15 Nisan 2021 Perşembe

ORUÇ TUTMANIN FAZİLETİ

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ:  كُلُّ عَمَلِ ابْنِ آدَمَ لَهُ إِلَّا الصَّوْمَ فَإِنَّهُ لِي وَأَنَا أَجْزِي بِهِ وَلَخُلُوفُ فَمِ الصَّائِمِ أَطْيَبُ عِنْدَ اللهِ مِنْ رِيحِ الْمِسْكِ. (خ)

رسول الله  ( ﷺ )  بيوردولر  : ( الله تعالى شويله بيوردى ) : " آدم اوغلونون هر عملى كندسى إيجندر . آنجق اوروج خارج ، زيرى او ، بنم إيجندر و مكافاتنى آنجق بن وريرم . اوروجلونون آغز قوقوسى ، الله قاتنده ، مسك قوقوسوندان ألبتده دها كوزلدر  . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “(Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu): “Âdemoğlunun her ameli kendisi içindir. Ancak oruç hâriç. Zira o, benim içindir ve mükâfâtını ancak ben veririm. Oruçlunun ağız kokusu, Allah katında, misk kokusundan elbette daha güzeldir.”

(Sahîh-i Buhârî)

Hicrî:   03   Ramazan     1442    Fazilet Takvim

 

ORUÇ TUTMANIN FAZİLETİ

 

Medîne-i Münevvere’ye hicretin başlarında, Peygamber Efendimiz (s.a.v.) tarafından Müslümanlara, her ay üç gün ve bir de Âşûrâ günü oruç tutmaları emrolunmuştu. Hicret-i nebeviyyeden bir buçuk sene sonra, Şâban ayının onunda da Ramazân-ı şerîf orucu farz kılındı.

Bakara Sûresi’nin 185. âyet-i celîlesinde buyurulmuştur ki (meâlen): “…Şimdi sizden Ramazan ayında hazır bulunan, o ayın orucunu tutsun. Ve hasta veya sefer hâlinde bulunursa diğer günlerde o miktar oruç tutsun. Allâhü Teâlâ sizin için kolaylık ister, sizin için güçlük istemez...”

Hakîm-i Tirmizî Hazretleri, bu âyet-i celîlede geçen yüsr (kolaylık) kelimesinin tefsîrinde şöyle demiştir: Yüsr, cennetin ismidir. Zira bütün kolaylıklar cennettedir. Usr (zorluk) ise cehennemin ismidir, zira bütün zorluklar oradadır. Yani Allâhü Teâlâ, orucunuz sebebiyle sizin cennete girmenizi istiyor, cehenneme girmenizi istemiyor.

Bir hadîs-i şerîfte şöyle buyuruldu: “Oruç tutan için iki sevinç vardır: İftar ettiğinde (orucunu tamama erdirip yemek içmek imkânına) kavuştuğu sevinç ve Rabbi’nin huzuruna çıktığında (kavuşacağı yüksek derecelerden dolayı) sevinç.”

Tevbe Sûresi’nin 112. âyetinde geçen es-sâihûn (seyâhat edenler) kelimesi, oruç tutanlar diye tefsîr olunmuştur. Zira hadîs-i şerîfte: “Ümmetimin seyahati oruçtur.” buyurulmuştur. Orucun iki cihetle seyahate benzerliği vardır:

                      Evvelâ seyahat eden kimse, çok kere yiyip içmek vesâir nefsinin arzularından mahrum kalır ve bazı zorluklara sabır ve tahammül etmek mecbûriyetinde bulunur. Oruç da insanı, nefsin arzularından alıkoyması noktasında mühim bir seyâhate benzer.

                      Bir de seyahat, insanın görmediği, bilmediği birtakım şeylere vâkıf olmasına vesîle olduğu gibi oruç da melekût âlemlerinin gizliliklerine vâkıf olmaya vesîledir. Oruç tutan kimse bu vesîle ile birçok bereketlere, tecellîlere kavuşur ki böylece mânevî bir makâmdan diğerine intikâl etmiş bulunur. Bu cihetle de oruca, seyahat denilmiştir.

Hicrî:   03   Ramazan     1442    Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder