قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : شَفَاعَتِي يَوْمَ الْقِيَامَةِ حَقٌّ فَمَنْ لَمْ يُؤْمِنْ بِهَا لَمْ يَكُنْ مِنْ أَهْلِهَا. (الجامع الصغير)
رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : قيامت كونونده شفاعتم حقدر ، كيم إنانمازسه شفاعت أهلندن الاماز ( يعنى شفاعته نائل اولاماز ) . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: Kıyamet gününde şefaatim haktır. Kim ona inanmazsa şefaat ehlinden olamaz (yani şefâate nâil olamaz).”
(Süyûtî, el-Câmiu’s-Sağîr)
Hicrî: 27 Cemaziyelahir 1444 Fazilet Takvim
ŞEFAATİM HER MÜSLÜMAN İÇİNDİR
Ashâb-ı Kirâm’dan Avf bin Mâlik el-Eşcaî radıyallâhü anh şöyle anlattı:
Biz, bir seferde Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) ile birlikteydik. Gece olunca gözlerime uyku girmedi. (Kendi kendime) “Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem’e varayım da sabaha kadar sohbetinde bulunayım.” dedim. Askerlerin arasından geçerek Resûlullâh’ın bulunduğu yere gittiğimde yerinde olmadığını gördüm. Ordunun bulunduğu yerden ayrıldım ve uzaklaştım. Aniden bir karaltıya rast geldim. Ona doğru yürüdüğümde Ebû Ubeyde bin Cerrâh ve Muâz bin Cebel’in (r. anhümâ) olduklarını gördüm. Bana:
“Seni (buralara kadar) getiren nedir?” dediler. Ben de:
“Sizi de getiren şeydir.” dedim. Yakınımızda bir bahçe olduğunu gördük. Oraya doğru yürüdük. Birden arı vızıltısı ve rüzgâr uğultusu gibi sesler duyduk. Resûlullah Efendimiz (s.a.v.):
“Oradaki, Ebû Ubeyde bin Cerrâh mıdır?” diye suâl ettiler. Biz, “Evet.” cevabını verdik. Peygamber Efendimiz (s.a.v.), “Muâz bin Cebel de mi (burada)?” diye sordular. Biz, “Evet.” dedik. Resûl-i Ekrem (s.a.v.), “Avf bin Mâlik de mi (burada)?” buyurdular. Biz, “Evet (o da burada).” dedik. Resûlullah (s.a.v.), bizim yanımıza geldi. Biz ona bir şey suâl etmiyorduk, o da bize bir şeyden suâl etmiyordu. Sonra bineğinin yanına döndü ve “Az önce Rabb’imin beni muhayyer bıraktığı iki şeyi size haber vereyim mi?” buyurdular. Biz, “Evet, ey Allâh’ın Resûlü.” dedik. Bunun üzerine Peygamber Efendimiz (s.a.v.):
“Ümmetimden üçte birini hesapsız ve azâpsız Cennet’e koymak ile dilediğime şefaat etmem arasında beni serbest bıraktı.” buyurdular. Biz, “Ey Allâh’ın Resûlü, neyi tercih ettiniz?” dedik. Peygamber Efendimiz (s.a.v.):
“Şefaati tercih ettim.” cevabını verdiler. Hepimiz bir ağızdan, “Yâ Resûlallah, bizi de şefaatine ehil olanlardan kıl.” dedik. Peygamber Efendimiz (s.a.v.):
“Benim şefaatim, her Müslüman içindir.” buyurdular.
Hicrî: 27 Cemaziyelahir 1444 Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder