12 Ocak 2023 Perşembe

MÜLK VE SALTANATTAN DAHA KIYMETLİ ŞEY


 

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : إِنَّ أَحَبَّ الْكَلَامِ إِلَى اللهِ: سُبْحَانَ اللهِ وَبِحَمْدِهِ. (م)

رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر :  محقق الله تعالى يه أك سوملى ( مقبول ) اولان سوز ، ’ سُبْحَانَ اللهِ وَبِحَمْدِهِ ‘ سوزودر . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:  Muhakkak Allâhü Teâlâ’ya en sevimli (makbul) olan söz, ‘Sübhânallâhi ve bihamdihî’ sözüdür.”

(Sahîh-i Müslim)

Hicrî:  20   Cemaziyelahir    1444 Fazilet Takvim

 

MÜLK VE SALTANATTAN DAHA KIYMETLİ ŞEY

 

Dâvûd aleyhisselâm’ın emrine, dağlar ve kuşlar âmâde kılındığı gibi Süleyman aleyhisselâm’ın emrine de çok süratli esen rüzgâr âmâde kılınmıştı. Süleyman aleyhisselâm, rüzgâr vasıtası ile çok uzak mesafeleri, çok kısa vakitte katederdi.

Süleyman aleyhisselâm, bir tarafa gazâ etmeyi murat ettiği zaman, yere geniş bir ahşap döşenir; kendisi ve ordusu bu ahşap üzerine çıkarlar, binekler ve harp âletleri de yüklenir, Süleyman aleyhisselâm’ın emri ile rüzgâr, kendilerini kaldırıp istenilen tarafa götürürdü.

Süleyman aleyhisselâm’a ihsan olunan nimetlerden birisi de şudur ki: Bir kimse bir söz söylediği zaman, rüzgâr onu alıp Süleyman aleyhisselâm’a ulaştırırdı.

Bir gün ordusuyla havada giderlerken bir çiftçi onları görerek, “Allâhü Teâlâ, Âl-i Dâvûd’a ne büyük mülk ve saltanat vermiş.” dedi ve hayranlık ve gıpta içerisinde onları seyre daldı. Süleyman aleyhisselâm, rüzgâr vasıtasıyla çiftçinin söylediklerini işitti ve yanına inerek ona şu nasihatte bulundu: “Senin yanına gelmemin sebebi, sana şu tavsiyede bulunmaktır ki sen, elde edip de idaresine güç yetiremeyeceğin şeyi temennî etme. Vallâhi Allâhü Teâlâ’nın, kulundan kabul ettiği bir tesbîh (yani kulun bir defa ‘Sübhânallâh’ demesi), Dâvûd aleyhisselâm hânedânına verilen dünya nimetlerinin tamamından daha üstündür.”

 

NÜKTE: GÖRÜNMEK İÇİN TAŞIYORUM!

 

Gece karanlıkta dışarı çıkan bir adam, gözleri görmeyen bir komşusunun da omzunda testi, elinde bir fener ile dışarı çıktığını görür. Ona, biraz alaycı bir tavırla “Sen gözü görmeyen bir kimsesin. Gece ile gündüz senin için aynı. Ne diye bu feneri taşıyorsun?” diye sorar.

Komşusu, “Feneri, insanlar karanlıkta beni görsünler de bana çarpmasınlar, diye taşımaktayım...” cevabını verir.

Hicrî:     20 Cemaziyelahir  1444 Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder