قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : اَلزُّهْدُ فِي الدُّنْيَا يُريحُ الْقَلْبَ وَالْبَدَنَ وَالرَّغْبَةُ فِيهَا تُتْعِبُ الْقَلْبَ وَالْبَدَنَ. (فيض)
رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : دنياده زهد ( دنيايه رغبت أتمه مك ) ، قلبى و بده نى راحتلاتر . دنيايا رغبت إيسه قلبى و بدنى يورار . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Dünyada zühd (dünyaya rağbet etmemek), kalbi ve bedeni rahatlatır. Dünyaya rağbet ise kalbi ve bedeni yorar.”
(Münâvî, Feyzu’l-Kadîr)
Hicrî: 19 Rebîulâhir 1445 Fazilet Takvim
HAZRET-İ ÖMER RADIYALLÂHÜ ANH’İN ZÜHDÜ
Hazret-i Ömer radıyallâhü anh’in fetihleri ve İslâm dinine hizmetleri pek çoktur. Dinin hükümlerinin yerine getirilmesinde hiç kimseden çekinmez, hakkı yerine getirirken hatır gözetmez, sözünü dinletir, her hâl ve işte, adaleti tercih ederdi.
Bir gün Hazret-i Hafsa radıyallâhü anhâ vâlidemiz, babası Hazret-i Ömer’e, “Ey Müminlerin Emîri! Şu giydiklerinizden daha güzel elbiseler giyseniz, daha çeşitli yemekler yeseniz. Muhakkak Allâhü Teâlâ, size rızık kapılarını açmış, çok hayırlar vermiştir.” dedi. Hazret-i Ömer (r.a.), “Cevabı sana bırakayım. Sen, Resûlullah Efendimizin karşılaştığı geçim sıkıntılarını hatırlıyorsun değil mi?” Sonra onları saymaya başladı, hattâ Hafsa vâlidemiz onları hatırlayınca ağladı. Sonra Hz. Ömer dedi ki: “Gücüm yettiğince Resûlullâh’ın yaşadıkları gibi sıkıntılara tahammül ederek onlara ortak olacağım. Belki bu sayede onların âhiretteki rahat hâllerine de ortak olurum.”
Yine buyurmuştu ki: “Vallâhi eğer istesem sizin en güzel elbiseleri giyeniniz, en güzel yemekleri yiyeniniz, en müreffeh şekilde yaşayanınız olabilirdim. Bunların yolunu pek âlâ bilirim. Velâkin Allâhü Teâlâ’nın bir kavmi, yaptıkları şeylerden dolayı ayıplayarak “Siz, bütün lezzetli şeylerinizi dünya hayatınızda giderdiniz ve onlar ile faydalandınız, alacağınızı aldınız” (Ahkâf Sûresi, âyet 20) buyurduğunu işittim.”
“Şöyle bir tefekkür ettim ve dünyayı istediğimde bu hâlin âhirete zarar verdiğini, âhireti istediğimde ise bunun dünyaya zarar verdiğini gördüm. Öyleyse siz de, fânî ve geçici olan zarara tahammül edip âhireti tercih edin.”
Hazret-i Ömer (r.a.), Ebû Mûsâ Hazretlerine şöyle yazmıştı: “Kim niyetini ihlaslı kılarsa, insanlarla arasında karşılaştığı sıkıntılarda Hazret-i Allah (c.c.), bu kimseyi korur. Her kim de niyeti fâsid olduğu hâlde insanlara karşı dışını münafıkça süslerse -Hazret-i Allah, bu kimsenin kusurunu ortaya çıkarıp onu rezil eder. Allâh’ın dünyada verdiği rızka razı olup kanâat eden ve onun rahmet hazinelerini uman kimsenin sevabı, hiç az olur mu?”
Hicrî: 19 Rebîulâhir 1445 Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder