قَالَ
اللهُ تَعَالَى: تَاللهِ لَقَدْ اَرْسَلْنَا اِلٰى اُمَمٍ مِنْ قَبْلِكَ فَزَيَّنَ
لَهُمُ الشَّيْطَانُ اَعْمَالَهُمْ فَهُوَ وَلِيُّهُمُ الْيَوْمَ وَلَهُمْ عَذَابٌ
اَلِيمٌ. (سورة النحل، ٦٣)
الله تعالى
شويله بيوردى ( مئآلا ) : "
تاللهِ ، بز ، سندن أوَّلْ بر جوق أمتلره رسوللر كوندردك ، بونه قارشى
شيطان ، اونلره عمللرينى سوسله دى . إشده او ( شيطان ) ، بو كون ده اونلريك ( سنيك
زمانيك كافرلرينيك ) دوسطى در و اونلره أليم بر عذاب واردر ."
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu
(meâlen): “Tallâhi, biz, senden evvel birçok ümmetlere resûller gönderdik, buna
karşı şeytan, onlara amellerini süsledi. İşte o (şeytan), bugün de onların
(senin zamanının kâfirlerinin) dostudur ve onlara elîm bir azâb vardır.”
(Nahl
Sûresi, âyet 63)
Hicrî: 11 Şevval 1441 Fazilet
Takvimi
HZ. İDRÎS ALEYHİSSELÂM
İdrîs Aleyhisselâm, Hz. Şît’ten sonra peygamberliğe nâil olmuş büyük bir peygamberdir. Hz. İdrîs (a.s.), babası Hz. Şît Aleyhisselâm’a benzerdi. Birçok ilim ve hikmet ile göklerin sırlarını bilirdi. Âlemde yazıyı ilk önce o yazdı. O, nücûm ilmi, hesap ve rakam bilir ve Allâh’a ibâdetle son derece meşgul olurdu. Asıl adı “Uhnûh” olup ilimle ve dersle çok uğraştığı için ‘İdrîs’ denilmiştir.
Allâhü Teâlâ, onu Kâbiloğullarına peygamber olarak gönderdi. O kavim, Allâh’a îmânı ve ibâdeti bırakıp putlara taparlardı. İdrîs Aleyhisselâm, onları, Allâh’a ibâdete davet ederdi.
Allâhü Teâlâ, İdrîs Aleyhisselâm’a otuz “Suhuf” indirdi. Gece ve gündüz bunu okur, melekler onu dinlemeye gelirlerdi. Her gün Allâhü Teâlâ’nın huzuruna yükseltilen ibâdetler içinde İdrîs Aleyhisselâm’ın ibâdeti diğer insanlarınkinden fazla idi. Hatta melekler onun ibâdetine hayret ederlerdi. Şeytan ise hased eder, ama ona bir şey yapmak için hiç yol bulamazdı.
İdrîs Aleyhisselâm elinin emeği ile geçinirdi. Terzilik sanatını ilk o yapıp elbise dikti. İnsanlar onun diktiklerini giydiler. Ondan önce halk, dikişsiz hayvan derisi giyerdi. Elbise dikerken iğneyi her geçirdiğinde Allâh’ı tesbîh ederdi. Eğer bir gaflet hâli olursa hemen diktiğini çözüp tekrar dikerdi.
İdrîs Aleyhisselâm, ümmetine tûfândan bahsetmiş ve Hâtemü’l-Enbiyâ (peygamberlerin sonuncusu) olan Resûlullah (s.a.v.) Efendimizin sıfatlarını bildirmişti.
Yeryüzünde üç yüz altmış sene yaşamış, nihâyet, Hak Teâlâ tarafından yüksek bir makâma kaldırılmıştır.
BEYT:
Sâdıkları tahkîr ile red kâide oldu
Hırsızlara ikrâm u inâyet yeni çıktı.
(Ziyâ Paşa (ö. 1880), Terkîb-i Bend)
“Doğru sözlü, dürüst karakterli kişileri aşağılayarak reddetmek kâide oldu!
Hırsızlara saygı gösterip, izzet ve ikrâm ile ağırlamak, iyilik yapmak yeni çıktı!”
Hicrî: 11 Şevval 1441 Fazilet
Takvimi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder