2 Ocak 2023 Pazartesi

SÂLİH AMEL İŞLEMENİN EHEMMİYETİ


قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : إِذَا مَاتَ الْمَيِّتُ تَقُولُ الْمَلَائِكَةُ: مَا قَدَّمَ؟ وَيَقُولُ النَّاسُ: مَاخَلَّفَ؟ (الجامع الصغير)

رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر :  بر كشى أؤلديكى زمان ، ملكلر ، ( آخرت إيجن صالح عمل اولرق ) نه حضرلادى ؟ درلر . ( مال , ملك اولرق دنياده ) نه براقدى ؟ درلر . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:  Bir kişi öldüğü zaman, melekler ‘(âhiret için sâlih amel olarak) ne hazırladı?’ derler. İnsanlar da ‘(mal, mülk olarak dünyada) ne bıraktı?’ derler.” (Süyûtî, el-Câmiu’s-Sağîr)

Hicrî:  10   Cemaziyelahir    1444 Fazilet Takvim

 

SÂLİH AMEL İŞLEMENİN EHEMMİYETİ

 

İmâm-ı Rabbânî (k.s.) Hazretleri şöyle buyurmuşlardır:

Ey oğul! Malumun olsun ki; muhakkak, insanın yaratılmasındaki gaye, kulluk vazifelerini yerine getirmek ve Hak Sübhânehû’ya dâimî olarak yönelmektir. Bu da Peygamber Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem’e, zâhiren ve bâtınen, tam manasıyla tâbi olmadıkça mümkün değildir.” (c. 1, m. 110)

İnsanın yaratılışının maksadı, oyun ve eğlence, yemek ve uyumak değildir. Asıl maksat, insanın kulluk vazifelerini yerine getirmesi, Hazret-i Allâh’a karşı kendini zelil ve hakîr görmesi, kalbinin dâimâ hüzünlü ve kederli olması, kendini âciz ve muhtaç bilmesi ve Cenâb-ı Hakk’a ilticâ ve tazarruya devam etmesidir. Dinimizin bildirmiş olduğu ibadetleri işlemekten maksat, kulların menfaatleri ve onların fayda elde etmeleridir. Zira ibadetlerin, Allâhü Teâlâ’ya hiçbir faydası dokunmaz. O’nun şânı yücedir. O hâlde, ibadetleri çok severek ve isteyerek cân u gönülden edâ etmek gerekir.” (c. 1, m. 73)

Biz, dünyada ebedî kalmak için yaratılmadık, sâlih ameller işlemek için yaratıldık. O hâlde sâlih amel işlemek husûsunda çalışmak ve gayret etmek lâzımdır.” (c. 1, m. 104)

Hayatta, beden olmadan ruhun varlığı düşünülemediği gibi, sâlih amelleri işlemeksizin kalbin selamette olduğunu iddia etmek de bâtıldır. Bedenle alâkalı sâlih ameller meydana gelmeden, kalple alâkalı (manevî) hâllerin meydana gelmesi imkânsızdır.” (c. 1, m. 39)

“Bütün bu nasihatlerden gaye, amel(e teşvik) etmektir, yalnız ilim(e teşvik) değildir. Görmez misin ki; bir hastaya, sırf hastalığının ilacını bilmesi fayda vermez. İlacı kullanmadıkça şifa bulamaz. İşte bütün bu ısrarlar, teyitler ve mübalağalar, amel(e teşvik) içindir. Zira amelsiz ilim, (kendisi ile amel olunmayan ilim, kıyamette) sahibinin aleyhine delil olacaktır. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurdular ki: ‘Kıyamet gününde en şiddetli azâba uğrayacak olan insan, (amel etmediği için) ilmi kendisine fayda vermeyen âlimdir.” (Mektûbât-ı İmâm-ı Rabbânî, Fazilet Neşriyat, c. 1, m. 73)

Hicrî:     10 Cemaziyelahir  1444 Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder