27 Ekim 2023 Cuma

DİNDE İSTİKAMET ÜZERE OLMAK -2


قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : رَحِمَ اللهُ مَنْ حَفِظَ لِسَانَهُ وَعَرَفَ زَمَانَهُ وَاسْتَقَامَتْ طَرِيقَتُهُ. (فيض)

رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر :  لساننى ( مالايعنى دن ) محافظه أدن ، زماني ( ن قيمتنى ) بيلن و بتون إشلرنده إستقامت أؤزه رينه اولان كمسيه ، الله تعالى رحمتى إيله معامله أتسين . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:  “Lisânını (mâlâyanîden) muhafaza eden, zamanını(n kıymetini) bilen ve bütün işlerinde istikamet üzerine olan kimseye, Allâhü Teâlâ rahmeti ile muâmele etsin.”

(Münâvî, Feyzu’l-Kadîr)

Hicrî:  12  Rebîulâhir    1445  Fazilet Takvim

 

 

DİNDE İSTİKAMET ÜZERE OLMAK -2

 

İbn-i Abbas radıyallâhü anhümâ buyurmuştur ki: “Bütün Kur’ân-ı Kerîm içinde Resûlullâh’a, bu Hûd Sûresi’nin 112. âyet-i kerîmesinden şiddetli ve meşakkatli bir âyet-i kerîme nâzil olmamıştır. Ve onun içindir ki Peygamber Efendimiz aleyhissalâtü vesselâm, ‘Hûd Sûresi, beni ihtiyarlattı.’ buyurmuştur.”

Demek ki; Hakk’a ulaşmak için istikametten başka yol olmadığı gibi her husûsta tam bir istikamet üzere olmak kadar yüksek bir makam ve onun kadar zor hiçbir emir, yoktur.

Evvelâ her işte, bir olan istikamet noktasını tayin etmek zordur.

İkinci olarak; muhtelif noktaların alâkasından sıyrılıp da sarsılmadan ve dosdoğru o noktaya yürümek daha zordur.

Üçüncü olarak; vâsıl olduktan (o noktaya ulaştıktan) sonra aynı istikamette hiç eğilmeden devam ve sebat edebilmek, büsbütün zordur.

Bununla beraber şu kadarını hatırlatmalıyız ki; bu âyet-i celîlede Resûlullâh’a, “Beni ihtiyarlattı” dedirtecek kadar zor gelen cihet, istikamet emrinin asıl kendisine taalluk eden kısmından ziyade, ümmetine taalluk eden kısmıdır. Zira buyuruluyor ki: “Seninle beraber tevbe edenler de yani şirkten tevbe edip de imanda sana iştirâk ederek maiyetinde bulunan, Müslüman olan her kimse de senin gibi dosdoğru olsun.” Yani, Allâh’ın tayin ettiği huduttan çıkmayın, ifrat veya tefrite sapmayın, aşırı gitmeyin ey Müslümanlar! Çünkü o Rabb’in, bütün yapacağınızı görür. Ona göre mükâfat veya ceza verir.

Allâhü Teâlâ, Fussılet Sûresi’nin 30. âyet-i kerîmesinde -meâlen-: “Rabbimiz Allah’tır, deyip, sonra da istikamet üzere devam edenlere gelince, onların üzerine melekler iner (ve derler ki): “Korkmayın, üzülmeyin, size vaadedilen Cennetle sevinin.” buyurularak istikametin mükâfatı beyan olunmuştur. (Elmalılı, Hak Dîni Kur’an Dili Tefsiri, Fazilet Neşriyat)

Hicrî:   12  Rebîulâhir   1445  Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder