قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : مَنْ طَلَبَ الْعِلْمَ تَكَفَّلَ اللهُ لَهُ بِرِزْقِهِ. (فيض)
رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : كيم علم طلب أدرسه ، الله تعالى ، اونون رزقنه كفل اولور . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: Kim ilim talep ederse, Allâhü Teâlâ, onun rızkına kefil olur.”
(Münâvî, Feyzu’l-Kadîr)
Hicrî: 22 Zilhicce 1444 Fazilet Takvim
MEYMÛNE BİNT-İ HÂRİS (R. ANHÂ) VÂLİDEMİZ -1
Meymûne bint-i Hâris radıyallâhü anhâ, Peygamber Efendimizin (s.a.v.), en son nikâhladığı pâk zevcelerindendir.
Hazret-i Meymûne, Mekke-i Mükerreme’de Benî Hilâl kabilesine mensup idi. Künyesi Ümmü’l-Fadl, annesinin ismi Hind (Havle) binti Avf’tır. İsmi daha önce “Berre” iken Resûlullah (s.a.v.) değiştirerek, hayırlı ve bereketli manalarına gelen “Meymûne” ismini verdiler.
Hz. Meymûne; Resûl-i Zîşân (s.a.v.) Efendimizin daha evvel nikâhlayıp da kısa bir müddet sonra vefat eden zevceleri Zeyneb bint-i Huzeyme’nin (r. anhâ) anne bir kız kardeşidir. Aynı zamanda Hz. Abbas’ın zevcesi Ümmü’l-Fadl ile Hz. Cafer’in zevcesi Esmâ bint-i Umeys’in kız kardeşidir. Hz. Meymûne, kocasının ölümü ile dul kalmıştı.
Resûlullah (s.a.v.), Hicret’in yedinci senesi Hayber’in Fethi’nden sonra, Zilkâde ayında umre niyeti ile Mekke-i Mükerreme’ye doğru yola çıktılar. Bu esnada Resûlullah Efendimize, Cafer bin Ebû Tâlib Hazretleri, hanımı Esma’nın kardeşi olan Meymûne ile nikâhlanmasını teklif etti. Resûlullah Efendimiz (s.a.v.), teklifi kabul etti ve Ebû Râfi‘ (r.a.) ile diğer bir Sahâbî’ye vekâlet vererek onları nikâhlarını kıymaları için önden Mekke-i Mükerreme’ye gönderdiler.
Hazret-i Meymûne, bu haberi devesi üzerinde iken almış ve “Deve de üzerindeki de Resûlullâh’a aittir.” diyerek nefsini Peygamber Efendimize (s.a.v.) bağışlamıştı. Ve nikâhlanma işini kız kardeşi Ümmü Fadl’ın kocası Hazret-i Abbâs’a (r.a.) havâle etti. Böylece Hazret-i Abbâs, Hazret-i Meymûne’nin nikâhlanmasında vekîl oldu.
Resûlullah Efendimiz (s.a.v.), Mekke-i Mükerreme’ye gelip umreyi tamamladıktan sonra Müslümanlara düğün yemeği vermek istediler. Fakat Umre müddeti üç günü geçtiği için Hudeybiye’de yapılan anlaşma gereği müşrikler, Müslümanların Mekke-i Mükerreme’den çıkmalarını istediler. Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de Medine-i Münevvere’ye dönerlerken Serif denilen mevkiye gelince orada düğün yemeğini ikram ettiler. (Devamı yarın)
Hicrî: 22 Zilhicce 1444 Fazilet Takvim
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder