23 Kasım 2019 Cumartesi

TEHECCÜD NAMAZI KILANLAR ÖVÜLMÜŞTÜR



قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: عَلَيْكُمْ بِقِيَامِ اللَّيْلِ فَإِنَّهُ دَأَبُ الصَّالِحِينَ قَبْلَكُمْ، وَإِنَّ قِيَامَ اللَّيْلِ قُرْبَةٌ إِلَى اللهِ وَمَنْهَاةٌ عَنِ الْإِثْمِ وَتَكْفِيرٌ لِلسَّيِّئَاتِ وَمَطْرَدَةٌ لِلدَّاءِ عَنِ الْجَسَدِ. (ت)
رسول الله  أفندمز  ( ﷺ )  بيوردولر   ،:  "  كجه نمازينه ( تهجده ) دوام أدينز . جونكى بو ، سزدن أؤنجكى صالح زاتلريك آدتى در . و محقق كجه نمازى الله تعالى يه معناً ياقلاشمايه وسيله در ، كوناحلردان قورونمايه بر واسطه در ، بر تقم كوناحلره كفارت در و حصطلقلرى بدندن اوزاقلاشديرير  . "
Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) buyurdular: “Gece namazına (teheccüde) devam ediniz. Çünkü bu, sizden önceki sâlih zâtların âdetidir. Ve muhakkak gece namazı Allâhü Teâlâ’ya mânen yaklaşmaya vesîledir, günahlardan korunmaya bir vâsıtadır, birtakım günahlara keffârettir ve hastalıkları bedenden uzaklaştırır.” 
(Sünen-i Tirmizî)
Hicrî:   24   Rebiulevvel   1441  Fazilet Takvimi 

TEHECCÜD NAMAZI KILANLAR ÖVÜLMÜŞTÜR

 
Teheccüd namazının büyük feyiz ve fazileti, âyet-i kerîme ve hadîs-i şerîflerle beyan olunmuştur. Bunları sıdk ve ihlâs ile okuyup öğrenen hiçbir müminin gönlünde bu ibâdete iştiyak duymaması mümkün değildir.
Seher vakti, gözü ve kalbi uyanık, Allâhü Teâlâ’nın huzûruna duran her teheccüd sahibi, sakin bir bahar yağmuru gibi kalbine ilâhî feyzin döküldüğünü hisseder, o günü baştanbaşa o neşe ile yaşar ve yarının teheccüd vaktini özler.
Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem), o sırada henüz genç bir çocuk bulunan Hz. Ömer’in oğlu Abdullah (r.anhümâ) için:
“Abdullah ne iyi bir adamdır. Fakat gecenin bir kısmında (kalkıp da) namaz kılmayı âdet edinseydi.” buyurmuşlardır. Abdullah İbn-i Ömer (r.anhümâ), “Ben bundan sonra gecenin az bir kısmında uyuyup, kalanında teheccüd namazı kılmakla ve ibâdetle meşgul oldum.” demiştir.
İmâm-ı Kastalânî büyük bir zâtın şöyle dediğini bildiriyor: ‘Cenâb-ı Hak bazı sâdık ve ihlâslı kullarına şöyle ilham buyurmuştur:
Benim birtakım kullarım vardır ki onlar bana ibâdet ederler, ben de onlara muhabbet ederim. Onların bana aşkı ve iştiyâkı vardır, ben de onlara müştâkım. Onlar beni zikrederler, ben de onları mağfiret ederim.
Ey mümin kulum! Sen de onların yolunda gidersen sana da muhabbet ederim. Mümin kul sorar:
“Bu sevgili kullarının şiârı; alâmetleri nedir yâ Rabbi?” Cenâb-ı Hak şöyle buyurur:
“Bu sâdık kullarım, kuşların yuvalarını özlediği gibi akşamı özlerler. Gece karanlığı çökünce yüce dergâhıma karşı ayakta namaza dururlar, tevâzu ile secdeye kapanırlar. Bana, kendi kelâmımla; Kur’ân-ı Kerîm okuyarak münâcâtta bulunurlar ve nîmetlerime şükrederler. Bu sâdık kullarıma ilk ihsânım, onların kalplerine rahmet pınarımdan akıtıp saçmaktır.” 
(Tecrîd-i Sarih Terc.)
Hicrî:   24   Rebiulevvel   1441  Fazilet Takvimi 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder