10 Ocak 2023 Salı

MELEKLER ARASINDA MEŞHUR BİR ZÂT


 

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : إِنَّ اللهَ تَعَالَى يُبَاهِي بِالشَّابِّ الْعَابِدِ الْمَلَائِكَةَ يَقُولُ: اُنْظُرُوا إِلَى عَبْدِي تَرَكَ شَهْوَتَهُ مِنْ أَجْلِي. (فيض)

رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر :  محقق الله تعالى ، كندسينه عبادت أدن كنج ايله ملكلرينه قرش إفتحار أدر و ’ شو قلونه باقنز ، بنم إيجن نفسينين آرضو و إستكلرينى ترك أتدى ‘ بيورور . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:  Muhakkak Allâhü Teâlâ, kendisine ibadet eden genç ile, meleklerine karşı iftihar eder ve ‘Şu kuluma bakınız, benim için nefsinin arzu ve isteklerini terk etti’ buyurur.”

(Münâvî, Feyzu’l-Kadîr)

Hicrî:  18   Cemaziyelahir    1444 Fazilet Takvim

 

MELEKLER ARASINDA MEŞHUR BİR ZÂT

 

Bir gün, Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem’in yanında Cebrâîl aleyhisselâm vardı. Bu sırada uzaktan Ebû Zerri’l-Gıfârî radıyallâhü anh göründü.

Cebrâîl aleyhisselâm, “Bu gelen Ebû Zer’dir.” deyince, Resûl-i Ekrem (s.a.v.) Efendimiz, “Siz, onu tanır mısınız?” diye sordu.

Cebrâîl aleyhisselâm, “O, melekler arasında, insanlar arasında olduğundan daha meşhurdur.” dedi.

Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) “Ne ile bu dereceye ulaştı?” diye suâl buyurunca, “Nefsi ile şiddetli mücâhede ettiğinden ve İhlâs-ı Şerîf Sûresi’ni çok okuduğundan dolayı.” cevabını verdi.

 

MUVAKKİT MUSTAFA BİN ALİ

 

Matematik ve astronomide ihtisas sahibi olan Muvakkit Mustafa bin Ali, 16. yüzyılın başında İstanbul’da dünyaya geldi. “Koca Saatçi” lakabıyla meşhur oldu. Uzun müddet İstanbul’da, Yavuz Sultan Selim Camii’nde muvakkitlik yapmıştır. Namaz vakitlerini hesaplarken, Güneş’in ufukta alçalma derecesi olarak imsâk için -19 ve yatsı için -17 dereceyi kullanmıştır. “Rub’-ı âfâkî” denilen ve astronomi rasatlarında kullanılan yeni bir alet icat etti. Vefatından sonra, yerine, Osmanlı’nın ilk rasathanesinin kurucusu olan Takıyyüddin er-Râsıd gelmiştir.

Muvakkit Mustafa bin Ali’nin, astronomi aletlerinin yapılması ve kullanılması husûslarında telif ettiği eserleri çok mühimdir. Eserlerinden bazıları şunlardır:

İ’lâmü’l-İbâd fî Ahbâri’l-Bilâd: 931’de (1525), yedi iklim nazariyesi üzere (yani; Dünya’nın yaşanılan yerlerini yedi iklime ayırarak) yazdığı ve Kanûnî Sultan Süleyman Han’a takdim ettiği eseridir. Bu eserde Çin’den Fas’a kadar yüz beldenin gece ve gündüz müddetleri bildirilmiş ve bu beldelerin İslâm’ın hilâfet merkezi olan İstanbul’a olan uzaklıkları, mil hesabıyla gösterilmiştir.

Tuhfetü’z-Zamân ve Cerîdetü’l-Evân: Vakit ilminden ve yedi iklimden bahseden Türkçe mufassal bir eserdir.

Hicrî:     18 Cemaziyelahir  1444 Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder