قَالَ
رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: يَا أَنَسُ أَطِبْ كَسْبَكَ
تُسْتَجَابُ دَعْوَتُكَ. فَإِنَّ الرَّجُلَ لَيَرْفَعُ إِلَى فِيهِ اللُّقْمَةَ
مِنْ حَرَامٍ فَلَا تُسْتَجَابُ لَهُ دَعْوَتُهُ أَرْبَعِينَ يَوْمًا. (عمدة)
رسول
الله أفندمز ( ﷺ ) بيوردولر ،: " أى
أنس ! حلال قازان ، دعاً مستجاب اولور . زيرى محقق بر كمسه آغزنه حرام بر لقمه
وتورورسه ، قرق كون اونون دعاسى قبول اولونماز ." بيوردولر .
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem: “Ey Enes!
Helâl kazan, duân müstecâb olur. Zîra muhakkak bir kimse ağzına haram bir lokma
götürürse, kırk gün onun duâsı kabul olunmaz.” buyurdular.
(Umdetü’l-Kârî)
Hicrî: 18 Rebiulevvel 1441 Fazilet
Takvimi
HELÂLİNDEN KAZANMAK
Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular ki:
“Hiçbir kimse kendi elinin emeğiyle kazanarak yediğinden daha hayırlı bir lokma yememiştir. Allâh’ın peygamberi olan Dâvûd Aleyhisselâm da kendi el emeğiyle kazandığını yerdi.”
“Hiçbir kimse kendi elinin emeğiyle kazanarak yediğinden daha hayırlı bir lokma yememiştir. Allâh’ın peygamberi olan Dâvûd Aleyhisselâm da kendi el emeğiyle kazandığını yerdi.”
(Sahîh-i Buhârî)
Allâhü Teâlâ, Dâvûd Aleyhisselâm’a zırh yapma sanatını öğretmişti. Günde bir zırh yaparak onu altı bin dirheme satardı. Onun iki bin dirhemini kendisi ve âilesinin ihtiyaçları için harcar, dört bin dirhemini de sadaka olarak İsrailoğullarının fakirlerine dağıtırdı.
Diğer bir hadîs-i şerîfte: “Beş vakit namazdan sonra en mühim farz, helâl kazanmaktır” buyurulmuştur.
Allâhü Teâlâ, Dâvûd Aleyhisselâm’a zırh yapma sanatını öğretmişti. Günde bir zırh yaparak onu altı bin dirheme satardı. Onun iki bin dirhemini kendisi ve âilesinin ihtiyaçları için harcar, dört bin dirhemini de sadaka olarak İsrailoğullarının fakirlerine dağıtırdı.
Diğer bir hadîs-i şerîfte: “Beş vakit namazdan sonra en mühim farz, helâl kazanmaktır” buyurulmuştur.
(Taberânî, el-Mu’cemü’l-Kebîr)
Helal kazanmak için çalışan kimse dürüst olmalı, alışverişinde yalan ve hıyanetten uzak durmalıdır.
Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurmuşlardır ki:
“Kazancın en temiz ve helâl olanı şu tüccârların kazancıdır ki onlar (alış verişlerinde) bir söz söylediklerinde -aslâ- yalan söylemezler. Kendilerine bir şey emânet edildiğinde; güvenildiğinde aslâ hâinlik etmezler. Va’dettikleri vakit vaadlerini bozmazlar. Aldıkları şeyi (fiyatını düşürmek için) kötülemezler. Sattıkları şeyi de (fiyatını yükseltmek için) aşırı methetmezler. Üzerlerinde bir borç olunca (ihmalkâr davranıp) onu ödemeyi geciktirmezler. Borç verdiklerinde de borçluyu çok sıkıştırmazlar.”
İşte bu şartlara riâyet eden tüccâr hakkında Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurmuşlardır ki:
“Kendisine güvenilen ve doğruluktan asla ayrılmayan tüccar, (kıyâmet günü) peygamberler, sıddîklar ve şehîdler ile beraberdir.”
Helal kazanmak için çalışan kimse dürüst olmalı, alışverişinde yalan ve hıyanetten uzak durmalıdır.
Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurmuşlardır ki:
“Kazancın en temiz ve helâl olanı şu tüccârların kazancıdır ki onlar (alış verişlerinde) bir söz söylediklerinde -aslâ- yalan söylemezler. Kendilerine bir şey emânet edildiğinde; güvenildiğinde aslâ hâinlik etmezler. Va’dettikleri vakit vaadlerini bozmazlar. Aldıkları şeyi (fiyatını düşürmek için) kötülemezler. Sattıkları şeyi de (fiyatını yükseltmek için) aşırı methetmezler. Üzerlerinde bir borç olunca (ihmalkâr davranıp) onu ödemeyi geciktirmezler. Borç verdiklerinde de borçluyu çok sıkıştırmazlar.”
İşte bu şartlara riâyet eden tüccâr hakkında Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurmuşlardır ki:
“Kendisine güvenilen ve doğruluktan asla ayrılmayan tüccar, (kıyâmet günü) peygamberler, sıddîklar ve şehîdler ile beraberdir.”
(Taberânî, el-Mu’cemü’l-Kebîr)
Hicrî: 18 Rebiulevvel 1441 Fazilet
Takvimi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder