قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : قُلِ الْحَقَّ وَإِنْ كَانَ مُرًّا. (حب)
رسول الله أفنديمز ( ﷺ ) بيوردولر : آجيده اولسا حقى ( دوغرويو ) سويله . "
Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular: Acı da olsa hakkı (doğruyu) söyle.”
(Sahîh-i İbn-i Hıbbân)
Hicrî: 19 Zilhicce 1444 Fazilet Takvim
HÂCE AHMED YESEVÎ (K.S.)
Hâce Ahmed Yesevî (k.s.) Hazretleri, Türkistan’ın meşhur şehri Yesi’de dünyaya gelmiştir. Bu sebeple kendisine “Yesevî” denilmiştir. Mübarek kabirleri de o şehirdedir.
Hâce Ahmed Yesevî (k.s.) Hazretleri, yüksek makam ve kerâmet sahibi idi. Çocukluk zamanlarında, evliyadan Baba Arslan Hazretlerinin terbiyesi ile büyümüşlerdir. Rivâyet olunur ki; bu zat rüyasında Peygamber Efendimizin (s.a.v.) işaret buyurması ile Hâce Ahmed Yesevî Hazretlerini terbiye ile meşgul olmuşlardır. Baba Arslan Hazretleri hayatta olduğu müddetçe Ahmed Yesevî Hazretleri ona hizmete devam etmişlerdi. Baba Arslan Hazretleri âhirete irtihâl edince de, yine onun işaretiyle Buhârâ’ya gidip manevî terbiyesini, Silsile-i Sâdât-ı Nakşibendiyye’nin 8. halkası olan Hâce Yûsuf Hemedânî (k.s.) Hazretlerinde tamamlayıp kemâl ve irşâd mertebesine erişmişler, onun halifesi olmuşlardır.
Hâce Ahmed Yesevî Hazretleri bir müddet, Buhâra’da, halkı irşâd ile meşgul oldular. Bir zaman sonra manevî işaret ile Türkistan’a dönmeleri gerekti. Buhârâ’daki talebelerine, Silsile-i Sâdât’ın 9. halkası olan Hâce Abdülhâlık Gucdüvânî (k.s.) Hazretlerine tâbi olmalarını vasiyet ettiler. Sonra Yesi’ye döndüler.
Hâce Ahmed Yesevî kuddise sirruh Hazretleri, Türk meşâyıhının baş halkasıdır. Türkistan büyüklerinin çoğu, ona intisâb etmişlerdir. Birçok zât yetiştirmiştir.
1194 senesinde, Yesi’de vefat ettiler. Kabri üzerindeki muazzam türbeyi ve külliyeyi, Timur Han yaptırmıştır.
Kendini hakir görüp başkalarını kendinden üstün tutmak ve her vaktin kıymetini bilmek bâbında söylenen, “Her kimi görsen Hızır bil ve her geceyi Kadir bil.” darb-ı meseli, Ahmed Yesevî Hazretlerinin halifelerinden Süleyman Atâ’ya (k.s.) nisbet edilmektedir. Yine Süleyman Atâ (k.s.) nefsini kırmak için şöyle buyurmuşlardır: “Eller yahşi, biz yaman; eller buğday, biz saman.” (Herkes iyi güzel, biz ise öyle değiliz. Herkes buğday gibi faydalı, biz ise saman gibi faydadan hâlîyiz.)
Hicrî: 19 Zilhicce 1444 Fazilet Takvim
SİTEDEKİ KONU BAŞLIKLARINI GÖRMEK İÇİN TIKLAYINIZ"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder