قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : إِنَّ الصَّدَقَةَ تَدْفَعُ سَبْعِينَ بَابًا مِنَ السُّوءِ. (طب)
رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : محقق صدقه ، يتمش كوتولك قابسنى قبطر . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: Muhakkak sadaka, yetmiş kötülük kapısını kapatır.”
(Taberânî, el-Mu’cemü’l-Kebîr)
Hicrî: 08 Receb 1444 Fazilet Takvim
İNFÂK İYİ NİYETLE YAPILMALIDIR
Bakara Sûresi’nin 270. âyet-i kerîmesi, sadakalarda ve nezirlerde dikkat ve riâyet edilecek bazı husûslara işaret etmektedir. Şöyle tefsir edilmiştir:
Ey Müslümanlar! Allâhü Teâlâ, size yapacağınız iyiliklerden dolayı mağfiret ve fazilet ihsan buyurur. Ve fakirlere, münasip yerlere vereceğiniz sadakalardan, az olsun çok olsun, gizlice olsun aşikâre olsun ve zekât yoluyla olsun veya nafile yoluyla olsun, her ne sarf ederseniz veya adaktan her ne adarsanız şüphe yok ki Allâhü Teâlâ, o yaptığınız infâkı veya nezri bilir. Yani; yapacağınız infâk veya adak, Allah yolunda mıdır, nefis ve hevâ uğrunda mıdır, iyi niyetle midir, yoksa gösteriş için midir, gayrimeşrû bir gayeden dolayı mıdır, bütün bunları Cenâb-ı Hak bilir. Ona göre iyiye ecir, kötüye ceza verir. Binâenaleyh Allah’tan bir şey gizlenir zannetmemelidir. Bu yaptıklarınız Allah rızası için olmayıp da sırf hevâ ve hevesinizin bir eseri ise nefsinize zulmetmiş, kendinizi mükâfattan mahrum bırakmış olursunuz.
İnsan, hayır tohumu ekmek için yapılması lâzım gelen infâkları, günah ve kötü yerlere sarf ederek şer tohumu ekmemelidir. Ayrıca, Allâhü Teâlâ’ya itaat için, sarf edilmesi lâzım gelen nezirleri, adakları, günah yerlere harcamak, malını gizleyip üzerine borç olan zekâtı vermemek veya nezirleri yerine getirmemek, kötü ve bozuk şeyler infâk etmek ya da riyâ ve ezâ ile infâk etmek yahut daha başka bir sûretle Allâh’ın veya kulların hakkını gizlemek veya değiştirmek sûretiyle zulmedenler, nihayet kendilerine yazık etmiş olurlar.
Allâhü Teâlâ’nın nizam ve hikmeti, bunları bir gün elbette cezaya çarptırır. O gün, onlara bir taraftan, bir yardımcı gelmesine de ihtimal yoktur. Onların hiçbir niyeti, hiçbir hareketi, Allâh’ın ilminden kaçmayacağından, hikmet gereği olarak onlar lâyık oldukları cezayı bulurlar. Kendileri için dünyada dost zannettikleri şeytan tabiatlı kimseler de, yarın âhirette onlara yardım edecek bir hâlde bulunamayacaktır. Artık böyle kimselere güvenerek gayrimeşrû hareketlerde, harcamalarda bulunmamalıdır.
Hicrî: 08 Receb 1444 Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder