14 Ekim 2023 Cumartesi

DÖRT KISIM GÜNAHKÂR -1


قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : أَلَا اَدُلُّكُمْ عَلَى دَائِكُمْ وَدَوَائِكُمْ أَلَا إِنَّ دَاءَكُمُ الذُّنُوبُ وَدَوَاءُكُمُ الْاِسْتِغْفَارُ. (هب)

رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر :  دقت أديك ، سزه آصل حصطليغينزى و اونون دواسنى بلديره يممى ؟ محقق سزيك حصطليغنز كونحلر ، دوانز ده إستغفاردر . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:  “Dikkat edin! Size asıl hastalığınızı ve onun devasını bildireyim mi? Muhakkak sizin hastalığınız günahlar, devanız da istiğfârdır.”

(Beyhakî, Şuabü’l-Îmân)

Hicrî:  29  Rebîulevvel    1445  Fazilet Takvim

 

 

DÖRT KISIM GÜNAHKÂR -1

 

Abdullah bin Mesud (r.a.) şöyle buyurmuştur: “Günah işleyen kimseler dört kısımdır. Bunlardan iki kısmın, Hazret-i Allâh’ın mağfiretine nâil olması ümit olunur. Diğer iki kısım ise tevbe etmeye muvaffak olamazlar ve kendileri için mağfiret umulmaz.

Mağfirete nâil olması ümit olunanlardan birincisi, hata ile günah işleyen kimsedir. Allâhü Teâlâ bu kimseyi affeder ve ona azâp etmez. Nitekim Ahzâb Sûresi’nin 5. âyet-i kerimesinde -meâlen-: “…Bununla beraber hata ettiklerinizde üzerinize bir günah yoktur…” buyurulmuştur. Yani, kasıt olmaksızın bir yanlışlık veya dil sürçmesi ile yapılan ve söylenen şeylerden dolayı günahkâr olunmaz.

Mağfirete nâil olması ümit olunanlardan ikincisi, işlediği fiilin günah olduğunu bildiği hâlde onu yapan, ama sonrasında hemen pişman olup tevbe eden kimsedir. Bunun affedilmesi ümit olunur. Hazret-i Allah, bu günahkâr kimselerin tevbesine en güzel karşılığı verir. Nitekim Âl-i İmrân Sûresi’nin 135. âyet-i kerîmesinde -meâlen-: ‘Ve öyle zâtlar ki, çirkin bir günah işledikleri veya nefislerine zulmettikleri zaman Allâhü Teâlâ’yı zikrederler, hemen günahları için istiğfarda bulunurlar. Ve günahları da Allâhü Teâlâ’dan başka kim bağışlar? Ve onlar, yaptıklarında bile bile ısrar etmezler.’ buyurulmuştur. (Devamı var)

 

EDEBE RİÂYET

 

İşittin mi aceb şol Bâyezîd’i / O aynü’l-ârifîn olan ferîdi

Yanında öğdüler bir şahsı hayli / Onu görmeğe gitti kalbi meyli

Varıp onu ırakdan baktı gördü / Ki ol er kıbleden yana tükürdü

Edeb terk edip ol çün böyle etti / Görüp şeyh onu koyup döndü gitti

Dilersen kabûl ede seni Rab / Müeddeb ol müeddeb ol müeddeb.

                                                             (Aziz Mahmud Hüdâyî Hazretleri)

İzahı: Bâyezid-i Bestâmî (k.s.) Hazretlerine bir şahsı hayli övdüler. Onu görmek istedi. Ziyarete giderken uzaktan o zâtın kıble cihetine tükürdüğünü gördü. Onun bir edebi terk etmesi üzerine hiç yanına varmadan geri döndü. Eğer Cenâb-ı Hak katında kabul görmek istersen, dâimâ edebe riâyet et.

Hicrî:   29  Rebîulevvel   1445  Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder