29 Ocak 2018 Pazartesi

BAZI AHLÂKÎ VE İCTİMÂÎ VAZİFELERİMİZ




قَالَ اللهُ تَعَالَى: وَقَضَى رَبُّكَ أَلَّا تَعْبُدُوا إِلَّا إِيَّاهُ وَبِالْوَالِدَيْنِ إِحْسَانًا إِمَّا يَبْلُغَنَّ عِندَكَ الْكِبَرَ أَحَدُهُمَا أَوْ كِلاَهُمَا فَلاَ تَقُلْ لَهُمَآ أُفٍّ وَلَا تَنْهَرْهُمَا وَقُلْ لَهُمَا قَوْلًا كَرِيمًا. (سورة الاسراء، ٢٣)
الله تعالى شويله بيوردى  ( مئآلاً  : "... آنجق كنديسينه عبادت أتمنزى و آنا بابايه إيلك يابمانزى رابيك قطعى اولرق أمر أتدى . سنيك ياننده اونلردان برى ويا إيكيسى ده إحتيارلق جاغنه كلرسه صقين اونلره اؤف بله دمه و اونلرى آزارله مه إيكيسينه ده كوزل سوز سويله ."
Allâhü Teâlâ şöyle buyurdu (meâlen): “Ancak kendisine ibâdet etmenizi ve ana babaya iyilik yapmanızı Rabb’in kat’î olarak emretti. Senin yanında onlardan biri veya ikisi de ihtiyarlık çağına gelirse sakın onlara öf -bile- deme ve onları azarlama, ikisine de güzel söz söyle.” 
(İsrâ Sûresi, âyet 23)
Hicrî:   04 Cemaziyelevvel  1439  Fazilet Takvimi 

BAZI AHLÂKÎ VE İCTİMÂÎ VAZİFELERİMİZ

Bakara Sûresi’nin 83. âyeti kerîmesinde bildirildiği üzere Allâhü Teâlâ insanlara şu ahlâkî, ictimâî, dînî hükümleri, vazîfeleri emir ve tavsiye buyurmuştur:
1-Yalnız Allâhü Teâlâ’ya ibâdet edilmesi.
2-Ana ve babaya ihsan edilmesi. Ana-baba insanın hayatına vesîledir. Onlar dünyaya gelmelerine sebep oldukları çocukları hakkında ne kadar şefkatli, ne kadar fedâkârdırlar. Artık onların kıymetlerini bilmek, kendilerine hizmette, yardımda bulunmak, onların meşrû emirlerine riâyet etmek mühim bir insânî vazîfedir.
3-Akrabalara iyilikte bulunmak. Akraba, ana ve baba cihetinden olan hısımlar, büyük bir âile gibidirler. Bu kimseler ile güzelce konuşup kendilerine iyilikte bulunmak hepimizin en mühim vazîfelerindendir.
4-Yetimlere yardım edilmesi. Vaktiyle babasını kaybetmiş, onun şefkatli nazarlarından ve yardımlarından mahrum kalmış bir çocuğa yardımda ve güzel muâmelede bulunmak büyük bir insânî vazîfedir.
5-Miskinlere yardım edilmesi. Yani geçimlerini temin edecek kuvvete ve hiçbir mala sahip bulunmayan yoksul kimselere hâli vakti yerinde olanların yardım etmesi lâzımdır.
6-Bütün insanlarla güzelce konuşulması. Malumdur ki insanlar aynı cinstendirler ve Allâhü Teâlâ’nın kullarıdırlar. Aralarında ictimâî bir râbıta (bağ) vardır. Bu sebeple birbirleriyle güzelce, nâzikâne konuşmaları, aralarında bir bağlılık ve hayırseverlik cereyan etmesi lâzım gelir.
7- Namazı dosdoğru kılmak. Şüphe yok ki bizler Allâhü Teâlâ’nın kullarıyız ve dâimâ onun nîmetlerine nâil bulunmaktayız. Dolayısıyla dâima Allâhü Teâlâ’nın lütuf ve ihsânını düşünmeli, ona her zaman kullukta bulunmalı ve şükürlerimizi arz etmeliyiz.
8-Fakir olan din kardeşlerimize zekât vererek yardım edilmesi. Hikmet îcabı bazı insanlar, maîşet îtibariyle aynı vaziyette bulunmayabilirler. Bir kısmı servete, refâha nâil olduğu hâlde bir kısmı mâddeten ihtiyâç hâlinde bulunabilir. İşte birinci zümrenin bu ikinci yoksul zümreye mâddeten yardım etmesi pek muvâfık bir vazîfedir.
Binâenaleyh, son din olan İslâm’ın emir ve yasaklarını cân-ı gönülden kabul etmek bütün insanlara lâzımdır.
Hicrî:   04 Cemaziyelevvel  1439  Fazilet Takvimi 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder