İbn-i Mâce)
Hicrî: 22 Rebîulevvel 1445 Fazilet Takvim
DİNİMİZE GÖRE MİRAS TAKSİMİNDEKİ ADÂLET -1
Dinimizde, her bir ferdin; genç, yaşlı, erkek, hanım ve çocuk, hepsinin ayrı ayrı mülkiyet hakkı vardır.
İslâm’da miras hukuku; bir kişi vefat ettiğinde borçlarını, vasiyetlerini, techîz ü tekfînini (cenaze işlerinin görülmesini) ve vârislerin haklarını beyân eder. Her husûsta olduğu gibi, miras hukukunda da dinimiz, adaletin temin edilmesini gözetmiştir.
Tabiî olarak İslâm hukukunda kıza, erkeğe, anneye, babaya, kız kardeşe, erkek kardeşe, zevc ve zevceye İlâhî takdir icabı başka başka hisseler verilmiştir. Bu miktarların büyük bir kısmı âyet-i kerîmeler, bir kısmı hadîs-i şerîfler ile bir kısmı da icmâ‘ ile sabittir. Bu miktarlarda bir adaletsizlik mevzubahis değildir. Bilakis hakkı gözetilmeyen insanların hakkı verilmiştir.
Miras hukukunda Cenâb-ı Hak, erkeğe, kızın hissesinin iki katını takdir buyurmuştur. İnsanlardan bazıları buradaki inceliği ve Mevlâmızın tesis etmiş olduğu adaleti idrâk edemediğinden hataya, hattâ isyana düşmektedirler.
Burada şöyle bir suâl, pek tabiî olarak hatıra gelebilir: “Hanım, erkekten zayıf ve rakîk, daha muhtaç bir fıtratta olduğuna göre mirastaki hissesinin erkekten fazla olması, hiç olmazsa müsâvî olması lâzım gelmez mi? Binâenaleyh erkeğin hissesinin iki kat olmasında hikmet nedir?” Zamanımızda insanların fikirlerini meşgul eden bu suâli, müfessirler ve fakîhler şöyle izah etmişlerdir:
Nisâ Sûresi’nin başından itibaren görüleceği üzere umûmî sûrette erkeklerin ve hanımların aile hayatlarına girmeleri istenilmektedir. Miras da bunun üzerine terettüp etmektedir. Hâlbuki aile hayatında maîşeti temin mükellefiyeti, erkeğe yüklenmiştir. Erkek, bir kendisi bir de zevcesi olmak üzere en az iki kişiye bakmakla mükelleftir. Binâenaleyh erkeğin masrafı çok, kadınınki ise az olacaktır. Masrafın, kendisine verilen pay ile mütenasip olması lâzım gelir. (Devamı var)
Hicrî: 22 Rebîulevvel 1445 Fazilet Takvim
SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder