قَالَ
رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: إِنَّ الْعَبْدَ لَيَتَكَلَّمُ
بِالْكَلِمَةِ مِنْ رِضْوَانِ اللهِ لاَ يُلْقِى لَهَا بَالًا يَرْفَعُهُ اللهُ
بِهَا دَرَجَاتٍ. (خ)
رسول الله أفندمز ( صلى الله عليه وسلم ) بويوردولر :"
محقق
قُلْ الله تعالى نين راضى اولديغى بر سوزى أهميتنين فارقنده اولمادان سويلرده الله
تعالى بو سوز سببيله اوقُلُنْ درجلرنى يوكسلتورير ."
Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Muhakkak kul Allâhü Teâlâ’nın râzı olduğu bir sözü ehemmiyetinin farkında olmadan söyler de Allâhü Teâlâ bu söz sebebiyle o kulun derecelerini yükseltiverir.”
(Sahîh-i Buhârî)
(Sahîh-i Buhârî)
Hicrî: 02 Rabiulevvel 1440 Fazilet
Takvimi
FAYDALI NASÎHATİN EHEMMİYETİ
İnsalara faydalı nasîhatlerde bulunmak, Allâhü Teâlâ’nın rızâsına ve büyük sevaplar kazanmaya vesîle olan amellerdendir. Resûl-i Ekrem (sallallâhü aleyhi ve sellem) Efendimiz buyurdular ki:
“Din nasîhattir.”
“Mü’min, mü’minin kardeşidir. Hiç bir hâlde ona nasîhati terk etmesin.”
Nasîhati terk etmekte mesûliyet ve azâb vardır. Zîrâ Cenâb-ı Hak şöyle buyuruyor -meâlen-: “Vaktiyle Allah, kendilerine kitab verilenlerden şöyle te’minat almıştı: Celâlim hakkı için o kitabı muhakkak insanlara anlatacaksınız, onu gizlemeyeceksiniz…” (Âl-i İmran Sûresi, âyet 187)
Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) de şöyle buyurmuştur: “Kime bildiği bir ilim sorulur da onu gizlerse, Allâhü Teâlâ kıyamet günü bu kimseyi ateşten gem ile dizginler.”
Dünya ve âhiret saâdetine vesîle olacak faydalı nasîhatleri vermek kolay bir iş değildir. Her şeyden evvel böyle vaaz ve nasîhat eden kimse, söyledikleri ile kendisi amel etmelidir. Nitekim Allâhü Teâlâ şöyle buyurmuştur -meâlen-:
“Ey îman edenler! Niçin yapmayacağınız şeyi söylersiniz? Yapmayacağınız şeyi söylemeniz, Allah indinde, buğz bakımından çok büyüktür.” (Sâf Sûresi, âyet 2-3)
Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) şöyle buyurmuştur: “Kıyâmet günü insanların en ziyâde pişmanlık çekeni, o adamdır ki, dünyada ilim öğrenmek imkânına sahip olup da onu tahsil etmemiştir ve yine o adamdır ki, ilim öğretmiş de, onunla kendisi değil de, o ilmi dinleyenler faydalanmıştır.”
Sâhibinin değil de, onu işitenin faydalandığı ilimden Allâh’a sığınırız. Allâhü Teâlâ bizi gaflet uykusundan uyandırıp şerîat ve hakîkat edepleriyle edeplenmeye müyesser kılsın, fâidesiz ilimden, huşû duymayan kalpten muhâfaza buyursun.
(Risâletü’n-Nesâyih ve’l-Vesâyâ’l-Mübâreke, Hâdimî)
Hicrî: 02 Rabiulevvel 1440 Fazilet
Takvimi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder