30 Ekim 2023 Pazartesi

ÜZERİNİZDEKİ NİMETLERİ KÜÇÜK GÖRMEYİNİZ


 

قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : إِنَّ الْعَبْدَ إِذَا قَامَ فِي الصَّلَاةِ جُمِعَتْ ذُنُوبُهُ عَلَى رَأْسِهِ فَإِذَا رَكَعَ تَفَرَّقَتْ. (طس)

رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر :  محقق بر قل ، نمازه باشلاديغى زمان كونحلرى ، باشى أؤزرنده بر آرايه طوبلانر . ركوعيه كتديكى زمان ده ( بر دها او قله دونمه مك أؤزه ره ) داغيلرلر . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:  “Muhakkak bir kul, namaza başladığı zaman günahları, başı üzerinde bir araya toplanır. Rükûya gittiği zaman da (bir daha o kula dönmemek üzere) dağılırlar.”

(Taberânî, el-Mu‘cemü’l-Evsat)

Hicrî:  14  Rebîulâhir    1445  Fazilet Takvim

 

 

ÜZERİNİZDEKİ NİMETLERİ KÜÇÜK GÖRMEYİNİZ

 

Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) buyurdular ki: “İki haslet vardır ki her kimde bu ikisi bulunursa Allâhü Teâlâ, onu şükreden ve sabreden kullarından yazar. Kimde de bunlar bulunmazsa onu, şükür ve sabır ehlinden yazmaz.

Her kim dînî husûslarda kendisinden üstün olan kimselere bakıp onlara uyar, dünyalık husûslarda da kendisinden aşağı olanlara bakıp Cenâb-ı Hakk’ın kendisine ihsân ettiği nimetlere hamdederse, Allâhü Teâlâ bu kimseyi, şükür ve sabır ehli kullarından yazar.

Her kim de kendisinden dînî bakımdan aşağı olanlara bakar, dünyalık olarak da üstün kimselere bakıp kavuşamadığı dünyalık için teessüf ederse Allâhü Teâlâ bu kimseyi şükür ve sabır ehlinden yazmaz.”

İbn-i Battâl demiştir ki: “İnsan, baktığı zaman dine ait husûslarda mutlaka kendinden üstün olanı bulacaktır. Onun derecesine varmak istediği zaman kendi hâlini kusurlu görecek ve dâimâ Allâh’ın rızasını kazanmak için gayreti artacaktır. Darlık içinde bulunan bir kimse de kendinden daha fakirini bulacak ve bunu düşündüğü zaman, Allâh’ın kendisine birçok kimseden fazla nimet verdiğini anlayacaktır. Binâenaleyh hâline şükredecek, bu da âhiretteki ecrini yükseltecektir.

Hem bu hadîs-i şerifte, derde deva vardır. Çünkü insan, kendinden üstün olana bakarsa ona hasetlik çekmekten emin olamaz. Onun devası, kendinden aşağı olana bakmaktır. Ta ki bu hâl, onun şükrüne sebep olsun.”

 

Latife: SUÇU BASTIRMA

 

Bursalı Ahmed Hâsib Efendi, Sultan Birinci Mahmud Han devri Osmanlı âlimlerindendir.

Hâsib Efendi, vazife icabı Kayseri’deyken, İstanbul’daki büyük zâtlardan birisine bir kusurunun affı için ricada bulunmuştu. Hediye olarak da pastırma göndermiş, mektubuna da şu beyti yazmıştı:

Hâkipâya bizden irsâl olunan pastırmadır

Tuhfe arz etmek değil maksudum, suçum bastırmadır.

Tuhfe: Hediye. Hâkipâ: Büyük bir kimsenin huzûru.

Hicrî:   14  Rebîulâhir   1445  Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder