9 Ekim 2021 Cumartesi

AZILI KÂFİR EBÛ LEHEB’İN HELÂKİ -2-

 

قَالَ رَسُولُ اللهِ صَلَّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : مَنْ مَشَى إِلَى صَاحِبِ بِدْعَةٍ لِيُوَقِّرَهُ فَقَدْ أَعَانَ عَلَى هَدْمِ الْإِسْلَامِ. (طب)

رسول الله  ( ﷺ )  بيوردولر  :  كيم بر بدعت صاحبنه ، اونى يوجلتمك ( يابتقلارنه دستك اولمق ) إيجن كدرسه ، محقق إسلام دينينك يقلماسنه ياردم أتمش اولور  . "

Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem buyurdular:   Kim bir bidat sahibine, onu yüceltmek (yaptıklarına destek olmak) için giderse, muhakkak İslâm dininin yıkılmasına yardım etmiş olur.”

(Taberânî, el-Mu‘cemü’l-Kebîr)

Hicrî:   03   Rebiulevvel   1443    Fazilet Takvim

 

AZILI KÂFİR EBÛ LEHEB’İN HELÂKİ -2-

 

Hakk’a karşı kılıç kuşanıp, hakkı iptale çalışanlar, işin başlangıcında parlak ve revaçta gibi görülseler de tedrîcen işin hakikati anlaşıldıkça kıymetten düşerler ve hak olan şey yükselir ve neticede hakka karşı bâtılın kat’iyyen gücü kalmaz.

Ebû Leheb, hastalığından dolayı Bedir Harbi’ne gidememiş, fakat malı ile yardım ederek Ebû Cehil’in kardeşi As bin Hişâm’ı yerine göndermişti. Kendisi adese denilen bir çiçek hastalığına tutulmuş, Bedir’de Kureyş’in mağlup olduğunu haber alınca da yedi gün sonra kahrından helâk olmuştur. Kureyşliler, adeseden, tâun (veba hastalığı) gibi sakındıkları için kendilerine sirayet eder korkusuyla ailesinden bile kimse yanına yaklaşamamıştır. Ölüsü üç gün beklemiş ve kokmuş. Nihâyet ayıplanmaktan korktukları için Sudanlılardan birkaç kişiyi ücretle tutmuşlar, onlar bir rivâyete göre, bir çukur kazıp ağaçlarla içine kakmışlar, örtünceye kadar da üzerine taş atmışlar. Diğer bir rivâyete göre de çukur da kazamamışlar, bir duvarın dibine dayayıp arkasından örtülünceye kadar taş atmışlardır.

Neticede ne malı, ne de evlâdı, hiçbir kazancı kendisine fayda vermemiş, dünyada maksadına nâil olamadığı gibi âhirette çekeceği azaptan dolayı, cismânî ve rûhânî her vechile ebedî hüsrana düşerek ziyan ve helâk olmuştur.

Sebebin husûsiyyeti hükmün umûmiyyetine mâni olmadığından herhangi bir zamanda Allâh’ın dinine el ve dil uzatanlar, Allah yok diyenler, dini ve Kur’ân’ı tahkîr edenler, Resûlullâh’ı veya onun vârislerini tasdîk etmeyip tahkîr edenler, Ebû Leheb’in ateşinden mahrûm kaldık diye mahzûn ve müteessir olmasınlar. Onlar belayı, mıknatısın demiri çektiği gibi kendilerine çekerler.

İşte Ebû Leheb’in “Malımla canımla mukâbele ederim” sözünden mahzûn olan Resûlullah sallallâhü aleyhi ve sellem’in kalbini tesellî için, Mevlâ-yı Zülcelâl Hazretleri “Müteessir ve mahzûn olma Habîbim, helak senin için olmayıp, seni helak edeceğim diyen Ebû Leheb’in oldu. Ebû Leheb’in dünya ve âhireti hepsi helâk oldu.” buyurmuştur.

Hicrî:   03   Rebiulevvel   1443    Fazilet Takvim

 

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder