6 Nisan 2021 Salı

NAMAZ VE İMSAK VAKİTLERİ HAKKINDA


 

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ:  إِنَّ بَيْنَ الرَّجُلِ وَبَيْنَ الشِّرْكِ وَالْكُفْرِ تَرْكَ الصَّلَاةِ. (م)

رسول الله  ( ﷺ )  بيوردولر  : ’’  محقق كشى ايله شرك وكفرن آراسنده ( يالنز ) نمازى واردر ( يعنى نماز ، إنسان إيله كفر آراسنده برده در ) . ‘‘

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Muhakkak kişi ile şirk ve küfrün arasında (yalnız) namazı vardır (yani namaz, insan ile küfür arasında perdedir).”

 (Sahîh-i Müslim)

Hicrî:   24   Şaban     1442    Fazilet Takvim

 

NAMAZ VE İMSAK VAKİTLERİ HAKKINDA

 

Takvimimizdeki namaz vakitleri, fıkhî esaslara göre hesaplanırken arz derecesi (enlem), tûl (boylam), saat dilimi, yükseklik, arazi genişliği gibi birçok astronomik, klimatolojik ve jeolojik unsurlar hesaba dâhil edilmektedir.

Bir  yerin namaz vakitlerinin doğru olarak hesaplanabilmesi için “geometrik değerler” değil, fıkhî ölçülere uygun olan “görülen değer” neticeleri esas alınır. Mesela, güneşin doğuş-batışı için ‘geometrik doğuş-batış’ değil, çıplak gözle gözlenebilen ‘görülen doğuş-batış’ asıldır. Sadece geometrik değerlerin hesaplanması ile elde edilen değerler -bunların sapmasına sebep olan pek çok unsurdan dolayı- gerçek değerleri karşılayamamaktadır. Bu sebeple İslâm âlimleri bazı zarûrî tedbirler almışlardır. Bu tedbirlere, düzeltmelere “temkin” adı verilmektedir. Temkin, daha ihtiyatlı olmak için yapılmış bir düzeltme değil, fıkhî olarak yapılması zarûrî bir düzeltmedir. Bu düzeltmelerden sonra ortaya çıkan değerler fıkhî ölçülere uygun hâle gelmiş olur. Binâenaleyh temkinsiz vakitlerin kullanılması mahzurludur.

Enes bin Mâlik (r.a.) rivâyet ediyor: Zeyd bin Sâbit (r.a.) dedi ki: Peygamber Efendimizle (s.a.v.) sahur yaptık. Sonra namaza durdu. Ben, Zeyd’e sordum: “Ezan ile sahur arasında ne kadar vakit vardı?” Zeyd Hazretleri: “Elli âyet okuyacak kadar” buyurdu. (Sahîh-i Buhârî Muhtasarı Tecrîd-i Sarîh Tercümesi’nde, elli âyet okunacak vakit, 18 dakika olarak yazılmıştır; c. 6, s. 268-269) Bundan temkine riâyetin ehemmiyeti anlaşılmaktadır.

Temkin ve diğer ilmî yollarla, sapmaları zarûrî olarak düzeltilmiş vakitler, asırlardan beri İslâm âleminde kullanıldığı gibi Türkiye’de de 1982 yılına kadar -Diyânet dâhil- bütün takvimlerde kullanılmıştır. Fazilet Takvimi, hâlen bunu kullanmaya devam etmektedir. Bu sebeple:

Takvimimizde verilen vakitlere riâyet etmeli,

Namazları vaktin sonuna kadar geciktirmemeli,

Oruca başlarken ve iftar yaparken, takvimimizdeki vakitlere riâyet etmeli,

Sabah namazını ise takvimimizde yazan, “Sabah” vaktinden itibaren kılmalıdır.

Hicrî:   24   Şaban     1442    Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder