3 Nisan 2021 Cumartesi

MEKTÛBÂT-I ŞERÎFE’DEN: HUŞÛ İLE NAMAZ


 

عَنْ عَائِشَةَ رَضِيَ اللهُ عَنْهَا قَالَتْ:  سَأَلْتُ رَسُولَ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ عَنِ الْاِلْتِفَاتِ فِي الصَّلَاةِ فَقَالَ: هُوَ اخْتِلَاسٌ يَخْتَلِسُهُ الشَّيْطَانُ مِنْ صَلَاةِ الْعَبْدِ. (خ)

عائشه رضى الله عنها والدمزدن روايت اولندى ، او ده دكى "  رسول الله صلى الله عليه وسلم أفندمزه نمازده إلتفاطى ( يعنى باشنى صاغه صوله جورمنك حكمنى ) صوردم . بيوردولركى : ’’ او ، قلن نمازندان بر مقدارى ، شيطانك قبيب قجماسيدر .‘‘  . "

Âişe radıyallâhü anhâ vâlidemizden rivâyet olundu, o dedi ki: “Resûlullah sallallâhü aleyhi ve sellem Efendimiz’e namazda iltifatı (yani başını sağa sola çevirmenin hükmünü) sordum. Buyurdular ki: “O, kulun namazından bir miktarı, şeytanın kapıp kaçmasıdır.”

(Sahîh-i Buhârî)

Hicrî:   21   Şaban     1442    Fazilet Takvim

 

MEKTÛBÂT-I ŞERÎFE’DEN: HUŞÛ İLE NAMAZ

 

          Mümin kimsenin, namaz kılacağı zaman namaza, tam bir taharet ve iyi bir abdestten sonra niyet etmesi icap eder.

          Farzları cemaatle kılmaya ehemmiyet göstermek, hattâ iftitah tekbirini imamla beraber almayı hiç terk etmemek, namazları müstehab vaktinde kılmak ve kırâatte sünnet olan miktara riâyet etmek lâzımdır.

          Rükû ve secdede, âzâların sükûnet bulması muhakkak lâzımdır... Kavmede (rükûdan doğrulduktan sonraki kıyamda) her âzâ yerine dönüp karar kılacak şekilde, tam olarak kalkıp doğrulmak icap eder. Doğrulduktan sonra da âzâların sükûnet bulması lâzımdır. İki secde arasındaki oturuşta da, kavmede olduğu gibi taʻdîl-i erkana riâyet etmek lâzımdır.

          Rükû ve secde tesbihlerinin en azı üç, çoğu ise -farklı görüşlere göre- yedi veya on birdir. İmamın tesbihlerinin adedinin, cemaatin hâline göre olması lâzımdır. Yalnız kılan insanın, imkânı yettiği vakit, tesbihleri en az mertebede (yani üç kere) okumaktan hayâ etmesi; en az beş veya yedi tesbih okuması lâzımdır.

          Secdeye giderken, yere en yakın olan uzvundan başlayarak; evvela dizlerini, sonra ellerini, sonra da burnunu ve alnını yere koyar. Ellerini ve dizini yere koyarken sağdan başlaması, secdeden kalkarken de semaya en yakın uzvundan başlaması lâzımdır. O hâlde secdeden kalkarken önce alnını kaldırması icap eder.

          Kıyâmda secde mahalline, rükûda ayaklarının üstüne, secdede burnunun ucuna, kaʻdede ellerine bakmalıdır. Peygamber Efendimiz’den (s.a.v.) rivâyet olunduğu üzere; huşû ile namaz, ancak, kılan kimsenin, gözlerini bu yerlere sabitlemesi ve bakışlarını başka taraflara çevirmemesi ile mümkün olur.

          Parmakları rükûda açık tutmak ve secdede birleştirmek sünnettir. Bu hususa riâyet etmek lâzımdır. Parmakları rükûda açmak, secdede kapamak faydasız değildir, bilakis bunda birçok faydalar vardır. Resûlullah Efendimiz (s.a.v.), bu faydaları mülâhaza ederek böyle yapılmasını emretmiştir. Bizim için Peygamberimiz (s.a.v.)’e uymaya denk, başka hiçbir fayda yoktur...

(Mektûbât-ı İ. Rabbânî, c. 1, m. 266)

Hicrî:   21   Şaban     1442    Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder