22 Kasım 2023 Çarşamba

SULTAN AHMED HAN’IN HASSASİYETİ


 

قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : مَا مِنْ عَبْدٍ اِسْتَرْعَاهُ اللهُ رَعِيَّةً فَلَمْ يَحُطْهَا بِنَصِيحَةٍ إِلَّا لَمْ يَجِدْ رَائِحَةَ الْجَنَّةِ. (خ)

رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : الله تعالىى، نيك ، حالقى كوروب كوزتمك أؤزه ره إداره جى قلديغى كمسه ، كوزل نصيحت و إداره سى إيله أمرى آلطنده كيلرى محافظه أتمز ( اونلره ظلم أدر ) سه ألبتده جنت ، يك قوقوسونى بله آلاماياجقدر . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:  “Allâhü Teâlâ’nın, halkı görüp gözetmek üzere idareci kıldığı kimse, güzel nasihat ve idâresi ile emri altındakileri muhafaza etmez (onlara zulüm eder)se elbette Cennet’in kokusunu bile alamayacaktır.”

(Sahîh-i Buhârî)

Hicrî:  09   Cemâziyelevvel    1445  Fazilet Takvim

 

 

SULTAN AHMED HAN’IN HASSASİYETİ

 

Sultan Birinci Ahmed Han’ın hocası, Mustafa Sâfî Efendi şöyle anlattı:

Sultan Birinci Ahmed Han, ibadete fevkalâde düşkün idi. Gençliği zamanında dahi kalbine aslâ hevâyı sokmayıp, kalbini dâima Cenâb-ı Hakk’a ibadete ve mescit ve cemaate bağlamıştı. Sünnet-i Nebeviyye’ye son derece bağlıydı. Nazarında küçük günahlar büyük olup, yakınlarındakileri, günah işlemekten dâima meneder ve iki cihanda izzet sebebi olan Allâh’ın emirlerine itaat ve ibadete teşvik ederdi.

Sultan, yetim malının ve halka ait olan bir hakkın hazineye alınmasından, devlet adamlarını şiddetli tehditler ile menederdi. Hattâ bir defasında bana hitaben: “Yetim malı ve halkın hakları, hazine ve beytülmâli harap eder. Sakın hazineye böyle malı katmayasınız.” diye tekrar tekrar ikaz ile tembih ettiler.

Bu sıralarda ise bir kimse vefat etmiş ve vârisleri de ortada bulunmadığından terekesinden üç yük miktarı akçeyi, beytülmâl emîni alıp bunu da harç masrafları ve diğer başka vazifeli olduğu taraflara harcamıştı. Daha sonra ise kayıp olan vârislerin her biri bir taraftan ortaya çıktı. Mahkemede haklarını talep ettiler ve malın yarısı üzerine sulh olundu.

Beytülmâl emîni de devlet ve saltanata ve beytülmâle hizmet ettiği zannıyla bu vaziyeti arz edince Sultan, “Halkın hakkını hazineye katmada hayır yoktur, tamamını vârislerine verin ve şikâyetçi bir kimse kalmasın.” diye buyurdular.

Defterdar yine “Mahkemede yarı mala razı olmuşlardır” cevabını verince “Beytülmâle ait olmayan malı, tamamıyla sahiplerine teslim edip dinimizin emrini her yerde önünüze alın.” buyuruldu. Defterdar tekrar “Malda hakkı olan vârislerin bazıları ölüp hakkını beytülmâle bırakmıştır.” diye arz edince: “Bu kelâmın dine uymadığı ve sahibinin de buna şuuru olmadığı açıktır. Bazı verese (vârisler) ölünce, onun terekesi, kalan vereseye intikal eder. Üç yük akçenin tamamı sahiplerine verilip bir akçesi dahi alıkonulmasın” buyurdular.

Hicrî:   09  Cemâziyelevvel   1445  Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder