27 Ocak 2018 Cumartesi

DÂİMÂ ALLAH RIZÂSI İÇİN AMEL ETMELİ




قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: أَخْلِصْ دِينَكَ يَكْفِكَ الْعَمَلُ الْقَلِيلُ. (ك)
معاز بن جبل ( رضى الله عنه ) دن روايت اولندى : رسول الله ( صلى الله عليه وسلم ) كندسنى يمنه كوندريركن يارسول الله ! بانه بر تاوصيه ده بولون" ده دى . بيغمبر أفندمز  ( صلى الله عليه وسلم ) بيوردولركى :" ديننده إخلاصلى اولورسان . آز عمل صنه كافى كلر ."
Muâz bin Cebel (radıyallâhü anh)’den rivâyet olundu: “Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem), kendisini Yemen’e gönderirken: “Yâ Resûlallâh! Bana bir tavsiyede bulunun” dedi. Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular ki: “Dîninde ihlaslı olursan, az amel sana kâfî gelir.” 
(Hâkim, el-Müstedrek)
Hicrî:   19  Rebîulâhir  1439  Fazilet Takvimi 

DÂİMÂ ALLAH RIZÂSI İÇİN AMEL ETMELİ

Nefsi ıslah etmenin ilk şartı Allâhü Teâlâ’nın emirlerine sımsıkı sarılmak, farz kıldıklarını emrolunduğu üzere yerine getirmektir. Muhakkak her kim -ilâhî emirleri tutmayarak- dînini harap ederse, aslında dünyasına daha çok zarar vermiş olur. Kendisine devamlı ihsan ve iyilikte bulunan Allâhü Teâlâ’nın haklarını yerine getirmeyen kimse, ne kendisine, ne de insanlara faydalı olabilir.
Peygamberimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular:
“Her kim sırf Allah rızâsı için amel ederse, Cenâb-ı Hak dünyadaki her türlü sıkıntısında ona yeter.
Her kim de sırf dünyalık için çalışırsa Allah dünyayı ona musallat kılar.
Kim Allâh’a isyan olan bir şeyi elde etmek için uğraşırsa umduğu ondan uzaklaşır, korktuğu ona yaklaşır.
Kim insanların medhini, övmesini Allâh’a isyan ederek ararsa, insanların övmesi zemme, kötülemeye döner.
Bir kimse Allâh’ı gazablandırmak pahasına insanları râzı etmek isterse, Allah insanları ona musallat eder.
Her kim de insanları öfkelendirmek pahasına Allâh’ı râzı ederse, Allah insanların şerrinden onu korur.
Kim Allah ile arasını güzel yaparsa (Allâh’ın rızâsına uygun amel işlerse), onunla insanlar arasındaki her işinde Allah ona yardımcı olur.
Kim bâtınını (gizli hallerini) ıslah eder (düzeltirse), Allâhü Teâlâ onun zâhirini (görünürdeki hallerini) ıslah eder.
Kim âhireti için amel ederse Allah onun dünyasına kâfîdir.”
Hasan-ı Basrî (rahimehullah) şöyle demiştir:
Îman kuru bir sözden ibâret değildir. O ancak kalbe yerleşen bir şeydir ki insanın işlediği hayırlı amel onu tasdik eder. Bir topluluğu Allâh’ın mağfiretine, bağışlamasına kat’î olarak nâil olacakları kuruntusu aldattı da dünyadan hiç hayırlı amel işlemeden gittiler ve:
‘Bizim Allâh’a hüsnü zannımız vardır’ dediler. Onlara (kıyâmet günü): ‘Yalan söylediniz, eğer hüsnü zannınız olsaydı elbette sâlih ameller işlerdiniz’ denilir.
Hicrî:   19  Rebîulâhir  1439  Fazilet Takvimi 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder