قَالَ اللهُ تَعَالَى: وَمَا نُرْسِلُ الْمُرْسَلِينَ اِلَّا مُبَشِّرِينَ وَمُنْذِرِينَ. (سورة الانعام، ٤۸ )
الله تعالى شويله بيوردى ( مئآلا ) : " بز بيغمبرلرى آنجق ( مؤمنلرى جنتله ) مجده ليجى و ( كافرلرى جهنمله ) قورقوتوجى اولرق كوندريرز . "
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu (meâlen):: “...Biz, peygamberleri ancak (müminleri cennetle) müjdeleyici ve (kâfirleri cehennemle) korkutucu olarak göndeririz...”
(En‘âm Sûresi, âyet 48)
Hicrî: 19 Şaban 1442 Fazilet Takvim
DÜNYA İŞLERİNDE PEYGAMBERLERE İHTİYAÇ
İnsanlar, peygamberlere ve getirdikleri şeriatlere hem dünya işlerinde hem de âhiret işlerinde muhtaçtırlar.Dünya işlerinde ihtiyaç şu şekildedir:
Muhakkak insanlar, zarûreten birbirlerine muhtaçtır. Mesela kimisi yiyecek içecek imal etmek, kimisi mesken inşa etmek, kimisi de elbise dikmek gibi insanların muhtaç olduğu şeylerle meşguldür. Herkesin farklı bir sanat ile alakadar olması ve birbirlerinin ihtiyaçlarını gidermesi zarûrîdir. Böyle olunca aralarında alışveriş, borç ve nikâh gibi muâmeleler meydana gelir. Bu takdirde zikrolunan işlerin sahih ve sağlam olması, meydana gelecek anlaşmazlıkların ve çekişmenin def edilmesi, tarafların arasının ıslah edilmesi, haklıya hakkının ulaştırılması, şehirlerin ve işlerin güzelce idare edilmesi, kısacası dünyevî saadetin ele geçmesi ve nizamın kıyamete kadar devam etmesi, insanlar arasında adaletin ve istikametin devamına bağlıdır. Bu adalet ve istikamet de zulme ve adaletsizliğe yol açmayacak umûmî hükümlere ve kanunlara bağlıdır. Böylece, insanlar arasında meydana gelen birçok hâdise ve dava, o hüküm ve kanunlardan çıkarılıp tatbîk edilecek kararlarla neticelendirilir.
Şu hâlde herkesin öğrenebileceği, razı olup boyun eğeceği hüküm ve kanunlar yalnız, peygamberlerin Allâhü Teâlâ tarafından getirip bildirdikleridir.
Adaleti ve sırât-ı müstakîmi (dosdoğru yolu) bildiren ve açıkça beyan eden hükümler, şerîatlerdir. Bunlar Âdil, Hakîm, Alîm ve Rahîm olan Allâhü Teâlâ tarafından vahiy yoluyla ihsan buyurulmuştur.
Allâhü Teâlâ tarafından vahiy olunan şerîatleri ortaya koymak ve tayin etmek için emîn, masum, akıllı, dünya işlerini düzenleyecek ve kulların arasını ıslah edecek yolları bilen, her türlü kötü ahlâk ve fiilden uzak, kâmil zâtlar lâzımdır ki işte bu zâtlar, peygamberlerdir. Peygamberler, hükümleri, kullar arasında evvelâ kendileri yaparak bu hükümlerin nasıl yerine getirileceğini ümmetlerine öğretirler.
Hicrî: 19 Şaban 1442 Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder