20 Kasım 2019 Çarşamba

ABDEST ALINCA RAHMET KAPILARI AÇILIR



قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: سَلْ رَبَّكَ الْعَفْوَ وَالْعَافِيَةَ فِي الدُّنْيَا وَالْآخِرَةِ، فَإِذَا أُعْطِيتَ الْعَفْوَ وَالْعَافِيَةَ فِي الدُّنْيَا وَالْآخِرَةِ فَقَدْ أَفْلَحْتَ. (ه)
رسول الله  أفندمز  ( ﷺ )  بيوردولر   ،:  "  ربيك دن ، دنيا و آخرتده عفو و عافيت إسته . صنه دنيا و آخرتده عفو و عافيت ورديكى زمان فلاح بولور ( اللهيك رضاسينه أرمش اولور ) سون  ."
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Rabbinden, dünyâ ve âhirette af ve âfiyet iste. Sana dünyâ ve âhirette af ve âfiyet verildiği zaman felâh bulur (Allâh’ın rızâsına ermiş olur)sun.” 
(Sünen-i İbn-i Mâce)
Hicrî:   14   Rebiulevvel   1441  Fazilet Takvimi 

ABDEST ALINCA RAHMET KAPILARI AÇILIR

 
Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurdular:
“Sizden biriniz abdest alacağı zaman Allâh’ın adını zikretsin; besmele çeksin. Böyle yaparsa bedeninin tamamı (küçük günahlardan) temizlenmiş olur. Eğer sizden biriniz abdest alırken Allâh’ın adını zikretmezse, bedeninde suyun değdiği yerlerden başkası temizlenmiş olmaz.
Sizden biriniz abdestini bitirince ‘Eşhedü en lâ ilâhe illallâh ve eşhedü enne Muhammeden abdühû ve resûlühû’ diyerek kelime-i şehâdet getirsin. Sonra bana salevât okusun. Bir kul böyle dediğinde onun için rahmet kapıları açılır.” (Dârekutnî)
 
TABİPLERİN SAHİP OLMASI GEREKEN VASIFLAR
 
Tıp ilmini usûlünce öğrenmiş olanlar iyi bir tabip (doktor) olurlar. Böyle bir tabip kendi kıymetini ve insanlığa ne kadar faydalı olacağını bilmeli, hastasına can ü gönülden bakmalı, onları güzel tedavi etmelidir. Hastasını bir dakika bile iyi görse kendisine dünyalar verilmiş kadar sevinmelidir.
Tabip, paradan çok insanlığı sevmeli, özü sözü doğru olmalıdır. Allah’tan korkmalı, dînini bilmelidir. Yüreğinde Allah korkusu yer eden, dîni bütün bir tabip asla kötülük edemez, kötü yola gidemez.
Tabipler, kalbinde bütün insanlar için tatlı bir sevgi, iyilik ve doğruluk beslemelidir. Hiç kimseye kötü gözle bakmamalı ve kendine söylenen gizli sözleri saklamalı ve başkasına söylememelidir.
Böyle iyi huylu, doğru sözlü, bilgili Müslüman bir tabip bulanlar, onun dostluğunu kazanmalıdır.
İnsan, derdine göre tabip aramalı ve her rast geldiğine değil, hekimlikten iyi anlayan ve bilenlere gitmelidir.
Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) Hazretleri bir hastayı ziyârete gittiklerinde hastaya bakıp hemen tabip getirilmesini buyurmuş ve gelen iki kişiye: “Hanginiz bu hastalığın tedavisinde daha tecrübeli?” diye sormuşlar. O hastalıktan daha iyi anlayana “Sen bak!” buyurmuşlardır.
Hicrî:   14   Rebiulevvel   1441  Fazilet Takvimi 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder