قَالَ
رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: أُطْلُبِ الْعَافِيَةَ لِغَيْرِكَ
تُرْزَقْهَا فِي نَفْسِكَ. (فيض)
رسول
الله أفندمز ( ﷺ ) بيوردولر ،: " باشقلرى
إيجن عافيت إسته كى ، سن ده اوندان ناصيب دار اولاسيك ."
Resûlullah Efendimiz
sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Başkaları için âfiyet iste ki, sen de
ondan nasibdâr olasın.”
(Münâvî, Feyzü’l-Kadîr)
Hicrî: 26 Şevval 1441 Fazilet
Takvimi
TUFEYL BİN AMR ED-DEVSÎ’NİN MÜSLÜMAN OLMASI
Devs Kabîlesi’nden Tufeyl bin Amr (r. anh) ki, akıllı, bilgili, fasîh bir şair ve kavminin içinde hürmet gören bir kimse idi. Müslüman oluşunu şöyle anlatmıştır:
Resûlullah (sallallâhü aleyhi ve sellem) Hazretleri, Mekke’de iken ben de bir gün Mekke şehrine geldim. Kureyş kâfirleri bana gelip şöyle dediler:
“Sen bizim şehrimize yeni geldin. Burada, bizim aramızda bir kimse ortaya çıkmıştır ki; aramıza tefrika düşürmüştür. Sözü sihir gibidir. Babayı oğuldan, oğlu babadan ayırır. İki kardeşi birbirinden uzaklaştırır. Erkeğin ve hanımının arasını açar. Geri kalanı da birbirini dinlemezler, Müslüman olurlar. Bizim başımıza gelen belânın, senin kavminin başına da gelmesinden korkarız. Sakın gâfil olma! Ne ona söz söyle ve ne de onun sözünü dinle.”
Vallâhi beni öyle bir hâle koydular ki; Resûlullah (s.a.v.) Hazretlerinin ne sözünü dinleyecektim, ne de ona bir söz söyleyecektim. Hattâ sözünü işitmemek için kulaklarıma pamuk tıkadım. Sonra Harem-i Şerîf’e girdim. Gördüm ki Fahr-i Âlem Hazretleri, Kâbe yanında durmuş, namaz kılıyor. Yakınına vardığımda Hak Teâlâ Hazretlerinin hikmetiyle sesi kulağıma geliverdi. Hoşuma gitti ve içimden şöyle söyledim:
“Bu Kureyş tâifesinin söylediklerini niçin dinleyeyim? Ben fasîh bir şâirim. Sözün iyisini ve fenâsını ben bilmeyince kim bilir! Bu kişiyi biraz dinleyeyim. Eğer sözü makul ise kabul edeyim, değil ise terk edeyim.”
Biraz dinledim. Namazını bitirip evine gitti. Ben de ardından gidip evine vardım ve dedim ki:
“Yâ Muhammed, ben bu diyara geldiğimde senin kavmin bana öyle sözler söylediler ki beni senden nefret ettirdiler. Hattâ senin sözünü işitmemek için kulaklarımı tıkadım. Ama hikmet-i ilâhî ile sözünden bir miktar işittim. Hoşuma gitti. Velhâsıl bana emrini arz eyle.”
Resûlullah (sallallâhü aleyhi ve sellem) Hazretleri, bana İslâm’ı anlattı. Bir miktar Kur’ân-ı Kerîm okudu. Vallâhi ömrümde asla bundan güzel kelâm işitmemiştim. Hemen orada, kelime-i şehâdet getirip Müslüman oldum.
Hicrî: 26 Şevval 1441 Fazilet
Takvimi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder