HAYIRLI EVLAT YETİŞTİRMEK

قَالَ اللهُ تَعَالَى: وَاخْفِضْ لَهُمَا جَنَاحَ الذُّلِّ مِنَ الرَّحْمَةِ وَقُلْ رَبِّ ارْحَمْهُمَا كَمَا رَبَّيَانِي صَغِيرًا. (سورة الاسراء، ۲٤)

الله تعالى شويلع بيوردى ( مآلاً ) : " ( وكرك آنن كرك بابان حقنده ) إيكيسى إيجنده مرحمت ( ندن دولاي ) تواضع قانادنى إندير و دكى : " ربيم ، بنى كوجككن تربيه أتدكلرى كبى إيكيسينه ده مرحمت بيور ."

Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu (meâlen): “Ve (gerek annen gerek baban hakkında) ikisi için de merhamet(inden dolayı) tevâzu kanadını indir ve de ki: “Rabbim, beni küçükken terbiye ettikleri gibi ikisine de merhamet buyur.”
(İsrâ Sûresi, âyet 24)

Hicrî:   05   Rabiulevvel   1440  Fazilet Takvimi 

HAYIRLI EVLAT YETİŞTİRMEK

Çocuğun velisi, farzları, vâcibleri ve terk ettiği takdirde âhirette hesap olunacak şeyleri ve dînen öğrenilmesi zarûrî olan bilgileri çocuğuna öğretmeye gayret etmelidir.
Evlâda daima hayır ile duâ etmek lâzımdır. Bir hadîs-i şerîfte babanın, evlâdı hakkında duâsının, peygamberin ümmeti hakkında duâsı gibi olduğu, vâlidenin şefkati ziyâdece olduğundan, onun duâsının daha çabuk kabul edileceği haber verilmiştir. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) “Annenin duâsı, daha çabuk kabul olunur” buyurunca, Ashâb-ı Kirâm sebebini sordu. Peygamber Efendimiz (s.a.v.): “Çünkü anne, babadan daha merhametlidir. Merhametlinin duâsı da reddolunmaz.” buyurdular.
Evlâda bedduâ etmemelidir. “Belâ, konuşmaya bağlıdır.” buyurulmuştur. Başka kimsenin evlâdı için de kötülük ve zarar murâd etmemelidir. Zîrâ o kötülüğün kendi evlâdının başına gelmesi muhtemeldir. Nitekim Yûsuf Aleyhisselâm’ın kardeşleri, şanlarına lâyık olmayan bir muâmele ile Yûsuf Aleyhisselâm’ın, Hazret-i Ya’kûb Aleyhisselâm’dan bir müddet ayrı düşmesine sebeb oldular. Buna cesâret eylediklerinden, kendi evlatları da, Fir’avn elinde uzun müddet esîr oldu.
Hâsılı, ana ve babanın salâhı, evlâdlarına âiddir. Ana baba ne kadar hayra gayret etmiş olur ise, evlatları da o kadar hayır işlere gayret ederler. Hazret-i Mûsâ Aleyhisselâm, Hızır Aleyhisselâm ile Antakya’ya gelip “Yetimlerin duvarını niçin ıslâh eyledin?” diye Hızır Aleyhisselâm’a sual eylediğinde, babalarının sâlih bir kimse olduğunu söylemişti. Bu vâkıa Kur’ân-ı Kerîm’de (Kehf Sûresi, 82. âyet-i kerîmede) zikredilmektedir.
Evlâdına helâlinden yedirip içirmeli ve bir meslek öğretmelidir. Evlâdına meslek öğretmek, sâlihlerin âdetidir. Böylece başkasına muhtaç olmaktan uzak olur.
Vakti geldiğinde evlâdını evlendirmelidir. Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) Hazretleri: “Güzel isim vermek, reşîd olduğu zaman onu evlendirmek ve Kur’ân-ı Kerîm öğretmek, evlâdın babası üzerindeki hakkıdır.” buyurmuştur.

Hicrî:   05   Rabiulevvel   1440  Fazilet Takvimi 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"