10 Haziran 2020 Çarşamba

HZ. EBÛBEKİR’İN AMELİNİN ÜSTÜNLÜĞÜ




عَنْ حُذَيْفَةَ بْنِ الْيَمَانِ قَالَ: قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: إِنِّي لَا أَدْرِي مَا قَدْرُ بَقَائِي فِيكُمْ فَاقْتَدُوا بِاللَّذَيْنِ مِنْ بَعْدِي وَأَشَارَ إِلَى أَبِي بَكْرٍ وَعُمَرَ.(هـ)
حذيفه بن يمان ( رضى الله عنه ) دان روايت اولندى ، او شويله ده دى : رسول الله أفندمز   : محقق بن ، سزيك آرانزده دها نه قدار قالاجاغمى بله ميوروم . حضرتى أبو بكر و حضرتى عمرى ( رضى الله عنهما ) إشارت أدرك ، بندن صكره شو إيكى ذاته تابى اولونوز ، بيوردولر   ."
Huzeyfe bin Yemân (r.a.)’dan rivâyet olundu, o şöyle dedi: “Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem: ‘Muhakkak ben, sizin aranızda daha ne kadar kalacağımı bilemiyorum.’ Hz. Ebûbekir ve Hz. Ömer’i (radıyallâhü anhümâ) işâret ederek ‘Benden sonra şu iki zâta tâbi olunuz.’ buyurdular.
(Sünen-i İbn-i Mâce)
Hicrî:   17  Şevval  1441  Fazilet Takvimi

HZ. EBÛBEKİR’İN AMELİNİN ÜSTÜNLÜĞÜ


Hz. Ömer (r.a): “Hz. Ebûbekir’in (r.a.) bir gecelik veya bir günlük ameli karşılığında, bütün ömrüm içinde ne kadar amel işlemişsem ‑mümkün olsa‑ onunla değişirim.” buyurdu. “Yâ Emira’l-Müminin! Hz. Ebûbekir’in o bir gecelik ve bir saatlik ameli ne idi?” diye suâl ettiler. Buyurdu ki:
“O gece ki, Server-i Âlem (s.a.v.) Hazretlerine hicret etmesi emrolundu. Bunca Ashâb-ı Güzîn arasında, Fahr-i Âlem Hazretlerine yol arkadaşı olmak üzere Hz. Ebûbekir tayin olundu. Hak Sübhanehû ve Teâlâ huzurunda ve Habîbullah katında mertebesi yüce olmasa, bu saâdete ve bu izzete ulaşabilir miydi? Öyle ki Resûl-i Ekrem (s.a.v.) Hazretleriyle birlikte Mekke-i Mükerreme’den, Medîne-i Münevvere’yi teşrif buyurdular. Bundan daha yüce bir devlet-i ebedî ve saadet-i sermedî, ne şimdiye kadar bir kimseye nasib olmuştur ve ne de bundan sonra bir kimseye müyesser olur.
Hz. Ebûbekir’in o bir günlük ameli ise şöyle oldu: Fahr-i Âlem (s.a.v.) Hazretleri, âhirete irtihal ettiğinde Arapların ekserisi mürted oldular. Onların üzerine gitmeye niyetlendiğinde ben huzuruna çıkıp: “Ey Resûlullâh’ın halîfesi! Bu melûnlara birkaç gün mühlet vermeniz câiz değil midir?” dedim. Buyurdular ki: “Yâ Ömer! Muhakkak ki bu İslâm dîni, kemale ermiştir. Artık bundan sonra zeval yoktur. Şimdi, kendisinden başka ilah olmayan Allâhü Teâlâ hakkı için ki, bir an eman vermeyip ben onlara kılıç çekerim ve kılıçtan başka bir şey ile konuşmam!”
Halîm tabîatlı olup, şefkat ve merhamet üzere olan Hz. Ebûbekir’in mürtedler hakkında böyle buyurması, îmanının kuvvetinden ve ilm-i yakîninin ziyâdeliğindendir. İslam dînine artık bundan sonra zeval gelmeyeceğini bildi de onun için böyle kat’î cevap verdi. Kalb-i şerîfleri, Resûlullah (s.a.v.) Hazretlerinin kalb-i şerîfine muvâfık olup, îmanının kuvveti ve sıdkı ol mertebe kemal bulmuştu ki hiç bir kimse onun derecesine ulaşamamıştır.
Hz. Ömer (r.a.) gibi bir şerefli sultanın, Hz. Ebûbekir (r.a.) hakkında böyle şehâdet etmesi, Hz. Ebûbekir’in ne büyük bir saâdet ve ne yüce bir mertebe sahibi olduğunu gösterir.
Hicrî:   17  Şevval  1441  Fazilet Takvimi



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder