DÜNYA SEVGİSİNİN ZARARI

 

قال رسول الله صلى الله عليه وسلم : حب الدنيا رأس كل خطيئة. (الجامع الصغير)

رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر :  دنيا سوكسى ، بتون حطالرين باشيدر . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:  “Dünya sevgisi, bütün hataların başıdır.”

(Süyûtî, el-Câmiu’s-Sağîr)

Hicrî:  26   Rebîulâhir    1445  Fazilet Takvim

 

 

DÜNYA SEVGİSİNİN ZARARI

 

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: “Aranızda iki sarhoşluk; cehâlet sarhoşluğu ve dünyada rahat yaşama arzusunun sarhoşluğu ortaya çıkmadıkça, hiç şüphesiz siz, Rabb’iniz tarafından bir beyyine (Kitâb ve sünnet) üzerine olursunuz. Siz (bu hâlde iken) iyiliği emreder, kötülükten nehyedersiniz ve Allah yolunda mücâhedede bulunursunuz.

Aranızda dünya sevgisi ortaya çıkıp yayıldığı zaman ise, iyilikle emretmez, kötülükten nehyetmez ve Allah yolunda mücâhedede bulunmaz olursunuz. İşte böyle bir zamanda Kitâb ve Sünnet ile emredenler, Muhâcirler ve Ensâr’dan en önde olanlar gibi (sevap kazanmış) olur.”

Cehâlet ve dünya sevgisi; sarhoşluk gibi, aklı zayıflatır, hakikatleri anlamaktan meneder, basîret gözünü perdeler. İnsanlar, artık kendilerine fayda veren şeyleri idrâk edemez olur, ondan uzaklaşır da zarar veren şeylerle meşgul olmaya başlarlar. Öyle ki iyiliği bilmediklerinden ve rahatlarını bozacağını düşündüklerinden dolayı onu emretmezler, kötülüğü menfaat zannedip ondan da nehyetmezler. Hayırdan yüz çevirirler. Lâkin âhirette cehâlet, özür olarak kabul edilmez. Zira cehâlet, hakikati öğrenmeyi terk etmekte ısrardır.

İşte böyle bir zamanda Kitâb ve sünnet ile amel ederek iyiliği emredip kötülükten nehyedenler, sevap cihetinden Ashâb-ı Kirâm’a benzerler. Zira Ashâb-ı Kirâm’ın fazilet ve üstünlüklerinin bir sebebi de Kitâb ve Sünnet ile hakkıyla amel etmeleridir.

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem, “Sen, dünyada sanki garip veya yolcu imişsin gibi bir hâlde bulun.” buyurmuşlardır.

Şüphe yok ki; bütün insanlar, bu dünyada muvakkat bir hâlde yaşamaktadırlar, hepsinin de çıkıp gidecekleri yer âhiret âlemidir. Öyle ise insan, bu dünya hayatına aldanmamalı, gaflete, sefâhete dalmamalıdır. Bu dünya hayatı için âhiret hayatını feda etmemelidir. Dünyada bulundukça uhdesine düşen vazifeleri yapmalı, kimsenin hukukuna tecavüz etmemeli, hırs ve tamahtan sakınmalıdır. Asıl ebedî ikâmetgâh olan âhiret âlemi için gereken şeyleri tedarike çalışmalıdır. Sonra nedâmet, fayda vermez.

Hicrî:   26  Rebîulâhir   1445  Fazilet Takvim

 

SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"