29 Ocak 2018 Pazartesi

GECENİN VE GECE İBÂDETİN FAZÎLETİ



قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ: إِنَّ فِي اللَّيْلِ لَسَاعَةً لَا يُوَافِقُهَا عَبْدٌ مُسْلِمٌ يَسْأَلُ اللهَ فِيهَا خَيْرًا إِلَّا آتَاهُ إِيَّاهُ وَذَلِكَ فِي كُلِّ لَيْلَةٍ. (حم)
رسول الله أفندمز محمد مصطفى ( صلى الله عليه وسلم ) بيوردولر   ."   كجه إيجنده بر آن واركى ، هر حنكى بر مسلمان او آنه دنك كتريب الله دان بر خير إسترسه ، الله او قولون إستديكنى محقق ورير . او آن هر كجه ده واردر ."

Resûlullah Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurdular: “Gece içinde bir ân var ki, her hangi bir Müslüman o âna denk getirip Allah’tan bir hayır isterse, Allah o kulun istediğini muhakkak verir. O ân her gecede vardır.” 
(Müsned-i Ahmed)
Hicrî:   11 Cemaziyelevvel  1439  Fazilet Takvimi 

GECENİN VE GECE İBÂDETİN FAZÎLETİ


Gecenin gündüz üzerine bir takım fazîletleri vardır. Gündüzlerde daha çok günah işlenirken, gecelerde daha çok günahlardan pişmanlık duyulur ve istiğfâr edilir.
Gece ayıp ve kusurları örter, gündüz bunları ortaya çıkarır.
İbrâhim Aleyhisselâm, ‘Halîlullâh’ makâmına gece nâil olmuştur.
Melekler, Yunus Aleyhisselâm’ın balığın karnında yaptığı tesbîhi gece işittiler.
Mûsâ Aleyhisselâm, Rabb’i ile konuştuğu Tûr Dağı’na gece gitmiş, ‘Kelîmullâh’ olmuştur.
Resûl-i Ekrem Efendimizin İsrâ ve Mi’râcı gece oldu.
Her gece içinde icâbet sâati (duâların kabul olunduğu bir ân) vardır. Nitekim Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) buyurmuşlardır ki:
“Gecenin üçte ikisi geçtiğinde, dünya semasına Allâh’ın izni ile bir melek iner ve: ‘İhtiyaç sâhibi olan yok mu? Bu an, ihtiyaç sahiplerinin ihtiyaçlarının verildiği andır’ diye nidâ eder.”
Diğer bir hadîs-i şerîfte:
“Size gece namazına devam etmenizi tavsiye ederim. Çünkü bu sizden önceki sâlihlerin âdetidir. Gece namazı, Allâh’a yaklaştırır ve günahlarınıza keffâret olur.” buyurmuşlardır.
Peygamber Efendimiz (sallallâhü aleyhi ve sellem) geceleri o kadar çok ibâdet ederdi ki, namazda uzun müddet ayakta durmaktan dolayı ayakları şişerdi. Kendisine: “Yâ Resûlallah! Allah sizin geçmiş ve gelecek bütün günahlarınızı affetmiştir, kendinize bu kadar meşakkat vermeyiniz” denildiğinde, buyurdular ki:
“Allâh’ın bana ihsan ettiği nimetlere şükreden bir kul olmayayım mı?” Yâni, Allah beni yoktan var etti, buna şükretmeyeyim mi? Bana akıl, fikir, idrak ve peygamberlik verdi, bunlara şükretmeyeyim mi? Kendisine ibâdet etmeye beni muvaffak kıldı. Benim ibâdet ve tâatimi kabul etmişken buna şükretmeyeyim mi? buyurmuş oldular.
 (Tefsîr-i Yâsîn, Hammâmî)
Hicrî:   11 Cemaziyelevvel  1439  Fazilet Takvimi 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder