24 Nisan 2021 Cumartesi

RAMAZÂN-I ŞERÎF ORUCU ALLÂHÜ TEÂLÂ’NIN EMRİDİR

 

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ:  لَيْسَ الصِّيَامُ مِنَ الْأَكْلِ وَالشُّرْبِ فَقَطْ إِنَّمَا الصِّيَامُ مِنَ اللَّغْوِ وَالرَّفَثِ. (هق)

رسول الله  ( ﷺ )  بيوردولر  : اوروج ، ( سادجه ) يميى و إجمي ترك أتمك ( تن عبارت ) دكلدر . كرجك اوروج ( بونلرله برابر ) ، بوش ، فايداسز و جركين سوزلرى ترك أدرك طوطولان اوروجدر . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Oruç, (sadece) yemeyi ve içmeyi terk etmek(ten ibâret) değildir. Gerçek oruç (bunlarla beraber), boş, faydasız ve çirkin sözleri terk ederek tutulan oruçtur.”

(Beyhakî, Sünen-i Kübrâ)

Hicrî:   12   Ramazan     1442    Fazilet Takvim

 

RAMAZÂN-I ŞERÎF ORUCU ALLÂHÜ TEÂLÂ’NIN EMRİDİR

 

Oruç, akıllı ve büluğ çağına ermiş olan Müslümanın, Allah rızası için ibadet kastıyla, imsak vaktinden iftar vaktine kadar yemekten, içmekten ve cinsî münasebetten kendisini tutmasıdır. Ramazân-ı Şerif orucu farzdır. Bu, Kitab, Sünnet ve İcmâ-ı ümmet ile sâbit olduğu gibi aklen de sabittir.

Oruç, nimetin şükrüne vesiledir. Nimetlerden belirli vakitlerde uzak durmak, onların kıymetini bilmeye vesiledir. Nimetin kıymetini bilmek, şükrünü edâya vâsıtadır. Nimete şükretmek ise aklen farzdır. Binâenaleyh oruç, aklen farz olmuş olur. Nitekim Ramazân-ı Şerif ayı ve orucu hakkındaki Bakara Sûresi’nin 185. âyet-i kerîmesinin sonunda (meâlen): “Umulur ki şükredersiniz.” buyrularak buna işaret olunmuştur.

Oruçta, sürekli kötülüğü emreden nefsi kahretmekle, nefsânî arzu ve isteklerin önüne geçilmiş olur. Zira nefis doyduğu zaman, arzu ve istekleri uyanıp azgınlığa başlar. Acıktığı vakit ise bunlardan vazgeçer. Şu hâlde oruç, günahlardan kaçınmaya vesiledir. Günahlardan kaçınmak farzdır. Binâenaleyh oruç da farzdır. Nitekim (meâlen): “Ey iman edenler, sizden evvelki ümmetlere farz kılındığı gibi sizin üzerinize de oruç farz kılındı. Tâ ki (günahlardan) sakınıp takvâya erebilesiniz.” (Bakara Sûresi, âyet 183) nazm-ı celîli buna işarettir.

Oruç, ittikâya -Allâhü Teâlâ’ya karşı gelmekten sakınmaya- da vesiledir. Zira oruç tutan kimsenin, Allah korkusuyla helal olan bir şeyi bile yemekten kaçındığı gibi, haramdan da kaçınacağı şüphesizdir. İttikâ farzdır. Binâenaleyh oruç da farzdır.

Oruç, cismânî ve rûhânî kuvveti ıslah maksadıyla farz kılınmıştır. Oruç, nefis ve irademize sahip olmamızı temin eder. Aynı zamanda on bir ay fâsılasız işleyen mideye biraz istirahat fırsatı vererek; bir nevi perhiz yapılarak dâimâ sıhhatte olmasına yardım eder. Bununla beraber oruç; böyle hikmetler olduğu için değil, ancak Allâhü Teâlâ’nın emri olduğu için tutulur.

Hicrî:   12   Ramazan     1442    Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder