28 Nisan 2021 Çarşamba

ÎTİKÂF SÜNNET-İ MÜEKKEDEDİR


عَنْ عَائِشَةَ رَضِيَ اللهُ عَنْهَا قَالَتْ:  إِنَّ النَّبِيَّ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ كَانَ يَعْتَكِفُ الْعَشْرَ الْأَوَاخِرَ مِنْ رَمَضَانَ حَتَّى تَوَفَّاهُ اللهُ عَزَّ وَجَلَّ ثُمَّ اعْتَكَفَ أَزْوَاجُهُ مِنْ بَعْدِهِ. (ق)

حضرتى عائشه ( رضى الله عنها ) دان روايت اولندى ، او ده دكى  : رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) ، رمضانيك صون اون كونونده إتكاف أدردى . بونه ، الله عز وجله كندسنى وفات أتديرنجيه قدار بويلجه دوام أتدى . رسول الله دان صكره زوجلرى ( مؤمنلريك آننه لرى ) ده إعتكاف أتديلر  . "

Hz. Âişe (r. anhâ)’dan rivâyet olundu, o dedi ki: “Resûlullah Efendimiz (s.a.v.), Ramazan’ın son on gününde îtikâf ederdi. Buna, Allah Azze ve Celle kendisini vefat ettirinceye kadar böylece devam etti. Resûlullah’tan sonra zevceleri (müminlerin anneleri) de îtikâf ettiler.”

 (Müttefekun Aleyh)

Hicrî:   15   Ramazan     1442    Fazilet Takvim

 

ÎTİKÂF SÜNNET-İ MÜEKKEDEDİR

 

Îtikâf, erkekler için, cemâatle beş vakit namaz kılınan bir mescitte; kadınlar için, kendi evlerinde namazgâh edindikleri (mescit olarak kullandıkları) bir yerde îtikâf niyetiyle bir müddet kalmaktan ibârettir. Îtikâf; vacip, sünnet-i müekkede ve müstehab olmak üzere üç kısımdır:

Nezredilen (adanan) îtikâf, vaciptir.

Ramazân-ı şerîfin son on gününde yapılan îtikâf, kifâye olarak müekked sünnettir. Yani, bir beldede bir kişi bu îtikâfı yaparsa diğerlerinden de mesuliyet kalkar.

Ramazân-ı Şerîf ayı dışında ibadet ve tâat maksadıyla bir mescitte bir müddet yapılan îtikâf da müstehabdır.

Îtikâfın şartları:

Îtikâfa girecek kimse; îtikâfa niyet etmiş olmalı, Müslüman ve akıllı olmalı, cünüp, hayız ve nifas hâlinde olmamalıdır.

Îtikâf, cemâatle namaz kılınan bir mescitte veya mescit hükmünde bulunan bir yerde yapılmalıdır. Kadınlar için kendi evlerinde mescit olarak kullandıkları yerler, mescit hükmündedir.

Vacip îtikâfı yapan kişi, oruçlu olmalıdır.

Mûtekifin (îtikâfa girenin), özrü olmadan mescitten çıkması veya hanımı ile münâsebette bulunması îtikâfını bozar.

Mûtekifin, dinî, beşerî veya zarûrî bir ihtiyaçtan dolayı mescitten dışarı çıkması îtikâfı bozmaz. Bulunduğu mescitte Cuma namazı kılınmıyorsa Cuma namazını kılmak için en yakın bir câmiye gitmesi gibi.

 

DİŞ KİRASI

 

Eskiden Ramazân-ı şerîfte iftara gidilen yerlerde ev sahibinin, müsafirlerine verdiği hediye için kullanılan tabirdir. Osmanlı Devleti’nin son zamanlarına kadar, Ramazân-ı şerîf ayında devletin vezir ve yüksek memurlarının konaklarında her akşam iftar verilmesi âdet hâline gelmişti. Bu davetlerde yemek ikramında bulunmakla beraber, fakirlere diş kirası namıyla para da verilirdi.

Hicrî:   15   Ramazan     1442    Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder