قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : مَا أَكْرَمَ الْعِبَادُ أَنْفُسَهُمْ بِمِثْلِ طَاعَةِ اللهِ وَلَا أَهَانَ الْعِبَادُ أَنْفُسَهُمْ بِمِثْلِ مَعْصِيَةِ اللهِ. (هب)
رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : قللار ، الله تعالى يه إطاعت كبى بر شيله كندى نفسلرينه إكرامده بولونمامشلردر . الله تعالى يه عصيان كبى بر شيله ده كنديلرينه إحانت أتمه مشلردر . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: Kullar, Allâhü Teâlâ’ya itaat gibi bir şeyle kendi nefislerine ikramda bulunmamışlardır. Allâhü Teâlâ’ya isyan gibi bir şeyle de kendilerine ihanet etmemişlerdir.”
(Beyhakî, Şuabü’l-Îmân)
Hicrî: 13 Cemaziyelahir 1444 Fazilet Takvim
NESÎBE BİNTİ KA‘B RADIYALLÂHÜ ANHÂ -2
Uhud Harbi esnasında bir ara düşman atlılarından İbn-i Kamîe, Resûl-i Zîşân Efendimize hamle yapmak istedi. Nesîbe (r. anhâ), hemen atılarak ona karşı koydu. Üç defa kılıç vurdu ise de, iki kat zırh giydiğinden pek zarar veremedi. Mel‘un İbn-i Kamîe ise bir kılıç darbesiyle Nesîbe’yi (r. anhâ) omuzundan yaraladı. Akabinde Mus‘ab bin Umeyr radıyallâhü anh’i şehit etti.
Nesîbe (r. anhâ), Hz. Ebûbekir radıyallâhü anh’in hilafeti zamanında Hâlid bin Velîd kumandasında Yemâme Harbi’ne de iştirâk etmişti. Harpte oğlu Habîb, şehit olmuş, kendisi de on iki yerinden yaralanmıştı. Peygamberlik iddiasında bulunan Müseylimetü’l-Kezzâb’ı öldürmek için hücum ettiği sırada ise bir düşman askeri tarafından eli, bileğinden koparılmıştı. Buna rağmen geri çekilmeyerek hücuma devam etmiş ve Müseylime’nin öldürüldüğünü görünce orada secde-i Rahmân’a kapanarak Cenâb-ı Hakk’a şükretmişti.
Kendisinden bazı hadîs-i şerîfler rivâyet olunmuştur. Pek fasîh konuştuğu için Ashâb hanımlarının sözcülerindendi.
Bir gün Resûlullah Efendimize (s.a.v.) gelerek, “Yâ Resûlallah! (Kur’ân-ı Kerîm’de) hep erkekler zikrediliyor, kadınlar hiç zikredilmiyor (bizde hiç hayır yok mu?)” demesi üzerine Ahzâb Sûresi’nin, “Şüphe yok ki, İslâmiyet’i kabul eden erkekler ve İslâmiyet’i kabul eden kadınlar ve iman eden erkekler ve iman eden kadınlar ve tâate devam eden erkekler ve tâate devam eden kadınlar ve sâdık erkekler ve sâdık kadınlar ve sabırlı erkekler ve sabırlı kadınlar ve hak için mütevazı erkekler ve tevazuda bulunan kadınlar ve sadaka veren erkekler ve tasaddukta bulunan kadınlar ve oruç tutan erkekler ve oruç tutan kadınlar ve namuslarını muhafaza eden erkekler ile kadınlar ve Allâhü Teâlâ’yı çokça zikreden erkekler ve zikreyleyen kadınlar (var ya)! Onlar için Allâhü Teâlâ bir mağfiret ve pek büyük bir mükâfat hazırlamıştır.” meâlindeki 35. âyet-i kerîmesi nâzil olmuştur.
Hicrî: 13 Cemaziyelahir 1444 Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder