PEYGAMBER EFENDİMİZİN CİHÂD İLE MEMUR OLMASI VE BEDİR GAZVESİ

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : عَلَيْكُمْ بِالْجِهَادِ فِي سَبِيلِ اللهِ تَبَارَكَ وَتَعَالَى فَإِنَّهُ بَابٌ مِنْ أَبْوَابِ الْجَنَّةِ يُذْهِبُ اللهُ بِهِ الْهَمَّ وَالْغَمَّ. (حم)

رسول الله  ( ﷺ ) بيوردولر  :  الله تبارك وتعالى يولنده جهاده دوام أدينز . جونكى جهاد ، جنت قابلارندان بر قبى در . الله تعالى ، اونونله ( كجمش وكله جك ) قايغى وكله جك ) قايغى وأؤزونتولرى كيدر . "

Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: “Allâhü Tebâreke ve Teâlâ yolunda cihâda devam ediniz. Çünkü cihâd, cennet kapılarından bir kapıdır. Allâhü Teâlâ, onunla (geçmiş ve gelecek) kaygı ve üzüntüleri giderir.”

(Müsned-i Ahmed)

Hicrî:  10   Şaban   1443 Fazilet Takvim

 

PEYGAMBER EFENDİMİZİN CİHÂD İLE MEMUR OLMASI VE BEDİR GAZVESİ

 

Müslümanlar, hicretten sonra Medîne-i Münevvere’de toplanınca, etraftaki kabileler ve bilhâssa Mekke-i Mükerreme’deki müşrikler, Müslümanları mahvetmek hevesine kapılmışlardı. Müşrikler, İslâmiyeti söndürmek için silah ile taarruzlara başlayınca Peygamber Efendimiz (s.a.v.), hicretin birinci senesinden itibaren Allâhü Teâlâ tarafından cihâd ile memur oldu. Müşriklere karşı evvelâ seriyyeler (küçük birlikler) hâlinde savaşlar yapıldı. Mesela, bazı düşman kervanlarına baskınlar yapılarak Müslümanlar aleyhindeki hazırlıklara mâni olunmak istendi. İşte Bedir Gazvesi de bu sıralarda vukû buldu.

Bedir, Mekke-i Mükerreme ile Medîne-i Münevvere arasında birtakım su kuyularının bulunduğu bir yerdir. Hicretin ikinci senesi Ramazân-ı şerîf ayında, Şam’dan dönen bir kervan takip edilirken Mekke’den gelen düşmanlarla karşılaşılmış, bunun üzerine de Bedir Savaşı meydana gelmiştir.

Bedir Savaşı’nda müşrik ordusu mağlup olup yetmiş kişi öldürülmüş, yetmiş kişi de esir alınmıştı. Ebû Cehil de bu öldürülenler arasında idi. Müslümanlar ise on dört şehit vermişlerdi.

Bedir’deki İslâm ordusu, Müslümanların ilk ordusudur. Altmışı Muhacirlerden, geriye kalanı da Ensâr-ı Kirâm’dan olmak üzere üç yüz beş zâttan müteşekkil idi. Düşman kuvvetleri ise bin kişi kadardı.

Bedir’deki bu İslâm ordusu, zamanla daha da kuvvetlenerek nice memleketler fethetmiş, İslâm dinini, İslâm medeniyetini insanlar arasında yaymaya muvaffak olmuşlardır.

Bedir Gazvesi’nde hazır bulanan Ashâb-ı Kiram ile mazeretlerinden dolayı hazır bulunamayan sekiz zâta Ashâb-ı Bedir denir ki tamamı üç yüz on üç zâttır. Bunların mertebeleri Ashâb-ı Güzîn (r. anhüm) arasında pek yüksektir. Allâhü Teâlâ Hazretleri cümlesinden razı olsun! Âmîn.

Hicrî:  10  Şaban   1443 Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"