22 Kasım 2018 Perşembe

SULTAN BİRİNCİ AHMED HAN’IN BAZI HAREMEYN HİZMETLERİ



قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: اَلزُّهْدُ فِي الدُّنْيَا يُرِيحُ الْقَلْبَ وَالْبَدَنَ وَالرَّغْبَةُ فِيهَا تُتْعِبُ الْقَلْبَ وَالْبَدَنَ. (فيض)
رسول الله  أفندمز  ( صلى الله عليه وسلم )  بويوردولر  " :دنياده زُهد ( دنيايه رغبت أنمه مك ) قلبى و بدنى راحاتلاتر . دنيايه رغبت إيسه قلبى و بدن يورار ."
Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Dünyada zühd (dünyaya rağbet etmemek), kalbi ve bedeni rahatlatır. Dünyaya rağbet ise kalbi ve bedeni yorar.” 
(Feyzu’l-Kadîr)
Hicrî:   14   Rabiulevvel   1440  Fazilet Takvimi 

SULTAN BİRİNCİ AHMED HAN’IN BAZI HAREMEYN HİZMETLERİ

 
1610 tarihinde Ka‘be-i Muazzama’nın içine konulmak üzere kıymetli taşlarla süslenerek altından yapılmış üç kandil göndermiştir. 1611 tarihinde Altınoluğu yeniletmiş ve Ka‘be-i Muazzama’da bazı tamirat yaptırmıştır. Eski Altınoluk teberrüken İstanbul’a getirilmiştir. 1615 tarihinde seksen bin halis ayar altın kıymetinde iki elmas hediye etmiş ve bunlar Peygamber Efendimizin (s.a.v.) Hücre-i saâdetine konulmuştur. Ravza-i Mutahhara için altın yaldızlı gümüş şebekeler göndermiştir.
Birinci Ahmed Han’ın imâmı Mustafa Sâfî Efendi diyor ki: Malumdur ki Ka‘be-i Muazzama ve Ravza-i Mutahhara’ya birçok mallar sarfolunup kıymetli cevherler hediye olunmaktadır. Bunların tamamı dünya malı ve fânî âlemin geçici süslerinden olduğu için Peygamber Efendimizin makâmının yüceliğine ve Ka‘be-i Muazzama’nın kıymetine bir şey ziyâde etmez. Lâkin bunlardaki hikmet şudur: “…ve Allâh’ın size verdiği mallardan onlara verin…” meâlindeki Nûr Sûresi’nin 33. âyet-i celîlesi hükmünce Allâh’ın kullarının tasarrufuna verdiği dünya malını vakfederek bu iki mübârek beldeyi zamanın şiddetli hallerinden ve musîbetlerinden korumaktır. Mescid-i Haram yahut Mescid-i Nebevî’nin yenilenmesi ve tamiri gerekse bu birikmiş cevherler vesâir mallar tamirata, hatta yeni baştan inşâya kâfî gelecektir.
Hayır eserlerinden biri de, Arafat tarafındaki alemlerdir. Hacer-i Esved, Kâbe-i Muazzama’ya konulunca doğuya, batıya, sağa ve sola nurlar saçmış ve o nurların son bulduğu mesâfeyi Cenâb-ı Hakk, Harem-i Muhterem kılmıştır.
Bundan dolayı Harem-i Şerîf’in sınırlarının tâyini için açık bir alâmet koymak îcâb etmiştir. Evvelâ Hazret-i İbrâhim ve oğlu Hazret-i İsmâil Aleyhimesselâm taraflarından konulan alemler, hicretin sekizinci yılında Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) tarafından inşâ ettirilmiştir. Ondan sonra bu alemler, Hazret-i Ömer, Hazret-i Osman, Hz. Muâviye, Abdülmelik, Mehdî taraflarından tamir edildiği gibi Sultan Ahmed Hân Arafât, Umre (Ten’îm) ve Yelemlem cihetlerindeki alemleri yeni baştan inşâ ettirmişlerdir 
(Rahmetullâhi aleyh).
Hicrî:   14   Rabiulevvel   1440  Fazilet Takvimi 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder