12 Ekim 2023 Perşembe

GAZNELİ SULTAN MAHMUD VE EBU’L-HASAN HARKÂNÎ HAZRETLERİ


 

قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : مَنْ غَدَا إِلَى الْمَسْجِدِ لَا يُرِيدُ إِلَّا أَنْ يَتَعَلَّمَ خَيْرًا أَوْ يُعَلِّمَهُ كَانَ لَهُ كَأَجْرِ حَاجٍّ تَامٍّ حَجُّهُ. (طب)

رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر :  كيم بر مسجده سادجه بر حيرى أؤكرنمك ويا أؤكرتمك مقصديله كيدرسه اونون إيجن ، مقبول بر حج يابان حجنين أجرى كبى أجر واردر . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:  “Kim bir mescide sadece bir hayrı öğrenmek veya öğretmek maksadıyla giderse onun için, makbul bir hac yapan hacının ecri gibi ecir vardır.”

(Taberânî, el-Mu’cemü’l-Kebîr)

Hicrî:  27  Rebîulevvel    1445  Fazilet Takvim

 

 

GAZNELİ SULTAN MAHMUD VE EBU’L-HASAN HARKÂNÎ HAZRETLERİ

 

Gazneli Devleti’nin hükümdarı Sultan Mahmud, bir gün Şeyh Ebu’l-Hasan Harkânî (k.s.) Hazretlerini ziyaret etmek için Harkan’a gelmişti. Adamlarından birini göndererek Şeyh’i yanına davet etmişti. Fakat Ebu’l-Hasan Hazretleri mazeret beyan ederek gitmek istemediler.

Vaziyeti öğrenen Sultan’ın kalbinde ona karşı bir tevâzu hâli hâsıl oldu ve “Haydi kalkınız, zira o, manevî mertebesi yüksek olanlardandır. Biz ona gidelim.” dedi. Sonra kendi elbisesini İyâs isimli kölesine giydirdi. Kendisi de İyâs’ın arkasından Ebu’l-Hasan Harkânî Hazretlerinin evine girdi. Maksadı Şeyh Hazretlerini imtihan etmek idi. İyâs, sultan suretinde eve girdi ve selam verdi. Ebu’l-Hasan Harkânî Hazretleri selamı aldı fakat ayağa kalkmadı; sultan kılığındaki İyâs’a iltifat bile etmedi. Firâset nuruyla Sultan Mahmud’u tanıdı ve elini tutup onu yanına oturttu.

Sultan, “Bâyezîd-i Bestâmî nasıl bir zât idi?” diye suâl etti. Ebu’l-Hasan Hazretleri, “Bâyezîd-i Bestâmî Hazretleri öyle kâmil bir zât idi ki onu görenler saadete kavuşur, ona uyanlar da hidâyete ererlerdi.” dedi.

Sultan bu cevabı işitince, “Bu nasıl olur? Ebû Cehil, Ebû Leheb ve diğerleri Fahr-i Kâinât Efendimiz’i birçok defa görmelerine rağmen küfürden, bedbahtlıktan kurtulamadılar?” dedi.

Ebu’l-Hasan Hazretleri şöyle cevap verdi: “Ebû Cehil ve diğerleri, Resûlullah sallallâhü aleyhi ve sellem’i Allâhü Teâlâ’nın peygamberi olarak değil, Abdullah’ın oğlu Muhammed olarak gördüler. Eğer Allâh’ın Resûlü olarak görselerdi, küfürden kurtulur, saadete kavuşurlardı. Resûlullah sallallâhü aleyhi ve sellem’i ancak Ashâb-ı Kirâm görmüştür. Bunun delili de A’râf Sûresi’nin, “…Ve onları, sana bakar görürsün hâlbuki onlar göremezler.” meâlindeki, 198. âyet-i kerîmesidir.” Kafa gözüyle bakmak bu saadete nâil eylemez. Bu saadete ancak kalp gözüyle bakıp tam bir şekilde tabi olmakla ulaşılır. (Silsiletü’z-Zeheb, Fazilet Neşriyat)

Hicrî:   27  Rebîulevvel   1445  Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder