12 Mart 2022 Cumartesi

DÖRT MEZHEPTEN BİRİNE TÂBİ OLMANIN LÜZUMU

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : مَنْ جَاءَهُ الْمَوْتُ وَهُوَ يَطْلُبُ الْعِلْمَ لِيُحْيِىَ بِهِ الْإِسْلَامَ فَبَيْنَهُ وَبَيْنَ النَّبِيِّينَ دَرَجَةٌ وَاحِدَةٌ فِى الْجَنَّةِ. (مي)

رسول الله  ( ﷺ ) بيوردولر  :  هر كيم إسلامى يايمق إيجن علم أؤكرنيركن وفات أدرسه جنتده اونونله بيغمبرلر آراسنده بر تك دره جه واردر ( اوده نبوت ، يعنى بيغمبرلك دره جسيدر )   . "

Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: “Her kim İslâm’ı yaymak için ilim öğrenirken vefat ederse cennette onunla peygamberler arasında bir tek derece vardır (o da nübüvvet, yani peygamberlik derecesidir).”

(Sünen-i Dârimî)

Hicrî:  09   Şaban   1443 Fazilet Takvim

 

DÖRT MEZHEPTEN BİRİNE TÂBİ OLMANIN LÜZUMU

 

Ehl-i Sünnet ve Cemâat’in amelde mezhebi dörttür. Bunlar: Hanefî, Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî mezhepleridir.

Bir mezhebe tâbi olmak, Allâhü Teâlâ’nın emrine ve Peygamber Efendimizin (s.a.v.) sünnetine uygun hareket edebilmek için dört mezhebin imâmlarından birinin yolunu tutmak, onun gittiği yola, onun âyet-i kerîme ve hadîs-i şerîflerden ve Ashâb-ı Kirâm’ın amellerinden çıkardığı hükümlere uymak, demektir.

Haram, helâl, mekruh ve mübah gibi bütün dînî hükümler, Allâhü Teâlâ’nın Kitâbı’nda ve Resûlü’nün sünnetinde vardır. Lâkin bu hükümlerin bazısı aşikârdır; herkes anlar, bazısı ise açık değildir; sadece âlimler anlar. Bu açık olmayan hükümleri izhâr etmek, müctehidlerin işidir. Diğer Müslümanların hak mezhebe tâbi olması zarûrî ve vaciptir.

Dünyanın imarı ve helâlinden rızkını temin için çeşit çeşit sanat ve mesleklerle meşgul olan Müslümanlar, tamamen ilimle meşgul olamazlar. O büyük âlimlerin mertebesine ulaşmaları ise hiç mümkün olamaz. Bu hâlde takip edilecek tek yol, âlimlere (dört hak mezhepten birine) tâbi olmaktır.

Hatîb-i Bağdâdî rahimehullâh demiştir ki: “Allâhü Teâlâ (meâlen): ‘Eğer bilmiyorsanız ehl-i zikre (ilim sahiplerine) sorun’ (Enbiyâ Sûresi, âyet 7) buyurmuştur. Bu, âmâ (gözleri görmeyen) kimsenin kıble husûsunda gören kimseyi taklit etmesi gibidir. Müctehid olmayanlar, âyet-i kerîme ve hadîs-i şerîflerden hüküm çıkarma husûsunda âmâ mesabesinde olup bunların dört mezhepten birine uymaları zarûrîdir.”

Hak mezhep olan dört mezhebe yani Hanefî, Şâfiî, Mâlikî ve Hanbelî mezhebine muhalif olan bir ictihâdla amel etmek caiz değildir. Bu husûsta icmâ vardır.

İmâm-ı Âzam Ebû Hanîfe, İmâm Mâlik, İmâm Şâfiî ve İmâm Ahmed bin Hanbel rahmetullâhi aleyhim ecmaîn Hazretleri, kendilerine tâbi olunması zarûrî olan, ilimde bütün ümmete rehber olmuş zâtlardır. Bir kimsenin abdest, namaz vesair mükellef olduğu bütün husûslarda mensup olduğu hak mezhebinin imamına tâbi olması vaciptir.

Hicrî:  09  Şaban   1443 Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"


 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder