قَالَ
اللهُ تَعَالَى: وَالَّذِينَ اسْتَجَابُوا لِرَبِّهِمْ وَأَقَامُوا الصَّلَاةَ
وَأَمْرُهُمْ شُورٰى بَيْنَهُمْ وَمِمَّا رَزَقْنَاهُمْ يُنفِقُونَ. (سورة الشورى،
٣۸)
الله
تعالى شويله بيوردى ( مئآلاً :
"... و اونلركى رهبرى إيجن ( بيغمبر
طرافندان يابلان ) دعوته إجابت أتمكده و نامازى دوسدوغرى قلمقته درلر و اونلريك
إشلرى آرالرنده مشاوره ايله در . و كنديلرينه ورديكمز رزقلاردان إنفاق ده أدرلر
."
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu (meâlen): “Ve onlar ki, Rableri için (Peygamber tarafından yapılan) dâvete icâbet etmekte ve namazı dosdoğru kılmaktadırlar ve onların işleri aralarında müşâvere iledir. Ve kendilerine verdiğimiz rızıklardan infak da ederler.”
(Şûrâ Sûresi, âyet 38)
Hicrî: 10 Cemaziyelevvel 1439 Fazilet
Takvimi
SULTAN MURAD HUDÂVENDİGÂR’IN İSTİŞÂRESİ
Üçüncü Osmanlı padişahı Sultan Murad Hudâvendigâr (1362-1389) Birinci Kosova Savaşı’nda (1389) devlet erkânını toplayarak savaş hakkında onlarla müşâverede bulunur:
Önce Evrenos Gâzî’ye hitap ederek, “Evrenos! Bu kâfirlerle buluşup, nasıl bir savaş etmek gerek? Bu işin kolayı ne şekilde olur?” dedi. Evrenos Gâzî duâ edip, yer öperek, “Ey Hudâvendigâr! Ben âciz bir kulum. Benim ne fikrim ve ne re’yim olur? Süleyman Aleyhisselâm’ın yanında karıncanın ne hükmü (değeri) var ki, söz söylesin. Savaş hâlini bilmek ve düşman ordusunu yenmek, Sultanım’ın işidir” diye cevap verdi. Bütün beyler de onu desteklediler.
Sultan Murad Gâzî: “Beyler! Gerçi Allâh’ın yardımı ile çok savaş ettim ve çok ordu mağlup ettim. Ama onlar bu savaş gibi değildi. ‘Danışmak’ (müşâvere etmek), Peygamber Efendimizin (sallallâhü aleyhi ve sellem) sünnetidir.
Fikirleri bir araya getirip görüş birliği yapmak vâciptir” dedikten sonra Evrenos’a dönerek, “Nice zamandır, seni buralarda tuttum. Bunların vaziyetlerini tecrübe edip öğrendin. Senin fikrin diğerleri gibi değildir” dedi. Bunun üzerine Evrenos Gâzî duâ ederek, “Bu âciz kuluna şöyle hoş gelir: Hak Teâlâ’ya tevekkül edip, erkenden varıp yerin iyisini alalım, düşman sonra gelsin. Acele etmeyelim, savaşa önce düşman başlasın. Çünkü kâfir toplanıp çoğalırsa, demirden bir hisar olur, ona karşı zafer kazanmak kolay olmaz. Ama savaşa girişip, birbirinden ayrılırsa onunla savaşmak çok kolaydır; bendelerinin bildiği bu kadardır. Geri kalanını sultanım daha iyi bilir” dedi.
Evrenos Gâzî’nin bu sözleri üzerine Sultan Murad Gâzî Han, “Allah seni mübârek kılsın” deyip, “Benim de fikrim bu şekildedir” diye karşılık verdi. Sonra oğlu Bayezid’e bakarak, “Ey babasının canı! Senin bu hususta fikrin nedir?” dedi. Bayezid de, “Söz sultanımın gönlündeki ve Evrenos Bey’in söylediği gibidir” dedi. Sultan Murad Han, ondan sonra Vezir Ali Paşa’ya dönerek, “Sen ne dersin?” dedi. Ali Paşa da, “Benim de fikrim aynıdır” diye cevap verdi. Kısaca, bütün görüşler ve fikirler, Gâzî Evrenos’un dediğine vardı. Bu şekilde meşveret neticesinde düşman mağlub edilerek zafer kazanıldı.
(Neşrî, Cihânnümâ)
Önce Evrenos Gâzî’ye hitap ederek, “Evrenos! Bu kâfirlerle buluşup, nasıl bir savaş etmek gerek? Bu işin kolayı ne şekilde olur?” dedi. Evrenos Gâzî duâ edip, yer öperek, “Ey Hudâvendigâr! Ben âciz bir kulum. Benim ne fikrim ve ne re’yim olur? Süleyman Aleyhisselâm’ın yanında karıncanın ne hükmü (değeri) var ki, söz söylesin. Savaş hâlini bilmek ve düşman ordusunu yenmek, Sultanım’ın işidir” diye cevap verdi. Bütün beyler de onu desteklediler.
Sultan Murad Gâzî: “Beyler! Gerçi Allâh’ın yardımı ile çok savaş ettim ve çok ordu mağlup ettim. Ama onlar bu savaş gibi değildi. ‘Danışmak’ (müşâvere etmek), Peygamber Efendimizin (sallallâhü aleyhi ve sellem) sünnetidir.
Fikirleri bir araya getirip görüş birliği yapmak vâciptir” dedikten sonra Evrenos’a dönerek, “Nice zamandır, seni buralarda tuttum. Bunların vaziyetlerini tecrübe edip öğrendin. Senin fikrin diğerleri gibi değildir” dedi. Bunun üzerine Evrenos Gâzî duâ ederek, “Bu âciz kuluna şöyle hoş gelir: Hak Teâlâ’ya tevekkül edip, erkenden varıp yerin iyisini alalım, düşman sonra gelsin. Acele etmeyelim, savaşa önce düşman başlasın. Çünkü kâfir toplanıp çoğalırsa, demirden bir hisar olur, ona karşı zafer kazanmak kolay olmaz. Ama savaşa girişip, birbirinden ayrılırsa onunla savaşmak çok kolaydır; bendelerinin bildiği bu kadardır. Geri kalanını sultanım daha iyi bilir” dedi.
Evrenos Gâzî’nin bu sözleri üzerine Sultan Murad Gâzî Han, “Allah seni mübârek kılsın” deyip, “Benim de fikrim bu şekildedir” diye karşılık verdi. Sonra oğlu Bayezid’e bakarak, “Ey babasının canı! Senin bu hususta fikrin nedir?” dedi. Bayezid de, “Söz sultanımın gönlündeki ve Evrenos Bey’in söylediği gibidir” dedi. Sultan Murad Han, ondan sonra Vezir Ali Paşa’ya dönerek, “Sen ne dersin?” dedi. Ali Paşa da, “Benim de fikrim aynıdır” diye cevap verdi. Kısaca, bütün görüşler ve fikirler, Gâzî Evrenos’un dediğine vardı. Bu şekilde meşveret neticesinde düşman mağlub edilerek zafer kazanıldı.
(Neşrî, Cihânnümâ)
Hicrî: 10 Cemaziyelevvel 1439 Fazilet
Takvimi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder